Ahilik kutlamalarının Konya'ya taşınmasını eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu "Ahi Evran, esnafların pir olarak kabul ettiği kişidir. Bütün dünyada saygı duyulan bir kişidir. Esnafın da etik değerleri vardır. Her yıl Ahi Evran dolayısıyla Ahilik haftası düzenlenir. Kırşehir belediye başkanlığını CHP aldı. Konya'da kutladılar. İstanbul'un fethini nerede kutlayacaklar?" dedi.
Meclis'te konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahilik kutlamalarının Konya'ya taşınmasını eleştirerek "Ahi Evran, esnafların pir olarak kabul ettiği kişidir. Bütün dünyada saygı duyulan bir kişidir. Esnafın da etik değerleri vardır. Her yıl Ahi Evran dolayısıyla Ahilik haftası düzenlenir. Kırşehir belediye başkanlığını CHP aldı. Konya'da kutladılar. İstanbul'un fethini nerede kutlayacaklar? Ahi Evran bizim ortak değerimiz " ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında satır başları şöyle:
"Bir süredir unuttuğumuz ama geçen salı günü Erdoğan'ın hatırlattığı bir olaya değinmek isterim. Demişti ki 'Man Adası konusunda Kılıçdaroğlu mahkemeye gitti ve tazminata mahkum oldu.' Yine söylüyorum, kullandığım tüm belgeler yüzde yüz doğrudur. Zaten kimse de bunları yalanlamadı. Erdoğan'a teşekkür ediyorum tekrar bu konuyu gündeme getirdiği için.
Man Adası'nda 1 sterlinlik bir şirket kuruldu. İlgili bankanın dekontlarını okuyarak, swift kayıtlarını açıklayarak olayın detaylarını kamuoyuna duyurduk. Belgelerin tamamını savcıya teslim ettik. Belgelerin tamamı doğru.
'İspat edersen Cumhurbaşkanlığını bırakırım' diyordu. Bırakamıyor, 'dava açacağım' dedi. Dava açtı, davanın düştüğü mahkemenin hakimlerini değiştirdi. Namuslu, dürüst hakimleri görevden aldı, yerine militan hakimleri koydu.
"ALLAH'IN HUZURUNDA DA BEN HAKLIYIM"
Ben haklıyım, Allah'ın huzurunda da ben haklıyım. Erdoğan ailesinin bu dümenini açıkladım. Damat var, dünür var, enişte var, hepsi var. 'Bu para trafiği nedir' diye sorduk. 'Bu bir şirket satışıdır' dedi Erdoğan. O da doğruladı. Ama hâlâ istifa etmiyor.
82 milyonun huzurunda yine soruyorum; bu şirket hangi şirket? Senin ailenin 15 milyar dolarlık gelir elde etmesini sağlayan bu şirket hangi şirket? Bu dümeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vergi ödememek için Man Adası'nda uyduruk bir şirket kuruldu.
Esnaf, çiftçi vergi ödüyor. Erdoğan ailesi Man Adası'ndaki kumpas dolayısıyla 5 kuruş vergi ödemiyor. Ben bunları söyleyince 'yeniden tazminat davası açacağız' diyorlar. Açmazsanız namertsiniz. Ben bütün davaları kazanacağım.
15 Temmuz şehit aileleri ve gazileri için 309 milyon lira para topladılar. Paranın nereye gittiği belli değil. Hâlâ açıklayamadılar. Bu para nereye gitti? Beşiktaş patlamasında hayatını kaybeden 46 şehidimiz için de 52 milyon TL bağış topladılar. Bu para nereye gitti? Ben bunları soracağım kardeşim.
Çocuğunu terör saldırısında kaybetmiş aileye bağlanan aylık ise 121 lira 96 kuruş. Sizde hiç vicdan yok mu, sizde hiç ahlak yok mu? Bütün annelere sesleniyorum. Anne çocuğunun üzerine titrer. Terör dolayısıyla bir anne çocuğunu kaybetmiş ve 121 lira maaş bağlanıyorsa Saray'da oturanlara bir ders verin.
"KİM BU TALİP ÖZTÜRK"
Aile boyu malı götürüyorlar. Açlık, yoksulluk, sefalet nedir bilmiyorlar. Diyorlar ki bunu sorma. Ben sorunca kızıyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını soracağım.
Tank Palet Fabrikası'nı da sormuştum. 20 milyon dolar. Bunu da Katar'a ve Erdoğan'ın akrabalarına verdiler. Kim bu Talip Öztürk?
