DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, bütçe görüşmelerinde altın maden şirketlerini "suç örgütü" olarak nitelendirerek, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar'a, "Siyanürle altın madenciliği yapılan bölgelerden bir bardak su içebilir misiniz? Orada yetişen sebze ve meyveyi yiyebilir misiniz?" diye sordu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ederken, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın sunumuna yönelik sert eleştirilerde bulundu. Koca, madencilikten enerji politikalarına kadar geniş bir yelpazede hükümeti eleştirerek, maden şirketlerinin faaliyetlerini “saldırı” olarak nitelendirdi.
“MADENCİLİK FAALİYETLERİ, MEMLEKETE DÜŞMANLIK GİBİ YÜRÜTÜLÜYOR”
Koca, özellikle altın madenciliğinin çevreye ve halka büyük zarar verdiğini belirterek, “Maden şirketleri girdikleri her yerde çevreye zarar vermekle kalmıyor, çalışanlara ve halka yönelik baskı ve ihlallerle adeta terör estiriyorlar. İliç’te yaşanan iş cinayetleri bunun açık örneği” dedi.
Koca, “Madencilik şirketlerine ‘suç örgütü’ demek gerekiyor” ifadelerini kullanarak, bu şirketlerin devlet organlarıyla iş birliği içinde olduklarını ve yasaların dahi bu faaliyetlere hizmet ettiğini savundu. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının güvenilirliğini eleştiren Koca, “2020’den bu yana 123 altın madeni projesinden 122’sine ÇED olumlu raporu verilmiş. Bu sistem sermayenin talimatıyla işliyor” diye konuştu.
KAZDAĞLARI VE SİYANÜR TEHDİDİ
Kazdağları’nda yürütülen madencilik faaliyetlerine özel bir vurgu yapan Koca, “Bugüne kadar Kazdağları’nda 2 milyon ağaç katledildi. Yerli ve yabancı altın şirketleri, siyanürle çevreyi zehirliyor. Bu koşullarda bölgede yetişen bir meyveyi ya da sebzeyi yiyebilir misiniz? Bu bölgelerde yaşam mümkün değil” dedi.
“ELEKTRİK FATURALARINDA GİZLİ ZAM”
Koca, 2025’te elektrik tüketiminde 5 bin kWh sınırının üzerindeki aboneler için devlet sübvansiyonunun kaldırılmasını da eleştirerek, “Bu düzenleme ortalama bir ailenin kolayca geçebileceği bir sınır belirleyerek, yaklaşık 10 milyon aboneyi etkileyecek şekilde gizli bir zamdır” dedi. Elektriğin kamusal bir hak olduğunu vurgulayan Koca, derin yoksulluk içindeki vatandaşların bu yükün altından kalkamayacağını belirtti.
DEPREM BÖLGELERİNDE DURUM KÖTÜLEŞİYOR
Deprem bölgelerinde elektrik hizmetlerinin alınamaz hale geldiğini ifade eden Koca, bakanlığın deprem bölgelerine özel bir kaynak ayırarak elektrik hizmetlerini ücretsiz sağlaması gerektiğini savundu. “Deprem mağduru insanlar, temel hizmetlere dahi erişemiyor. Bu bölgelere yönelik enerji politikalarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi.
“ENERJİ VE MADENCİLİK POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Koca, konuşmasının sonunda, enerji politikalarının kamusal fayda odaklı bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Madencilikten enerjiye tüm alanlarda sürdürülebilirlik, çevresel sorumluluk ve halk sağlığı temel alınmalıdır” ifadelerini kullandı.