Türkiye çok partili sisteme geçildiğinden bu yana benzeri görülmemiş bir seçim süreci yaşıyor. İktidar partisi sandık propagandasını devlet imkanlarıyla yapıyor. Depremzede kolileri seçim otobüsünde çıktı, vergi dairesine vekil adayının pankartı asıldı. Büyükelçiler ve valiler hükümet için oy istemeye koyuldu. Toplumda rahatsızlığı artıran uygulamalar ‘Devlet ile parti ayrımının yok edilmesi hem muhalefete haksızlık hem demokrasiye zarar’ dedirtti.
Seçime 16 gün kala propaganda yarışı hızlandı. Muhalefete dönük engelleme iddiaları yansırken hükümetin devlet imkanlarını kullanması tartışma yaratıyor. Mitinglerde memurların, öğrencilerin otobüslerle taşındığı suçlamalarının ardından Gaziantep Valisi Davut Gül’ün, AK Parti milletvekili adayıyla birlikte oy istemesi görüntülere yansıdı. Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun bir köy kahvesinde propaganda yapması da tepki çekti.
VERGİ DAİRESİNE PANKART CAMİ HOPARLÖRÜNDEN MİTİNGE ÇAĞRI
KKTC eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Devlet ile AK parti özdeşleşti. Elçiler parti memuru gibi davranıyor” dedi. Afetzede kolilerinin Aile Bakanı’nın kullandığı seçim otobüsünde çıkması, Yozgat’ta cami hoparlöründen mitinge çağrı yapılması da eleştirildi. İzmir Vergi Dairesi’ne AK Parti adayı Kasapoğlu’nun seçim pankartının asılmasına ise CHP’li Tacettin Bayır tepki gösterdi: Siyasi parti kamu binasını babasının malı gibi kullanamaz.
Seçimleri “işgalcilere karşı istiklal mücadelesine” benzeten iktidar propaganda sürecinde devletin tüm imkanlarını seferber etti. Yıllardır kamu kaynaklarıyla yapılan projelerin açılışları sandık arifesine denk getirildi. Vekil adayı yapılan bakanlar, görevlerinden istifa etmeden bakanlıklarını ve gittikleri illerdeki valilikleri seçim bürosu olarak kullanmaya başladı. Birçok şehirdeki AK Parti mitingi öncesi kamu kurumlarına personelin etkinliğe katılması için valilik ve kaymakamlıklarca yazılar gönderildi. Toplum ulaşım ücretsiz hale getirilip öğrenciler alana taşındı. Parti devleti uygulamaları seçime günler kala daha da sıklaştı.
Gaziantep Valisi Davut Gül, AK Parti milletvekili adayı, eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile birlikte gezerek AK Parti ve Erdoğan’a oy istedi. CHP Gaziantep İl Başkanı Mehmet Neşet Uçar “Gaziantep Valisi Davut Gül AKP milletvekili adayı Abdülhamit Gül ile seçim çalışmasında AKP Genel Başkanı’na oy istiyor. Takdir 14 Mayıs’ta milletimizindir” dedi.
Türkiye Barolar Birliği seçimlerini kaybetmesinin ardından Erdoğan tarafından KKTC Lefkoşa Büyükelçiliğine atanan Metin Feyzioğlu, AK Parti için kıraathanede oy istedi. Feyzioğlu, girdiği bir kahvede CHP’yi eleştirerek Cumhur İttifakı lehine propaganda yaptı. Feyzioğlu’nun açıklamalarına eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan tepki geldi. Akıncı “Türkiye Cumhuriyeti devletinin tek adam rejimi yerine, çağdaş demokratik bir hukuk devleti olarak kurumsal kimliğine kavuşması en başta kendi yurttaşlarının geleceği açısından önemlidir” diyerek “TC büyükelçileri ancak böylesi bir düzende, ne bir partinin memuru ne de vali gibi değil, devletin temsilcisi elçi gibi davranabilirler” ifadelerini kullandı.
Gazeteci İsmail Saymaz, Erdoğan’ın önceki gün rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı Yozgat’taki mitingiyle ilgili bir camiden yapılan anonsu paylaştı. Videoda, camiden “Saat 3’te Sayın Cumhurbaşkanımız Yozgat’a hızlı tren açılışına ve mitinge gelecektir. Bu nedenle bütün halkımız davetlidir. Boğazlıyan’dan Cumhuriyet Meydanı’ndan saat 12’de araçlar hareket edecektir. Bütün komşulara ilanen duyurulur. Ayrıca kendi özel aracıyla gitmek isteyen komşular var ise bunlara da yardımcı oluruz” ilanı yapıldığı duyuldu.
İzmir’in Basmane semtinde bulunan ve Konak Vergi Dairesi’ne ait olan binanın yan duvarına, AK Parti’nin İzmir’den milletvekili adayı gösterdiği Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun pankartı asıldı. Kamu binasına asılan pankarta tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, şunları söyledi:
“Siyasi partiler, kamu binalarına siyasi içerikli pankart asamaz. Kanun açık ve net. Yüksek Seçim Kurulu kararları bağlayıcıysa eğer, bu pankart buradan indirilmeli. İzmir Valisi’ne sesleniyorum; eğer tarafsızsa, bu pankartı mevzuata göre kaldırmazsa hukuken bir dava açmamız söz konusu olabilir. Burası bir kamu binası. Siz, bu binayı babanızın malı gibi kullanamazsınız. Hiçbir siyasi parti, kamu binalarına böyle bir pankart asamaz.”
