Şirketlerde kullanılan araçlar son günlerde en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Yöneticiler tarafından personele tahsis edilen şirket araçları için kötü haber geldi. Araçlardan tahsis edilecek vergiler herkesin dilini yapacak. İşte tüm detaylar…
HİLAL NAS
Şirketlerin üst düzey yöneticilerine ve personeline tahsis ettiği araçlar, son dönemde vergi incelemelerinde büyük bir sorun haline geldi. Maliye'nin ve Danıştay'ın yorumları şirketleri ciddi vergi riskleriyle karşı karşıya bırakıyor. Detaylar haberimizde!
ŞİRKET ARAÇLARI ARTIK "ÜCRET" SAYILIYOR!
Son günlerde vergi gündeminde bomba etkisi yaratan bir konu var: Şirketlerin üst düzey yöneticilerine ve satış-pazarlama gibi pozisyonlardaki personeline tahsis ettiği araçlar. Yıllardır süregelen bu uygulama, artık vergi incelemelerinde mercek altında. Maliye ve Danıştay'ın son yorumlarıyla, bu araçların iş dışı kullanımları (işe geliş-gidiş, hafta sonu, tatil kullanımları) "ücret" olarak kabul ediliyor ve şirketler vergi ziyaı cezalarıyla karşı karşıya kalıyor!
YILLARDIR UYGULAMA AYNI, SORUN NEREDEN ÇIKTI?
Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesi, uzun yıllardır şirket personeline sağlanan menfaatlerin ücret olarak değerlendirilmesini öngörüyor. Kanun aynı kalsa da Maliye'nin idari yorumu değişti! Artık şirketlerin araç tahsisi, personelin "net ücreti" olarak kabul ediliyor. Yani, araçların iş dışı kullanımına ilişkin giderler (yakıt, bakım, vs.) brütleştirilerek vergilendiriliyor.
MALİYE VE DANIŞTAY NE DİYOR?
Maliye: Şirket araçlarının iş dışı kullanımı, çalışanlara sağlanan bir menfaattir. Bu menfaat, net ücret olarak kabul edilmeli ve gelir vergisi stopajına tabi tutulmalıdır.
Danıştay: Maliye'nin görüşünü destekler nitelikte kararlar veriyor. Çalışanlara sağlanan, işle ilgili olmayan menfaatlerin ücret kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
ŞİRKETLER İÇİN CİDDİ VERGİ RİSKİ!
Bu yeni yorumlar, şirketler için büyük bir vergi riski oluşturuyor. Vergi incelemelerinde, şirketlere yüksek tutarlarda vergi ziyaı cezaları kesilebiliyor. Özellikle filo araçları olan ve çok sayıda personele araç tahsis eden şirketler bu durumdan olumsuz etkilenebilir.
PEKİ, ÇÖZÜM NE?
Ekonomi gazetesinden Abdullah Tolu'ya göre, bu yorum oldukça zorlama ve "sinekten yağ çıkarmak" gibi. Çünkü:
Şirketler, araçları işlerinin yürütülmesi için tahsis ediyor, çalışanlar kişisel kazanç elde etmiyor.
Maliye'nin binek araç giderlerine getirdiği %70-30 kısıtlaması, bu sorunu zaten çözdü. Şirketler giderlerin %30'unu KKEG olarak kabul ederek vergi ödüyorlar.
Bu durumda, araçların tekrar ücret olarak kabul edilip vergilendirilmesi, mükerrer vergilendirmeye yol açar.
YENİ DÜZENLEMEYE ELEŞTİRİ
Tolu, Maliye'nin enerjisini daha önemli konulara, özellikle kayıt dışı ekonomiye odaklaması gerektiğini düşünüyor. Vergi denetimlerinde daha öncelikli ve yüksek vergi kaybının olduğu alanlara yoğunlaşılması gerektiğini vurguluyor.
Sonuç:
Şirketlerin araç tahsisi konusundaki riskleri artıyor. Bu süreçte şirketler daha dikkatli olmalı, Maliye ise bu konudaki yorumunu yeniden gözden geçirmelidir. %70-30 gider kısıtlaması zaten şirket araçlarının özel kullanımı için bir vergi ödemesi getirirken, ekstra bir vergilendirme şirketleri zor durumda bırakabilir.