Erdoğan ailesi Türk savunma sanayisini ele geçirmeye çalışıyor. Siyasetçi halka değil de ailesine hizmet ediyorsa, devletin en büyük fabrikalarını kendi ailesine beş kuruş para almadan veriyorsa bunun adı peşkeş çekmektir.
"İSTANBUL'UN FETHİ'Nİ NEREDE KUTLAYACAKLAR?"
Derdi olanın siyasi görüşüne, kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmayız. Hürriyet gazetesinden 45 kişi işten çıkarıldı. Çalışanlara ekonomik gerekçeler sundular ancak asıl neden sendikalı olmalarıydı. İşten attılar ama haklarını da vermiyorlar. Niçin vermiyorsunuz kıdem tazminatlarını?
Her yıl Kırşehir'de Ahilik Haftası kutlanır. Ama Kırşehir Belediyesi’ni Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca Ahilik Haftası kutlamalarını Konya'ya aldılar bu sene. Şimdi merak ediyorum, İstanbul'un Fethi'ni nerede kutlayacaklar? Herhalde onu da Bursa'da kutlarlar.
"BİZ İTİRAZ ETTİK, ERDOĞAN ŞİMDİ VETO ETTİ"
Meclis'te görüşülen torba yasada filtresiz termik santrallerle ilgili düzenlemeye biz itiraz ettik. Kanun görüşülürken bizim önerilerimizi dinlemediler. Şimdi Erdoğan bunu veto etti. Bunun için teşekkür ediyorum. Ama burada el kaldırıp, bu illa geçsin diyenler birdenbire döndüler 'Bravo reis, yaşasın reis’ demeye başladılar. Birdenbire hayırcı oldular, CHP saflarına katıldılar. Bir milletvekili iradesini özgürce kullanmalı.
Asgari ücret görüşmeleri başladı. Ücret emeğin karşılığıdır. Tam 39 yıl sonra üç işçi sendikası konfederasyonu bir araya geldi. Bu çok değerli bir hareket. Bu sendikalar 6.5 milyon asgari ücretlinin haklarını savunacaklar.
İşçinin gıda, konut, giyim, sağlık, barınma, kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için asgari ücret verilir. Asgari ücret açlık sınırının altında. Sendikalara şunu söyleyecekler; ‘İstiyorsunuz ama bütçede para yok’ diyecekler. İşçiye gelince mi para yok? Beşli çeteye sınırsız para var ama.
"400 AKADEMİSYEN BERAAT ETTİ AMA GÖREVE BAŞLATMIYORLAR"
Asgari ücret 2020 lira. Son bir yılda gıdaya yüzde 54, elektriğe yüzde 71, doğalgaza yüzde 58 zam geldi. Yıllık enflasyon da 22.58. Asgari ücretin 2 bin 600 lira civarında olması gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi adaletle ilgili çok güzel bir karar verdi. Kamuya alınanlara yapılan güvenlik soruşturmasını iptal etti. Bu karar üzerine barış bildirisini imzalayan 406 akademisyen beraat etti. Görevlerine başlamaları lazım ama başlatmıyorlar.
BirGün gazetesine FETÖ soruşturması açtılar. 'Bağları yok, geçmişte FETÖ aleyhine çok sayıda haber yazdılar' diyor savcı. Kast unsuru mahkemeye aittir, diyor. Mahkemeye gidiyor, bakıyor, delil yok. Gazetecilerin üye oldukları dernekler, sendikaların araştırılmasına karar veriyor. Aynı suçlama Doğan Akın için de var. Gazeteciler için böyle bir kumpas kuruyorlar.
"DEMİRTAŞ, HAKSIZ HUKUKSUZ HAPİS YATIYOR"
Bir diğer konu Selahattin Demirtaş. Seversiniz, sevmezsiniz ama bir siyasi partinin genel başkanlığını yapmıştır. Haksız, hukuksuz yere hapis yatıyor. Beraat ediyor, başka bir davadan alelacele yargılayıp ceza veriyorlar. İçeriden çıkmasın diye. Sonra da 'yargı bağımsızdır' diyeceksiniz. Onu benim külahıma anlatacaksınız.
Demokrasiyi, insan haklarını hepimiz için savunduk. Benim rakibim olan siyasi partilere haksızlık yapıldığında karşı çıkmam benim insanlık görevimdir. Selahattin Bey rahatsızlanmış ve gecikerek hastaneye kaldırılmış. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
'Adil Öksüz'ün nerede olduğunu biliyoruz' diyorlar. Bildiğinizi biz de biliyoruz. Git, yakala, getir. Niçin getirmiyorsunuz? Biz bunun için kontrollü darbe diyoruz. Bunu araştırma raporuna da şerh olarak koyduk. Ama raporu yayınlamıyorlar. Niçin?"