Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Büyük can kayıplarının yaşandığı depremlerin yıl dönümü yaklaşırken gözler yıkılan binalarla ilgili sorumlulara, özellikle müteahhitlere çevrildi. Sektörde çalışanların yüzde 73'ünün iş deneyiminin olmadığı Bakanlık raporuna da yansıdı, tüm bu belgelere rağmen deprem bölgesi olan Türkiye'de insan canının kimlerin eline terk edildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye, deprem riski yüksek bir ülke olmasına rağmen, yapı müteahhitliği sektöründe kalite standartları istenilen seviyeye ulaşamadı. CHP Bolu Milletvekili ve Sanayi Komisyonu Üyesi Türker Ateş'in vurguladığı gibi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belgelendirilen yapı müteahhitleri arasında, büyük bir kısmı vasıfsız olarak nitelendirilebilecek firmalar bulunuyor. Sektördeki firma dağılımı, Türkiye'nin deprem gerçeği ile uyumlu bir müteahhitlik kalitesinin sağlanamadığını gösteriyor.
Mart 2019'da yürürlüğe giren Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik ile yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılması amaçlansa da, Ateş'e göre bu sistem tam anlamıyla işlevsel hale getirilemedi. Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemi'nde (YAMBİS) kayıtlı olan 148 bin 9 firmanın yüzde 73'ü, herhangi bir iş deneyimi veya ilk başvuruda işgücü koşulu aranmayan en alt gruptan (H grubu) firmaları oluşturuyor. Bu durum, sektörde kalitenin artırılması gerektiğine dair ciddi bir işaret olarak değerlendiriliyor.
'KALİTE STANDARTLARI ARTTIRILMAK ZORUNDA'
Ateş, sektörde ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterlik kriterlerinin yeterince yüksek olmadığını, A ve B grubunda yer alan firmaların oranının ise sadece %1'de kaldığını belirtiyor. Bu durum, deprem riski yüksek bölgelerde, sadece en yüksek yeterlilik gruplarından firmaların iş yapabilmesi gerektiğini savunan sektör çatı kuruluşlarının önerileriyle çelişiyor.
Yap-Sat sektörünün süreklilik arz etmemesi ve gereken kriterleri karşılayamaması, ilgili yönetmelikte defalarca değişikliğe gidilmesine neden oldu. Son değişiklik 18 Ocak 2024'te gerçekleşti ve bu durum, sistemdeki belirsizliği ve sektördeki kalite sorunlarını daha da artırıyor. Ateş, sektördeki bu sorunların çözülmesi için tüm ilgili kurum, kuruluş ve aktörlerle birlikte kararlı ve doğru politikalar izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, kalite standartlarının artırılmasının zorunluluğuna işaret ediyor."