Osmaniye’den aday yapılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın seçim aracında AFAD’ın yardım kolilerinin çıkması tartışma yarattı. Yanık, seçim aracındaki AFAD kolilerinden haberi olmadığını ve bahsi geçen aracı kullanmadığını öne sürerek “Sanki ben talimatlandırmışım ve böyle bir kampanya yürütüyormuşuz gibi bir algı oluşturuyorlar” dedi. Yanık “Çok açık, dürüstçe söylüyorum; seçim çalışmalarında kamu kaynaklarını kullanacak olsam 5 tane AFAD kolisiyle yapmam bunu” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 3 Mayıs’ta Erzurum’da gerçekleştirilmesi planlanan miting için daha önce İstasyon Meydanı’na izin veren Valilik, izni iptal etti. Valilik, mitingin ‘Yeni Miting Alanı’nda yapılacağını duyurdu. CHP Erzurum Milletvekili Adayı Ayhan Koç, valiliğin vermiş olduğu kararına tepki göstererek “Erzurum Valiliği’nin iki gün ara ile göndermiş olduğu iki yazıyı bakın lütfen. Elbette ki Cumhurbaşkanı adayımız Erzurum’da her koşulda milletle buluşacaktır. Valilik makamını siyasallaştıran ve devlet terbiyesinden yoksun bu iradeyi milletimizin vicdanına havale ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ADALET BAKANI’NDAN SKANDAL SÖZLER: ‘ŞAMPANYALI MI NAMAZLI KUTLAMA MI?’
14 Mayıs seçimlerine 16 gün kala Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan skandal sözler “şampanyalı kutlama” ve “alnını şükür için secdeye koyanlar” nitelendirmeleriyle seçmenleri ikiye ayırdı. Binali Yıldırım, 14 Mayıs seçimlerini “işgalcilere karşı istiklal mücadelesine” benzetti, bu açıklamanın ardından tepki çeken bir açıklama da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan geldi. Adalet Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili adayı Bekir Bozdağ, Millet İttifakı’na oy verecek seçmene yönelik skandal ifadeler kullandı. Bozdağ “Millet İttifakı’na giden her oy teröre nefes olur, büyük Türkiye’nin yürüyüşüne sekte vurulur” dedi.
14 Mayıs akşamına ilişkin Bozdağ “Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun “14 Mayıs’ta ya Kandil sevinecek ya Şanlıurfa’nın asil insanları sevinecek. Ya FETÖ sevinecek ya bu milletin temiz evlatları sevinecek” diyen Bozdağ’a tepki gösterdi.
Torun “FETÖ’cü arıyorsan önce aynaya bakacaksın. Sen, yargıyı FETÖ’ye teslim etmiş, bu milletin ahını almış bir bakansın. Biz FETÖ ile mücadele ederken sen, Meclis kürsüsünden Pensilvanya’ya övgüler dizen bir bakansın. Sen, önce yerini bileceksin. Senin yerin, ‘Değerli bir insan’ dediğin FETÖ elebaşının dizinin dibidir” dedi.
KURTULMUŞ DA 14 MAYIS’I UHUD SAVAŞI’NA BENZETTİ
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş seçimleri Hz. Muhammed’in gerçekleştirdiği Uhud Savaşı’na benzetti. AKP İstanbul Sultangazi İlçe Teşkilatı’na yaptığı ziyarette konuşan Numan Kurtulmuş, “Sandıklar açıldığında ifade ettiğim gibi üçüncü aşama, nihai sonuçlar elde edilinceye kadar, il seçim kurullarındaki seçim sonuçları ilan edilinceye kadar, hiçbir arkadaşımız vazifesinden vazgeçmeyecek. Tabiri caizse, hiç kimse Uhud’taki dağını terk etmeyecek” ifadelerini kullandı.
SOYLU’YA GÖRE 14 MAYIS’TA BU OYLANACAK: ‘ERKEK ERKEKLE EVLENSİN Mİ EVLENMESİN Mİ?’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili “Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenip evlenmemesinin kararını vereceğiz” dedi. Kağıthane’de Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması’nda konuşan Soylu “Biz, bu seçimde hep beraber bir karar vereceğiz. ‘Tayyip Erdoğan gitsin’ diyenler, Türkiye’yi ne noktaya getirecekler, onun kararını vereceğiz. Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenip evlenmemesinin kararını vereceğiz. Hemen yanı başımızda terör devletinin kurulup medeniyet havzamızdan bizim bağımızın tamamen kesilip Türkiye’nin başına büyük bir belanın musallat edilip edilmemesinin verilmemesinin kararını vereceğiz...”
MEMUR-SEN’DEN ERDOĞAN’A OY ÇAĞRISI
Kamu çalışanları arasında gelir adaletinde bir bozulma olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Erdoğan için destek çağrısı yaptı. Yalçın, “Bakın ufak dargınlıklara sakın ha sakın pirim verip yarın ah vah demenin girdabına sıkışmayalım” dedi. Konya’da konuşan Yalçın “Durduğumuz yeri biliyoruz. Fanteziye, maceraya yelken açmak, yol almak gibi bir saçmalığın içine girmeyiz. Çünkü diğerlerinin kurduğu cümlenin de farkındayız. Bir sendikacı olarak bir kamu görevlisi olarak genel başkanınız olarak, bakın ufak dargınlıklara, ufak kızgınlıklara, sakın ha sakın pirim verip yarın ah vah demenin girdabına sıkışmayalım. Biz sayın Cumhurbaşkanına şimdi ihanet mi edelim” ifadelerini kullandı.