Yıllarca verdiği eğitiminin ardından yönetici olarak çalıştığı şirketten istifa edip Yozgat'a yerleşen Emine Çölkuşu hayatı ile herkesi şaşırtıyor. 15 büyükbaş hayvanla başladığı işi 100 hayvana kadar artıran Çölkuşu’nun yaşantısını gören basıp köye gitmek istiyor.
Astronomi ve Uzay Bilimleri alanında aldığı eğitimin ardından yönetici olarak çalıştığı şirketten ayrılan Emine Çölkuşu, Yozgat'taki köyünde büyük işler başarıyor. Çayıralan ilçesine bağlı Güzelyayla köyünde doğan ve Ailesi 13 yaşındayken Ankara'ya taşınan Çölkuşu, 2017 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nden mezun oldu. Ankara'da 15 yıl yaşadıktan sonra 56 yaşındaki babası Hamdi Çölkuşu, köyüne dönerek 15 büyük hayvan aldı.
Üniversite eğitiminden sonra firmada yönetici olarak çalışmaya başlayan Emine Çölkuşu, 2021 yılında işinden ayrılma kararı alarak köye dönüp besicilik hayatına devam etti. Hayvanlara yem veren ve ahır temizliği yapan Çölkuşu, süt makinesi ile sağım yaparak köyde Anne babasına yardım ediyor.
210 HAYVANA BAKIYOR
Köye geldikçe hayvanlar arasında bir bağ kurduğunu ifade eden Çölkuşu, 15 hayvanı çoğaltmak için elimden geleni yaptığını belirtti. Dişi buzağıları damızlık olarak bıraktıklarını söyleyen Çölkuşu, erkekleri satıp düve olarak hayvanların sayısını 210'a kadar çıkarttığını belirtti. Çölkuşu, babasının hayvanları ile ilgilenmediğini erkek kardeşinin kendisine Destek olduğunu belirterek iki ahırda 100 büyükbaş hayvana baktığının altını çizdi.
ÖNCE ÜRETİYOR SONRA ANKARA VE İSTANBUL'A GÖNDERİYOR
Günde 250 litreye kadar süt üretimi yapabildiklerinin altını çizen Çölkuşu, köyün ilçeye uzak olduğunu ve çok yağış alan bir bölgede süt satışının da zor olduğunu ifade etti. Bu durumu çözmek için sütü peynir ve tereyağı olarak değerlendirdiklerine ifade eden Çölkuşu, “Ankara'da, İstanbul'da ve diğer illerde müşterilerimiz var, ürünlerimizi dondurulmuş şekilde muhafaza ederek kargoyla ulaştırıyoruz. Bu işten çok memnunum ve çok çok mutluyum. Kadın elinin değdiği her yer ayrı bir güzelleşiyor. Mesleğimizde cinsiyet ayrımı kesinlikle yoktur." dedi.
Hayvan bakımında özellikle buzağı olduğu dönemlerde zorluk yaşadıklarını ifade eden Çölkuşu, hayvanların bebek gibi ilgi istediğini söyledi. Buzağıların doğduğu andan itibaren gece gündüz onlara odaklandıklarını ifade eden Çölkuşu, büyütüp gözünün önüne geldiğinde ise bununla gurur duyukluklarını aktardı. Çoğu zaman satarken ağladığını ifade eden Çölkuşu, zayiat olduğu zamanlarda da çok üzüldüğünü belirterek birkaç gün hasta olarak gezdiğini de belirtti.
TEPKİLERE NET YANIT
Köydeki kişilerin kendisine çok farklı tepkiler verdiğini ifade eden Çölkuşu, "Genellikle benimle gurur duyuyorlar. İlk başlarda 'Hayvanlarla ilgilenmek için mi geldin, sen üniversiteyi bunun için mi okudun?' ya da 'Masa başı iş bırakılıp gelinir mi?' gibi tepkiler alsam da orada sabah saat 8'den akşam 6'ya kadar kapalı alanda bulunmaktansa burada köyümde doğayla iç içe olmak beni gerçekten daha mutlu ediyor. Hayvancılıktan yüzde yüz memnunum. Hayvanları çok seviyorum. Onlar bizim için bir nimet diyebilirim." şeklinde konuştu.
