Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde çevreciler, sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasi partilerin temsilcilerinin de katılımıyla Tağar Çayı’ndaki hidroelektrik santrali (HES) ve regülatör çalışmalarını yaptıkları yürüyüşle protesto etti.
Tunceli'de birçok türden yaban hayata ve endemik türe ev sahipliği yapan Tağar Çayı’nda, HES ve regülatör çalışmaları başladı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci devam ederken inşaat sürecinin başlatıldığı gerekçesiyle, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne inşaat faaliyetlerinin durdurulması için dilekçe vererek, firma hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Tağar Çayı Koruma ve Yaşatma Platformu’nun çağrısıyla kent merkezi ve ilçelerden çevreciler ile aralarında hukukçu, belediye başkanları, siyasi parti ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olan grup, Tağar Çayı’nın üstündeki tarihi Tağar Köprüsü üzerinde bir araya geldi. Kalabalık sık sık ‘Tağar’a uzanan eller kırılsın’, ‘Doğamızı kimseye kurban etmeyiz’ sloganları attı. Ayrıca bazı çevreciler, üzerinde ‘Mevta, 2872 sayılı çevre kanunun 10’uncu maddesi’ yazan siyah tabutu taşıyarak, Tağar Çayı’na attı.
"TAĞAR ÇAYI İŞ MAKİNELERİ İLE YOK EDİLİYOR"
Tağar Çayı Dayanışma Platformu dönem sözcüsü Hakan Gökalp, ÇED olumlu kararı dahi alınmadan HES inşaatına başlandığını belirterek, “Çemişgezek'te tam üç aydır Cumhuriyet tarihinde eşi ve benzerine rastlanmamış bir hukuksuzluk ve vahşet tüm hızıyla devam etmekte. Ve bu hukuksuzluğun acilen durdurulması gerekmektedir. Milli Park olma kriterlerini fazlasıyla taşıyan Tağar Çayı vadisi milli park ilan edilmesi gerekirken ilçemizin el değmemiş kaynakları iş makineleri tarafından yerle bir ediliyor. Elimizde tarihi Tağar Çayı üzerine daha önce planlanan ve mahkeme kararıyla yapımı iptal edilen, mahkeme iptali kararı bulunuyor. Emsal olan mahkeme iptal kararı varken, bölgeye ‘HES inşa edilemez’ denilmişken Çemişgezek'te kaçak HES yapılıyor. İnşaat derhal durdurulmalı, iptal edilmelidir. Bu hukukluğu asla kabul etmiyoruz” dedi.
"PROJE HUKUKSUZDUR"
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım, projenin hukuksuz olduğunu belirterek, “Çevresel Etki Değerlendirilmesi yönetmeliği beşinci maddeye göre bu proje hukuksuzdur ve bu projenin ÇED süreci derhal sonlandırılmalıdır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine göre tescil edilmiş tarihi Tağar Köprüsü ve Urartu İn Delikleri Derviş hücreleri bulunmakta ve buralar birinci derece arkeolojik sit alanı ve yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yani ülkemizin tarafı olduğu Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi hükümlerine göre kesin koruma altında bulunan, yaban keçisi su samuru gibi türlerin yaşam alanıdır. Dolayısıyla ‘Bu proje burada hayata geçirilemez’ dedik.
Burada ÇED süreci devam ederken şirket aşağıda inşaat faaliyetlerini başlatmış durumda. Buradan derhal çevre kanunu onuncu madde, çevresel etki değerlendirilmesi yönetmeliği, on dokuzuncu madde çerçevesinde bu inşaat faaliyetinin faaliyetlerinin derhal durdurulması gerekiyor dedik. Aradan bir ay geçti. Yetkililere yaptığımız o başvuruya ve sonrasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yaptığımız yazılı başvuruya ve onlarca başvuruya rağmen faaliyet durdurulmadı” diye konuştu.