İklim değişikliği risklerine karşı harekete geçen tüketicilerin sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları edinme eğilimindeki artış, “yeşil aklama” kavramını beraberinde getirdi. Doğrulama platformu, şirket ve kurumların yanıltıcı sürdürülebilirlik iddialarını tanımlayan bu kavrama odaklanan yeni projesini duyurdu.
İklim değişikliğine bağlı risklerin gözle görülür olmasının ardından daha sürdürülebilir ve çevreci tercihler yaparak tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye odaklanan tüketicilerin bu eğilimi, şirketlerin ve kurumların gözünden kaçmadı. Bu dönüşüm, sürdürülebilirlik ve çevre konulu yanıltıcı iddialarda bulunmayı tanımlayan yeşil aklama kavramını gündeme getirdi. Güncel veriler Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki şirketlerin %54’ünün “yeşil aklama” yaptığını gösterirken, doğrulama platformu Teyit, Yeşil Aklama Projesi'ni duyurdu.
Nesnel bir metodolojiyle yeşil aklama vakalarını ortaya çıkarmayı hedefleyen proje hakkında bilgi veren Teyit Proje Geliştirme Sorumlusu Emircan Saç, “Tüketicilerin çevresel sorunlara yönelik tepkileri güçlenirken, piyasa aktörleri ve otoriteler de bu eğilime uygun adımlar atıyor. Ancak bu adımlar bazen yanıltıcı iletişim faaliyetlerinden ibaret oluyor ve bu, hem tüketici hem vatandaş olarak bireyleri yanıltıyor. Yeni projemizle yeşil iddia sahiplerinin çevresel performanslarına dair yanlış ve yanıltıcı bilgileri tespit etmeyi hedefliyoruz” dedi.
2 kişiden biri sürdürülebilirlik iddialarına şüpheyle yaklaşıyor
Konuyla ilgili bir başka araştırmada, sürdürülebilirlik ve çevre konusuna yönelik ilgileri güçlenen iki tüketiciden birinin, şirketlerin sürdürülebilirlik iddialarına şüpheyle yaklaştığı görüldü. Yeşil aklama kavramının, şirket veya otoritelerin faaliyetlerini gerçekten daha yeşil hale getirmek için çabalamaksızın, yalnızca tüketiciler nezdinde daha yeşil bir imaja sahip olmak için yapılan çalışmaları ifade ettiğini belirten Emircan Saç, “Bu konu, bir bilgi düzensizliği olarak, 2016’dan bu yana internetteki şüpheli bilgileri inceleyen, dijital okuryazarlık ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için eğitim faaliyetleri yürüten Teyit.org’un inceleme alanına giriyor. 16 Nisan’dan itibaren, yeşil iddiaları incelemeye ve yeşil aklama vakalarını ortaya çıkarmaya başladı. Yeşil Aklama Projesi ile farklı sektörlerde ne gibi yöntemlerin uygulandığını belirleyecek, hangi verilerin şeffaflıkla paylaşılmadığının tespit edebileceğiz” diye konuştu.
Uzman görüşüyle nesnel bir metodoloji geliştirildi
Yeşil Aklama Projesi kapsamında şirket ve kurumların sürdürülebilirlik ve çevresel etki iddialarını mümkün olduğunca nesnel bir şekilde incelemek için özgün bir metodoloji geliştirdiklerini ifade eden Teyit.org Proje Geliştirme Sorumlusu Emircan Saç, “Yeşil aklama hakkındaki bilimsel literatürden faydalanarak hazırladığımız bu metodolojiyi, Türkiye’den ve dünyadan uzmanların geribildirimleriyle zenginleştirdik. Bu metodolojiyi kullanarak bir yandan yeşil aklama şüphesi taşıyan vakaları incelerken diğer yandan da bu tartışmaları beslemek ve toplumsal farkındalığı artırmak için ilgili kavramları tanıtacağımız ‘Yeşil Aklama Sözlüğü’ yazılarını yayımlayacağız. İklim değişikliği alanındaki bilgi düzensizliklerine de daha fazla odaklanarak, iklim dezenformasyonu hakkında öğretici içeriklerle vatandaşların doğru bilgiye ulaşmasına katkıda bulunacağız” ifadelerini kullandı.
“Kuruluşları daha şeffaf ve hesap verebilir olmaya yönlendirecek”
Yanlış bilgi sorununa yönelik sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesine katkıda bulunduklarını hatırlatan Emircan Saç, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Teyit olarak pandemiden savaşlara, seçimlerden siyasetçi demeçlerine, doğru bilgiye erişmenin en gerekli ve güç olduğu dönem ve durumlarda editoryal araçlar, kullanıcı deneyimi, özel sayfa tasarımları ve teknolojiyi, kamuoyu talebine yanıt verebilecek bir biçimde kullanıyoruz. Tüketiciler için her geçen gün daha gri bir alana dönüşen iklim, sürdürülebilirlik ve çevre odaklı yeşil iddiaları inceleyerek, abartılı çevresel etki söylemlerini gerçek sürdürülebilirlik girişimlerinden ayırmaya odaklanacağız. Bu sayede hem tüketicilerin ve toplumun daha bilinçli kararlar almasına destek olmayı hem de kuruluş ve bireyleri daha şeffaf, dürüst ve hesap verebilir olmaya yönlendirebilmeyi amaçlıyoruz.”