İlahiyatçı Akademisyen Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sunduğu Bi'KARAR Ver programının konuğu oldu. Öztürk, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Dindar kesimle helalleşmeliyiz" söylemi üzerinden dönen helalleşme tartışmasına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Öztürk, "İktidarın da özür dileyeceği çok iş var' dedi.
İlahiyatçı Akademisyen Prof. Dr. Mustafa Öztürk, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı. Siyasette yaşanan helalleşme tartışmasına değinen Öztürk, "Herkes CHP diyor. Ama iktidarında özür dileyecek çok konusu var "dedi.
"BU SOSYOLOJİK BİR HESAPLAŞMA"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde KARAR TV'ye çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, "Muhafazakâr dünya ile oturup konuşmadıklarını ve eksikleri olduğunu" belirterek, "Helalleşmemiz lazım, aramızdaki duvar yıkılmaya başlıyor" dedi. CHP liderinin bu sözleri siyaset gündeminin akışını değiştirdi. Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Kılıçdaroğlu'nun bu söylemini sosyolojik bir hesaplaşma olarak değerlendirdi. Öztürk konuya ilişkin şunları kaydetti.
"Kılıçdaroğlu'nun hem üslubu hem helalleşme kavramının içini doldurma tarzı bana göre çok düzgündü. Geçmişte ortalama dindarlara yapılan yanlışlardan dolayı özür beyanı ve özeleştiridir. Bir af talebinde bulunmaktır. Erdemli bir davranıştı. Buradaki politik bir helalleşme değil bence sosyolojik helalleşme. Politik helalleşmede muhtemelen helalleşmeyecek, hesaplaşacaklar. Siyasi iktidara atıfla, helalleşme kavramı buraya girmiyor. Kişisel hukuka bir tur tasallut kapsamında değerlendiren helalleşmeyi kamu yapamaz. Bunula hesaplaşılmalı."
"KIŞKIRTMALARA KARŞI ENGİN BİR TUTUM SERGİLİYOR"
Toplumun şifaya ihtiyacı olduğunu belirten Öztürk, "CHP'nin eskiden bilinen kabuklu yapısına dönük değişimi ve geçmişe dönük itirafıdır. Ülkeye şifa olsun dileği gibi okudum. Kılıçdaroğlu'nun tutumu, karşı tarafın kışkırtma yapısına karşına tuzağa düşmeyen engin görüşlü bir durum" dedi.
"İKTİDARIN DA ÖZÜR DİLEYECEĞİ ÇOK İŞ VAR"
AK Parti iktidarının da ileride özür dileyeceği çok durum olacağını belirten Öztürk, "Bugün muhafazakar kesimin siyasal iktidarının da yarın oturup geçmişte 'kantarın topunuzu çok kaçırdık' diye özür dileyeceği çok iş var. 2013'te Gülen örgütü ile papaz oluncaya kadar ki süreçte yol almanın, özrünü Allah affeder mi bilmem ama bu günah bile asırlar boyu bu memleket ile helalleşme istemelerine yeter" diye konuştu.
"TAKİYECİLİĞİN KRALI SÜNNİLERDE"
Yeni Şafak Yazarı Hayrettin Karaman'ın Alevilik üzerine yaptığı yorum ve köşe yazılarından dolayı Alevilik-Sünnilik tartışmaları tekrar gündeme geldi. Eski AK Parti Milletvekili ve Akşam Gazetesi Yazarı Hüseyin Besli'de bu tartışmayı alevlendirecek bir yazı kaleme aldı. Besli, Alevi ve Kürtleri hedef alarak, köşe yazısında "Çifte kavrulmuş yalancılar" diye betimledi. Besli'nin yazısı hakkında "Hüseyin abiye konduramadım" diyen Öztürk, Hayrettin Karaman içinse, "Onun fıkıhı, idareyi maslahatcı ve Oportünizm fıkıhtır" ifadelerini kullandı.
İlahiyatı Öztürk, "Takiyeyi Şiilere atfederler. Şiiler de tarih boyunca muhalefet içinden geldikleri için kendilerini ister istemez saklama ihtiyacı duydular. Bugün ortalama bir Sünni'nin de takiyeciliği Şii'den aşağı değildir. Bizde kralı var takiyenin" diye konuştu.
"POLİTİK VE ATAERKİL SÖYLEMLERİ YANSIMASI"
Türkmen Aleviliğinin İslam'ın Türklere özgün yorumu olduğunu ifade eden Öztürk, "Alevilik Osmanlı'dan gelen kan davası. Alevilik teolojisine içinde itirazlarım varsa Sünnilik içinde de var. Sosyolojik vasat içinde bir yaşama kültürü olduğunda sıfır noktasında kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Bu politik bir hikaye ve ataerkil söylemlerin yansıması" dedi.
"DİYANETİN İKİ SÖYLEMİ BU TARTIŞMALARI BİTİRİR"
Yaşanan etnik ve dini ayrışmaların ortadan kalmasına, Diyanet İşleri Başkanı'nın söylemlerinin etkili olacağını belirten Öztürk, "Bu tür gelişmeler hep yukarından aşağıya oluyor. Aşağıda aydınlanmayan bir toplum var. Hep bir liderin iradesi ve söylemi toplumu yönlendiriyor. Toplum aşağıdan yukarıya aydınlansa bugünkü siyasi hikayelerin çoğunu görmezsiniz. Bugünkü siyasi iradeler intikamcı ruhlarını bir yere koymayı başarırsa bu sorun ortada kalkar" dedi.
"Helalleşelim diyen dil var ya bu dil ısrarla sürdürülürse muhalefetin başka katmanları da bu işe iştirak ederse bitirilir" diyen Öztürk, "Kemal Bey bu konuda sebatkâr olursa, şifa vurgusunun arkasında durursa kendiliğinden bir çok şey çözülür" diye ifade etti.
