İzmir’de 11 yaşındaki bir çocuğun sosyal medya videosu için kolonya ile kendini ateşe verip hayatını kaybetmesi, sosyal medyanın çocuklara etkisini tekrar gündeme taşıdı. Prof. Dr. Akgün Oral, yanık vakalarının sosyal medya etkisiyle arttığını ve bu tür olayların önlenebilir olduğunu söyledi. Doç. Dr. Gonca Özyurt ise sosyal medya bağımlılığının çocuklarda gerçeklik algısını bozduğunu, ailelerin çocuklarla daha güçlü iletişim kurması gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı ve İzmir Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi çocuk hasta sorumlusu Prof. Dr. Akgün Oral, sosyal medyada çocukların üzerine kolonya döküp yaktığı görüntülerin paylaşılmasının, diğer çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti.
İzmir’de 11 yaşındaki bir çocuğun sosyal medya uygulaması için video çekerken üzerine kolonya döküp kendisini ateşe vermesi ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesi, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini tekrar gündeme getirdi.
Prof. Dr. Akgün Oral, çocuklarda görülen yanıkların %70’inin ilk 6 yaşta meydana geldiğini belirtti. Dikkatsizlik ve ihmal sonucu meydana gelen vakalara dikkat çeken Oral, yanıcı ve parlayıcı maddelerin çocuklar tarafından kullanılmasının ölümcül sonuçlara yol açabildiğini ifade etti. Oral, “Daha önceki yıllarda ev kazaları nedeniyle oluşan haşlanma yanıkları fazlayken, son yıllarda sosyal medya etkisiyle alev yanıkları vakaları artmaya başladı. Bu yıl hayati risk oluşturan, ölümle sonuçlanabilen durumlar ciddi şekilde arttı.” dedi.
2024 yılı içerisinde İzmir Şehir Hastanesinde tedavi gören iki çocuğun alev yanıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Oral, bu tür vakaların tamamen önlenebilir olduğunun altını çizdi.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI VE ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞI
İzmir Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalığı Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Gonca Özyurt ise sosyal medya bağımlılığının çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerini vurguladı. Özyurt, sosyal medyanın amacı dışında kullanımının çocuklarda sanal ile gerçeklik arasındaki sınırın kaybolmasına neden olduğunu ifade etti.
“Sosyal medya bağımlılığıyla karşımıza birçok genç gelebiliyor maalesef. Yalnızlık yaşayan, aileleriyle yeterince iletişim kuramayan çocuklar, sanal ortamda başka kimlikler oluşturarak gerçek dünyadan kopabiliyor. Bu da onları zararlı içeriklere karşı savunmasız hale getiriyor.” dedi.