The Guardian yazarı Seumas Milne, ABD'nin Ortadoğu'yu dizayn etmek için DAEŞ'in nasıl kullandığını ortaya koydu. Milne'in yazısına göre Pentagon'un 2012'deki istihbarat raporlarında Suriye'de Selefi bir oluşumun ABD'nin işine yarayacağı vurgulanıyor.
Irak ile Suriye etnik ve mezhepsel temelde bölünmeye doğru giderken, ABD ve Batılı güçlerin DAEŞ gibi örgütleri bölgedeki haritaları yeniden çizme planları için nasıl kullandıkları da her geçen gün daha açık biçimde ortaya çıkıyor.
İngiliz The Guardian gazetesinin köşe yazarı Seumas Milne, “ABD DAEŞ'in Irak ve Suriye'de yükselişini nasıl besledi?” başlıklı yazısında, ABD istihbarat raporlarında Irak ve Suriye'de Selefi bir devletin yükselişinden daha 2012 yılında bahsedildiğini, fakat ABD ve Batılı güçlerin buna karşı önlem almak bir yana, tam tersine bu durumu desteklediklerini ortaya koydu.
Pentagon 2012'den beri Selefi bir devlet istiyordu
2012 yılının Ağustos ayında yazılan sözkonusu raporda, Batı'nın o dönemki iddialarına tezat olacak biçimde Irak el-Kaide'si (daha sonra DAEŞ'e dönüştü) ve Selefi silahlı gruplar Suriye'deki isyanın kontrolün elinde tutan başat güç olarak tanımlanıyor. Pentagon'un raporu, “ABD'nin istediği şey, Suriye'de ilan edilmiş ya da edilmemiş bir Selefi yönetimi kurulma ihtimalinin güçlenmesidir” diye devam ediyor.
Pentagon'un belgelerinde, Suriye'nin doğusunu Selefi bir oluşumun kontrol etmesi ihtimalinden 'tam olarak istenen şey' diye bahsediliyor. Ayrıca belgelerde Irak'ın toprak bütünlüğünün tehlikeye girdiğinden de bahsediliyor.
DAEŞ ile Irak'ın toprak bütünlüğü de bozuldu
DAEŞ Irak ve Suriye'de terör estirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu ülkelerin tpra bütünlüğünün fiilen ortadan kaldırıyor.
Milne, “Suriye isyanının birinci yılında, ABD ve onun müttefikleri, aşırı tutucu grupların hâkimiyetinde olduğunu bildikleri bir muhalefeti destekleyip silahlandırmakla kalmadılar; Irak’ın birliğine karşı büyük bir tehdit olmasına rağmen, bir Sunnî tamponu olarak DAEŞ'in ortaya çıkışına göz yumdular” diyerek Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu söyleyen ABD'nin aslında bölünmeye yönelik adımlar attığını ortaya koyuyor.
Emperyalist 'böl ve yönet' politikası
“Batılı politikacılar bir toplu görüşme yapıyor ve bugünün teröristleri yarının özgürlük savaşçılarına, müttefiklerse düşmana dönüşüveriyor” diyen Milne, ABD'nin bugün Irak ve Suriye'de uyguladığı politikanın klasik 'böl ve yönet' politikası olduğunu söylüyor.
ABD'nin 1980 yılında Afganistan'daki savaşta el-Kaide'yle birlikte hareket ettiğini hatırlatan yazar, "Amerikan güçleri Suriye’de bir grup isyancıyı desteklerken, öbür grubu bombalar. Yemen’de İran destekli Husi güçlerine karşı Suudi Arabistan ordusunun mücadelesini desteklerken, Irak’ta IŞİD’e karşı İran ile birlikte etkin askeri operasyonlar tertip eder" diyor.
