Türkiye'de aşılama hızı 600 bine dayandı. Aşılama hızını değerlendiren uzmanlar biraz daha rakamın yukarı çekilmesi durumunda 2 ay sonra Türkiye'de normal hayata geçilebileceğini belirtti. Uzmanlar vatandaşlara aşınızı olun çağrısı yaptı.
Toplumsal bağışıklığın elde edilebilmesi için en az yüzde 70 aşılama yapılması gerektiğini belirten verilen Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, aşılama ile Türkiye'ye özgü yeni bir varyantın ortaya çıkmasının engellenebileceğini açıkladı. Prof. Dr. Necmettin Ünal ayrıca yabancılarla kontakta olan kişilerin maksimum koruma tedbirlerine uyması gerektiğini de belirtti.
Son günlerde hızlanan aşılamanın günlük 600 bin sınırına dayanması üzerine değerlendirmelerde bulunan uzmanlara göre, aşı çalışmaları bu hızla devam ederse, Türkiye iki ay içinde rahatlar ve sonbaharda normal hayatına geri döner.
Prof. Dr. Necmettin Ünal
"TÜRKİYE'YE ÖZGÜ YENİ VARYANTIN ÇIKMASINI ENGELLER"
Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç'in haberinde görüşlerine yer verilen Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye aşılama hızını arttırdı ancak ülke aşılama kapasitesinin 600 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Toplumsal bağışıklığın oluşması için toplumun yüzde 70-80’inin aşılanması gerekiyor. Aşılama hızını biraz daha arttırır ve günlük 1 milyona çıkarsak iki ayda bu iş biter. Bu durum Türkiye’ye özgü yeni varyantlar ortaya çıkmasına da engeller. Toplumdaki bağışıklık sahibi kişilerin oranı ile ilgili olarak tedbirler tabii ki gevşetilecektir. Rakamlar Sağlık Bakanlığı’nın elinde var. Ancak maske ve mesafe tedbirlerinin gevşetilmesinde aceleci olmamakta fayda var. Özellikle yabancılarla kontakta, aşı olmayanlarla aynı ortama girildiğinde maksimum koruma tedbirleri almak şart" dedi.
Kabinenin gündemi normalleşme: Kafelerin açık alanlarının açılması, sokağa çıkma saatlerinin esnetilmesi bekleniyor
Ünal ayrıca, "İsrail başta olmak üzere aşı olmayanlarla ilgili önemli tedbirler alınıyor. Dini aktiviteler dahil, sinema tiyatro maçlar gibi toplu aktivitelere aşısız kişilerin girmesi bu ülkede yasak. Doğru mu? Bence bulaşı engellemek açısından doğru. Yapılabilirliği de bir yere kadar. Türkiye’de de böyle kurallar getirilebilir ama bu siyasi bir tercihtir. Ancak her kuralı devletin getirmesi gerekmiyor. Bir fabrika düşünün patron diyor ki ‘üretim kapasitesini düşürmemek için aşı olmayan kişileri çalıştırmayacağım’. Bu çok önemli bir girişim olmaz mı? Yani artık özel girişime de karar almak için sorumluluk düşüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Pof. Dr. Levent Akın
"ARTIK AŞI KUYRUKLARI OLUŞUYOR"
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın ise, "Aşı tedariki arttığı için Sağlık Bakanlığı hızlı biçimde toplumun tüm kesimlerini aşılamaya çalışıyor. Randevuların doluluk oranlarının yüzde 99’a çıktığı açıklandı. Artık aşı kuyrukları oluşuyor. Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasına kadar 50-60 milyon kişiye en az bir doz aşı uygulanmış olacak. Yani bu hızla giderse sonbahara girerken toplumda istenilen ölçüde en az iki doz aşı yapılmış kişi sayısına ulaşılacak. Bu durum da çok düşük sayıda yeni vaka görülmesini sağlar. Bu nedenle ısrarla söylemek istediğim konu, kapalı mekanlarda ve pazar yerleri, alışveriş merkezleri, sokaklar gibi kalabalık yerlerde maske ve mesafe kurallarına uyulması gerektiği" açıklamasını yaptı.
"TEMMUZUN İKİNCİ YARISINDAN SONRA"
Akın, "Hava sıcaklığının artması virüsün bulaşma ihtimalini azaltmaz. Ancak bu mevsimde insanlar açık alanlarda daha çok bulunduğu için yakın temas olasılığı düşer, hastalığın bulaşma ihtimali de bu nedenle azalır. Hem aşılama hızının artması hem de mevsimsel avantajlar nedeniyle vaka sayılarındaki düşme toplumda sosyal aktivitelerin yaşanmasında bir rahatlık sağlayacaktır. Ancak bu rahatlık hastalığın ortadan kalktığı anlamına gelmeyecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kontrollü olmalıdır. Temmuzun ikinci yarısından sonra mesafe ve maske kurallarına dikkat edilerek her türlü sosyal aktivite yapılabilir. Sonbahara girerken tedbirler yeniden gözden geçirilecektir" dedi.
Prof. Dr. Barış Otlu
'YEKİ VAKALAR AZALACAK"
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Barış Otlu: "Sağlık Bakanlığımız tarafından uygulanan KOVID-19 aşılama programı ülkemizde giderek hızlanarak, aşıya erişim toplumumuzun büyük bir kesimi için mümkün hale gelmiştir. Aşılamada bizden önde olan ülkeler model alındığında aşı programında yaşanan bu ivmenin etkisini birkaç ay içerisinde daha belirgin olarak göstereceğini, yeni vakaların ve hastaneye yatışların oldukça azalacağını öngörebiliriz. Bu durum, mutlaka alınan önlemlere de yansıyacak ve hayat giderek normale dönecektir. Ülkemizde aşılama programı kapsamında kullanılan tüm aşılar, gerekli güvenlik testlerinden geçirilmektedir. Gelişebilecek yan etkiler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Uygulanmakta olan aşı programına destek vermek, pandemi ile yapılan mücadelenin başarısı açısından çok önemlidir. Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile yıl sonuna kadar alışmış olduğumuz normal düzenimize dönebileceğimizi düşünüyorum."
Prof. Dr. İsmail Balık
"TOPLUMUN YÜZDE 60'I AŞILANDIĞINDA HASTALIK SALGIN FORMUNDAN ÇIKACAK"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık: "Günde 1 milyon doz aşı uygulanması durumunda temmuz ayı sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda ise eski normalimize dönebiliriz. Elbette bu, aşı tedarikinde sorun kalmamasına ve insanların aşı olmak konusundaki uyumuna bağlı. Toplumun en az yüzde 60’ı aşılandığında hastalık ‘salgın’ formundan çıkıp az sayıda enfeksiyon vakası olarak görülmeye, artık toplumu ciddi şekilde etkilememeye başlayabilir. Elbette bu süreçte aşı olmamış kişiler için risk devam edecektir.”