Türkiye’nin yedi farklı bölgesinde topraksız tarım yöntemiyle yetiştirilen ve halk arasında “mavi yemiş” olarak bilinen bu özel bitki, sağlık açısından adeta bir mucize olarak kabul ediliyor. Özellikle kanser hastaları tarafından tüketilen bu meyve, tarım sektöründe de önemli bir değer olarak öne çıkıyor.
Mavi yemiş, Karadeniz’in asidik topraklarında doğal olarak yetişebilirken, Akdeniz gibi farklı toprak özelliklerine sahip bölgelerde ise topraksız kültür yöntemiyle üretilebiliyor. Prof. Dr. Ebru Yaşa Kafkas, bu süper besinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasının hem sağlık hem de tarım ekonomisi açısından büyük faydalar sağlayacağını belirtiyor.
Türkiye’nin mavi yemiş için 100 bin tonluk bir üretim potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Kafkas, bu yıl 10 bin ton üretim hedefiyle önemli bir adım atıldığını vurguluyor. Doğru yöntemler ve çeşitler kullanılarak üretilen mavi yemiş, ekonomik bir fırsat yaratmanın ötesinde, sağlık açısından da birçok fayda sunuyor.
Araştırmalar, mavi yemişin kalp sağlığını desteklediğini, kanser riskini azalttığını ve Alzheimer ile hafıza kaybı gibi nörolojik hastalıkları geciktirici etkileri olduğunu gösteriyor. Epidemiyolojik çalışmalar, düzenli mavi yemiş tüketiminin sinir sistemini güçlendirdiğini ve sakinleştirici bir etki yarattığını ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Ebru Yaşa Kafkas, mavi yemişin uzun vadeli tüketiminin sağlığa olumlu katkılar sağladığını belirterek, bu meyvenin 6 ay boyunca günde bir bardak tüketen bireylerde olumlu etkilerinin gözlemlendiğini ifade ediyor. Mavi yemiş, hem sağlık hem de tarım ekonomisi açısından Türkiye için büyük bir potansiyel taşıyor.