36 yıldır lisanslı sporcu, antrenör ve hakem olarak spor ile iç içe yaşayan Ceyda Uçaner, aynı zamanda tekvandoda Avrupa ve dünya şampiyonalarına katılarak KKTC’ye uygulanan ambargoyu ilk delen isim... Yıllarca politik baskılarla uğraştıklarını dile getiren Uçaner, “Halen sorunlar var” diyor...
CELAL DEMİRBİLEK
Türk futbolunda iz bırakan efsane kalecilerden Osman Uçaner’in kızı Ceyda Uçaner, yıllarca ambargolara maruz kalan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yaşadıklarını Karar gazetesine anlattı. 36 yıldır lisanslı sporcu olmasının yanı sıra hakemlik ve antrenörlük de yapan, aynı zamanda manken ve KKTC güzellik kraliçesi olan Uçaner’in samimi ifadeleri şöyle...
Bir antrenmanın teri kurumadan, diğerine giderdim. Hayatım okul ev ve idmanlardan ibaretti. Sakat olduğum dönemde bile uluslararası yarışmalara katılmam konusunda atletizm ve tekvando hocamın arasında kalmışlığım oldu. Çünkü her ikisi de kendi branşımda yarışmamı istedi. Ancak noktayı doktorum koymuş ve 15 gün sadece ihtiyaçlarım için yataktan kalkacağımı, hiçbir müsabakaya katılmayacağımı söylemişti. Tedavi ve istirahat dönemlerimden sonra yavaş yavaş tekvando antremanlarına başladım. Bir yandan da hem okulda hem de Türk Ocağı Spor Kulübü’nde voleybol oynuyordum.
Senelerce tanınmamış bir ülke olmanın sancılarını ve ambargo sıkıntısı yaşadık. Rum devleti tüm yarışmalarda bizi engellemeye çalışıyor, bayrağımızı gördüklerinde kendi bayraklarını indirip, müsabakalardan çekiliyor ve bize baskı yapılmasına neden oluyordu. Zorluklar sadece Rum baskılarıyla da sınırlı değildi. Kendi devletimizde de önümüzün kesilmek istendiğine tanık olabiliyorduk. Ama sporla da olsa ülkemizi tüm dünyaya tanıttığımızın farkındaydık. O nedenle davamızdan hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz de...