Hazine ve Maliyle Bakanı Mehmet Şimşek'in kredi ve kredi kartlarına sınırlama getirileceğini açıklamasının ardından uygulamanın nasıl olacağı netleşmeye başlıyor. Peki, kredi kartı kullanımının kısıtlanması nasıl olacak? Kredi kartına taksit yapılmayacak mı? İşte, kredi kartına kısıtlamanın detayları...
2024-2026 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklandı. Orta Vadeli Program, vatandaşların hayatını değiştirecek birçok düzenlemeye işaret ediyor. OVP'de kredi kartı kullanımı, parasal istikrarı etkilemeyecek ve tüketim talebini dengeleyecek şekilde düzenleneceği bilgisi yer aldı.
Vatandaşların günlük harcamalarını, hatta zorunlu ihtiyaçlarını bile yaptığı kredi kartlarına yönelik olası kısıtlamanın ekonomi ve kart sahiplerini nasıl etkileyeceği şimdiden merak konusu oldu.
Milliyet'te yer alan habere göre, Dinamik Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş, enflasyonu düşürmek için faiz artışlarının yanında harcama kalemlerini kısıtlayıcı adımların atılmasını olumlu karşıladığını belirtti.
KREDİ KARTI KISITLAMASININ KAPSAMI NE OLACAK?
Ceyhun Yavaş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Enflasyonu düşürmek için faiz artışlarının yanında harcama kalemlerini kısıtlayıcı adımların atılmasını olumlu karşılıyoruz. Bu tarz uygulamaların artmasıyla birlikte kredi kartı kullanımı ve tüketici kredilerine yönelik talebin kısıtlayacağını ve faiz artışlarıyla beraber enflasyonu düşürücü etkisi olacağı görüşündeyiz.
Bu adımlar bankaların kredi vermesini etkilemese bile tüketici açısından daha yüksek maliyetlere katlanılacağından dolayı talebin düşeceğini düşünmekteyiz.
Bu tarz düzenlemeler taksit sayılarının azaltılması veya taksit uygulamasının kaldırılması şeklinde de devam edebilir. Bu tarz adımlarla kredi ve kredi kartı kullanımlarını kısıtlanması ve talep enflasyonundaki yükselişin önünün kesilmesinin amaçlandığı kanısındayız."
KUR KORUMALI MEVDUATTA YENİ KARAR
Ata Yatırım Hazine GMY Etem Öztekin'in açıklaması ise şöyle:
"Enflasyonu indirmeye yönelik, ekonomi yönetimi değişimiyle atılmaya başlayan rasyonel adımlar son dönemde de tutarlı şekilde devam etmekte. Bu yolda, OVP'de de belirtildiği üzere bir süre boyunca iç talepte yavaşlama olacağı aşikar.
Verilere bakıldığında da ilk göze çarpan yüksek kredi kartı kullanımı. Son 13 haftanın yıllıklandırılmış büyümesine baktığımızda haziranda yüzde 300'lerin üzerine çıkan kredi kartı kullanımındaki büyüme hızı Eylül başında yüzde 182'ye kadar yavaşlamıştı.
Gelecek ilave önlemlerle bu büyüme hızının daha da aşağı çekilmesi, yavaşlayacak talep kanalıyla enflasyon hızının yavaşlamasında mutlaka önemli katkı sağlayacaktır.
Ekonomi yönetimindeki sadeleşme adımları, bankaların verdiği krediler tarafına sınırlı da olsa yansıdı aslında. Ticari kredilerdeki menkul kıymet tutma alt sınırını oluşturan faiz oranı limiti kaldırıldı.
Fakat şimdi de yüksek faiz oranları nedeniyle, hem bireysel hem ticari kredi kullanımlarında dikkate değer herhangi bir hızlanma görmüyoruz. Bu da aslında enflasyonla mücadele eden bir ülke ekonomisinde belki de bir süre için normal karşılanması gereken bir gelişme.
KREDİ KARTI KULLANIMI KADEME KADEME FRENLENECEK Mİ?
Kredi kartı kullanımı ile ilgili getirilebilecek düzenlemeler neler olabilir diye düşündüğümüzde ilk akla gelenler taksit sayılarında sınırlama, asgari ödeme sınırının artırılması, nakit çekim limitlerinin düşürülmesi, gecikme faiz oranlarının artırılması gibi adımlar olarak öne çıkıyor.
Muhtemelen enflasyon oranlarındaki gidişata göre bu adımlardan bazıları kademe kademe uygulanarak, kredi kartı kullanımı bazlı talebin törpülenmesine çalışılacak.
BU DÜZENLEMELER KREDİ KARTI KULLANIMINI NASIL ETKİLER?
Tüketicilerin, maliyeti artan ya da kullanım alanları daralan bir kaynakla karşılaştıkları durumda, rasyonel olarak ya alternatif fonlama kaynaklarına yönelmesi, ya da bu mümkün değilse harcamalarında kısıtlamaya gitmesi beklenir.
İhtiyaç kredisi gibi alternatiflerin de geldiği yüksek maliyet seviyeleri sebebiyle kredi kartına pek alternatif olacağını düşünmüyorum. Bu durumda zaruri ihtiyaçlar dışındaki harcamalarda bir parça yavaşlama görmeyi beklemek mantıklı olacaktır."