Nobel Edebiyat Ödülü’nü Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro aldı. 1982’den beri hayatını yazarlıkla kazanan ve en çok ‘Beni Asla Bırakma’ adlı romanıyla tanınan Ishiguro’nun, yazdıklarıyla “dünyayla bağlarımız dediğimiz yanıltıcı algının altındaki uçurumu ortaya çıkarmaktaki becerisini ortaya koyduğu” belirtildi.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibini buldu, İsveç Nobel Akademisi ödülü Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’nun aldığını duyurdu. Akademi, Ishiguro’nun “Dünyayla bağlarımız dediğimiz yanıltıcı algının altında yatan uçurumu ortaya çıkarmaktaki becerisini” takdir etti. Ishiguro, 1.1 milyon dolar (yaklaşık 4 milyon TL) para ödülünün sahibi oldu. Geçen yıl bu ödülü Bob Dylan’a vererek pek çok kesim tarafından eleştirilen akademinin bu kararı bu bir başka Japon yazar Murakami’nin okurlarını hayal kırıklığına uğrattı.
Ishiguro, 1954 yılında Japonya Nagasaki’de doğdu. Çocuk yaşta ailesyle İngiltere yerleşti, üniversitede de felsefe ve İngilizce eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra Londra’da sosyal hizmetler görevlisi olarak çalıştı. Sonrasında East Anglia Üniversitesi’nde Malcolm Bradbury’den yaratıcı yazarlık eğitimi alan Ishiguro, yazarlık kariyerinin ilk dönemlerindeki akıl hocası Angela Carter’la tanıştı. 1981’de üç kısa hikâyesi yayımlandı. 1982’den itibaren sadece yazarlık yapan Ishiguro, aynı yıl İngiliz vatandaşlığına geçti. Yazarın ‘Dünden Kalanlar’ (‘The Remains of the Day) adlı romanı 1989’da yayımlandı ve kendisine Man Booker Ödülü’nü kazandırdı. Ishiguro’nun başyapıtı olarak kabul edilen romanda; II. Dünya Savaşı’ndan hemen önce İngiltere’de bir malikanede yaşayan idealist baş uşağın aşk ve farklılaşan hayat koşulları karşısında değişimi anlatılıyor. 1993’te aynı isimle filme uyarlandı ve 8 dalda Oscar ödülüne aday gösteridi. Ishiguro’nun dünya çapında bilinen bir diğer romanı da ‘Beni Asla Bırakma’ (Never Let Me Go). Ishiguro bu romanında umudu, sanatı, ruh kavramını ve değişen yaşam koşullarını odağına alıyor. ‘Beni Asla Bırakma’, Time Dergisi tarafından 1923 ile 2005 yıllarında ‘İngilizce Olarak Yazılmış En Etkileyici 100 Roman’ arasında gösteriliyor. Aynı isimle 2010’da beyazperdeye uyarlandı.
Bu arada akademinin bu kararıyla her yıl internet sitelerinde yapılan Nobel’i kim alacağıyla ilgili tahminler yine boşa çıktı. Listenin en güçlü adayı bu yıl Kenyalı romancı Ngugi Wa Thiong’o idi. İkinci sırada Haruki Murakami yer alıyordu. Kanadalı yazar Margaret Atwood, İsrailli yazar Amos Oz, Çinli yazar Yan Lianke ise listenin diğer güçlü isimleriydi. Nobel toto listesinin olmazsa olmaz isimleri arasında Suriyeli şair Adonis, Arnavut yazar İsmail Kadare, Çek-Fransız yazar Milan Kundera da vardı.
ROMAN TÜRÜ İYİCE GLOBALLEŞTİ
ÖMER ERDEM: “Dünyanın önde gelen haber siteleri ‘İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’ diye söze başladıklarına göre, bu roman türünün daha da bir globalleştiğinin ve tam da üretim-tüketim çağına uygun aktör olma vasfına hepten kavuştuğunun da göstergesi. Romancının sonuna kadar Japon gözlerine daha dikkatli bakacak bundan sonra dünyadaki diğer gözler. Ancak, Nobel Edebiyat Ödülü’nün özünde olması gereken şaşırtıcılık, beklenmeyene bakma, farklı ve yaratıcı olanı gözetme ne kadar tutarlı bunu Ishiguro metinlerini daha özel okuduğumuzda göreceğiz. Haruki Murakami ile Kazuo Ishiguro arasında, nitelik, popülerlik veya dile dayalı kimlik farkı mı var, bu da tartışamaya açık.”
TÜRK OKURA YABANCI DEĞİL
ALAATTİN KARACA: Çok da beklenen bir şey değildi galiba. En azından son yıllardaki eğilimin, tercihlerin Latin Amerikalı ve Ortadoğulu yazarlara yöneldiğini düşünürken, bu yıl Japon asıllı ama İngiliz vatandaşı bir yazara verilmesi sürpriz sayılabilir. Doğrusu, ben yine Latin Amerikalı veya Ortadoğu kökenli bir yazar olabileceği kanaatindeydim. Ama Ishiguro, Türk okurlara pek de yabancı değil.
HİSSETTİĞİ GİBİ YAZIYOR
MÜGE İPLİKÇİ: “Benim zaten çok sevdiğim yazarlardan biridir. Doğru isme gitmiş bir ödül bence. Benim yıllardan beri bildiğim ve takip ettiğim bir yazar. Edebiyatçı kimliğine yakın bulduğum ve edebiyatı edebiyat için yapan bir yazar. Benim için baş tacı edilmesi gereken bir isim. Tribünlere oynamak yerne gerçekten hissettiği gibi yazan biri.”