Prof. Dr. İlber Ortaylı, ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır?’ isimli kitabında herkesin mutlaka izlemesi gereken filmlerle ilgili öneride bulundu. İşte İlber Ortaylı’ya göre mutlaka izlenmesi gereken o filmler…
Prof. Dr. İlber Ortaylı 2018’de yayımlanan “Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Hayatta Doğru Seçimler İçin Öneriler” isimli kitabının 7’inci bölümünde, sinema severler için önerilerde bulunuyor. Ortaylı’nın kitabında bahsettiği ve mutlaka izleyin dediği filmler şöyle:
1-MACARLAR – ZOLTAN FABRİ
Macarlar (Özgün adı: Magyarok) Macar yönetmen Zoltán Fábri tarafından çekilmiş bir filmdir. Filmin müziklerini ise György Vukán yapmıştır.
2-CONSTANS - KRZYSZTOF ZANUSSİ (1980)
The Constant Factor Krzysztof Zanussi'nin yönettiği 1980 Polonya yapımı filmdir. Annesinin ölümüyle yüzleşmekte zorlanan ve daha önce babasının yaptığı gibi Himalayalara tırmanma arzusu taşıyan genç bir adamın hikayesini anlatır. Film, 1980 Cannes Film Festivali'nde Jüri Ödülü ve Ekümenik Jüri Ödülü'nü kazandı.
3-DÜNYAYI SARSAN ON GÜN - SERGEY BONDARÇUK (1983)
Filmde, gazeteci John Reed’in gözünden Sovyetler Birliğindeki Ekim Devrimi anlatılıyor.
4-WATERLOO-SERGEY BONDARÇUK (1970)
Waterloo (Rusça: Ватерлоо) 1970 yılı İtalyan-Sovyet ortaklığı yapımı tarih filmidir. Sergey Bondarçuk tarafından yönetilen ve yapımcılığını Dino De Laurentiis'in üstlendiği film Waterloo Muharebesi'ni anlatmaktadır. Film savaş sahneleri ile ünlüdür.
Filmde Rod Steiger, Napoleon Bonaparte ve Christopher Plummer da Duke of Wellington oynamıştır. Filmde ayrıca Orson Welles'in de XVIII. Louis olarak küçük bir rolü vardır. .
Filmde yaklaşık 15.000 sovyet piyadesi ve 2.000 civarında süvari kullanılmıştır. Film yapımı sırasında yönetmen Sergei Bondarchuk'un dünyanın en büyük 7. ordusunun başında olduğuna dair espriler yapılmıştır.
5-VAATLER ÜLKESİ (1970)
1975 Polonya yapımı dramatik dönem filmi olan Vaatler Ülkesi’nin özgün adı adı Ziemia Obiecana olan film uluslararası gösterimlerde ve İngilizce konuşulan ülkelerde Land of Promise ve The Promised Land adları ile gösterime sunulmuştur. Film ülkemizde 23 Mart 1991 tarihinde 10’uncu Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde de gösterilmiştir.
Senaryosunu Nobel ödüllü Polonya'lı edebiyatçı Wladyslaw Stanislaw Reymont'un 1898 tarihli aynı adlı romanından Andrzej Wajda'nın uyarlayıp yazdığı filmi yine Andrzej Wajda yönetmiştir. 1927 yapımı aynı adlı sessiz bir Polonya filminin yeniden çevrimidir.
20. yüzyıl'ın başında Polonya'nın sanayi şehri olan Lodz'da bir Polonya'lı, bir Alman ve bir Yahudi, üç genç arkadaşın aralarındaki farklılıklara aldırmadan sermayelerini bir araya getirerek ortak bir tekstil fabrikası kurma çabaları ve sonrasında amansızca servet peşinde koşmalarının konu edildiği filmde 19. yüzyıl kapitalizminin gelişme sancıları ve Lodz kentinin tarihi irdelenir. Tarih boyunca hep acılar çekmiş olan Polonya toplumunun oluşumu destansı bir dille anlatılır.
6- KÜLLER VE ELMASLAR
Küller ve Elmaslar 1958 Polonya yapımı politik dramatik savaş filmidir. Özgün ismi Popiół i Diament olan film İngilizce konuşulan ülkelerde ve festivallerde Ashes and Diamonds adıyla gösterilmişti.
Konusu ise: Yıl 1945. İkinci Dünya Savaşı'nın bitimi, Polonya. Direnişçiler arasında yer alan Maciek'e zor bir görev düşer. Szczuka'yı öldürmesi gerekmektedir. Aslında daha öncekilerin yanında bu görevin de pek bir zorluğu yoktur. Fakat Szczuka onun eski bir arkadaşıdır. Maciek, bu durumda oldukça riskli bir karar alır.
7-WESELE
Wesele, 1972'de Polonya'da Andrzej Wajda tarafından Stanisław Wyspiański tarafından 1901'de yazılan aynı adlı bir oyunun uyarlaması olarak yapılmış bir sinema filmidir. Wajda ayrıca tiyatro için "Wesele"i yönetmiştir. "Wesele", 20. yüzyılın başında yazılmış Polonya dramasının belirleyici bir eseridir. Bir düğünde dönen entrikalar üzerine, daimi diyalogların hüküm sürdüğü kara komedi türünde bir polonya filmi de denilebilir.
8- BİR KUŞAK
Bir Nesil, Andrzej Wajda tarafından yönetilen 1955 yapımı bir Polonya filmidir. Senaryosunu da yazan Bohdan Czeszko'nun Pokolenie adlı romanından uyarlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Polonya yeraltı örgütlenmesini anlatan üçlemenin ilk filmi özünde bir büyüme hikâyesidir.
Tarihsel fonda ise, 1943’te kendilerini Treblinka toplama kampına nakliye etmeye çalışan Alman birliklerine karşı mücadele eden Yahudi direnişi, bilinen adıyla “Varşova Getto Ayaklanması” vardır. Kahramanımız Stach hem aşkın tadını hem de baskıya karşı direnişi öğrenirken, film savaşın bedeline dair amansız bir insanlık portresi sunuyor.
9- ALEKSANDR NEVSKİY (1938)
Yönetmenliğini Sergey Ayzenştayn'ın yaptığı 1938 yılında Sovyetler birliği'nde Mosfilm stüdyolarında çekilen film. Baş rolünü Nikolay Çerkasov'un oynadığı film, 13. yüzyılda Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen Novgorod istilası girişimini ve bu girişimi başarısızlığa uğratan Prens Alexander, daha çok bilinen ismiyle Alexandr Nevsky'yi konu edinmiştir.
Ayrıca 12. yüzyılda, yani millet kavramının, milliyetiçiliğin ortaya çıkmasından tam 7 yüzyıl önce prusya bölgesi semalarında panslavist (uu beybi) bir adamın zalımlara karşı at koşturmasını konu alan stalin ısmarlaması ayzenştayn filmi.
10- POTEMKİN ZIRHLISI
İMDB; 7.9/10 Eisenstein’in 1923 yilinda yapmış olduğu dünya sinema tarihinin başlangıcı sayılan film. Özetle; Rus-Japon savaşı sırasında yenilgiye uğrayıp zayıf düşen Çarlık Ordusu, köylü ayaklanmalarını bastırırken daha da güçsüz duruma düşer.
Askerler arasında da hoşnutsuzluklar artmaya başlar. Bunun yanında çarlık subayları, gemi mürettebatına sürekli baskı yapar, mürettebatın yatma yerleri, yedikleri, içtikleri ve çalışma koşullarının dayanılmazlığının yanında subayların bu davranışları da işi katlanılmaz boyutlara taşır. 27 Haziran 1905’te Potemkin Zırhlısı’nda bir isyan patlak verir.
Bu isyan denizciler ve askerler arasındaki hoşnutsuzluğun ilk yığınsal belirtisi olur. Ve 1905’te Rusya’da Çarlık rejimine karşı ayaklanan askerler, Büyük Ekim Devrimi yolundaki en önemli adımlardan birisini atmış olur. Mürettebat potemkin zırhlısına kızıl bayrağı çeker ve ardından işçi grevlerinin yoğun olduğu Odessa’da demirler.
Daha sonra ayaklanmayı bastırmak üzere gönderilen savaş gemilerinde denizciler, ayaklananların üzerine ateş açmayı reddeder ve böylece Potemkin Zırhlısı’nın ayaklanması daha da güçlenir. Bu filmin özelliğini anlayabilmek için o dönemli sinema anlatımını iyi bilmek gerekmektedir. editing ve açılarda o zaman kadar pek denenmemiş bir anlatım yöntemi bulmuştur eisenstein.
İlber Ortaylı'nın bu önerileri, sinema tarihine ve insanlık hikayelerine duyduğu derin ilgiyi yansıtıyor. Siz de bu filmleri izleyerek farklı kültürleri, tarihi olayları ve insan doğasını daha yakından keşfedebilirsiniz.