Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği'nin yarından itibaren faaliyete geçeceğini açıkladı. Bakan Fidan, aynı zamanda İsrail'e Golan'daki işgal provokasyonundan vazgeçmeleri için haber yolladıklarını ve bunun tehlikeli bir strateji olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin İsrail'e yönelik önemli bir uyarıda bulundu. Fidan, İsrail'e Golan Tepeleri'ndeki işgal provokasyonlarından derhal vazgeçmeleri için haber gönderildiğini açıkladı. Bu stratejinin bölgedeki barışı tehdit edebileceğini belirten Bakan Fidan, İsrail'in Golan'daki tutumunun tehlikeli bir yol izlediğini ifade etti. Bakan, diplomatik çözüm yollarının hala mümkün olduğunu ancak bu tür provokasyonların gerilimi daha da yükselteceğini kaydetti.
"TÜRKİYE RİSKLERİ GÖRÜYORDU, BAŞLATMAK İSTEDİĞİMİZ SÜREÇLERDE REJİM GERİ ADIM ATTI"
NTV’de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Fidan, Türkiye’nin bu adımı atarken bir takım riskleri göz önünde bulundurduğunu ifade etti. “Başlatmak istediğimiz süreçlere rejim arkasını döndü. Biz onlara samimi çağrı yapmıştık, şartımız yoktu,” diyen Fidan, Suriye yönetiminin bu süreçteki tutumunu eleştirdi.
MINIMUM CAN KAYBI İÇİN RUSYA VE İRAN’LA GÖRÜŞMELER SÜRDÜ
Fidan, Türkiye’nin, sürecin kansız bir şekilde ilerlemesi için Rusya ve İran’la görüşmeler yaptığını belirtti. Bu görüşmelerin, can kayıplarının minimumda kalması için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Bakan, diplomatik çabalarla bölgedeki tansiyonun düşürülmesinin sağlandığını ifade etti.
YENİ DÖNEMİN İŞARETİ: TÜRKİYE-ŞAM İLİŞKİLERİNDE BİR AŞAMA DAHA
Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği'nin yeniden faaliyete geçmesi, Türkiye'nin Suriye ile diplomatik ilişkilerinde önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor. Bu adım, bölgedeki siyasi dinamikler üzerinde de etkili olacağı öngörülen bir gelişme. Türkiye, Rusya ve İran ile gerçekleştirdiği diplomatik görüşmelerin ardından, minimum can kaybıyla süreci ilerletmeyi hedefliyor.
TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK ÇABALARI DEVAM EDİYOR
Suriye ile olan ilişkilerin her iki ülkenin çıkarları doğrultusunda geliştirilmesi, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini artırma amacı güdüyor. Hakan Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik diplomatik hamlelerinin daha da güçleneceğinin sinyallerini veriyor.
Suriye'de muhalefetin üstün cesareti ve kararlılığıyla devrik Beşşar Esed rejimine karşı ilerleyen bir harekat yapıldığını belirten Fidan, "Türkiye riskleri görüyordu. Başlatmak istediğimiz süreçlere rejim arkasını döndü. Biz onlara samimi çağrı yapmıştık, şartımız yoktu. Biz buradan minimum can kaybı olması için buranın iki önemli kinetik güç kullanabilecek aktör Rusya ve İran ile odaklı görüşmeler sürdürerek, bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık." değerlendirmesinde bulundu.
"BİR NOKTADAN SONRA TELEFON ETTİLER, O AKŞAM DA ESED GİTTİ"
Bakan Fidan "Bu harekat başladığında yapılması gereken en kritik konu, Rusların ve İranlılarla konuşup askeri olarak denkleme girmemeleriydi. Yani Ruslar ve İranlılarla görüşmelerimiz işte yani o bir hafta bunun özeti onlar artık anladılar. İran Dışişleri Bakanı geldi. Sonra Doha'da hem Ruslarla hem İranlılarla bir araya geldik ve bazı konuları konuştuk. Burada her şeyi burada konuşmak istemiyorum. Ama bir noktadan sonra onlar da artık telefon ettiler, o akşam da Esed gitti." açıklamasını yaptı.
Fidan, Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) önceden hakimiyet altında tuttuğu alanlarda 5 milyon Suriyeliyi yönettiğini dile getirerek, "Sadece İdlib'de 4 milyon Suriyeli kardeşimiz vardı. 4 milyon Suriyeliye geçtiğimiz 5-6 yıl içerisinde belediyecilik hizmetleri, eğitim hizmetleri, temel hizmetler, ulaşım gibi birçok konuda hizmet verme konusunda tecrübeleri oldu." diye konuştu.
"SURİYE'NİN ARTIK HAKİM MİLLİ BİR HÜKÜMETİ VAR"
"Suriye'nin artık hakim milli bir hükümeti var. Bunlar gelecekler. YPG tanımazlar bunlar, başka güç de tanımazlar. Kendi toprağını, kendi egemenliğini geri alır." ifadelerini kullanan Fidan, Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan ve Avrupa'dan bölgeye giden PKK'lı teröristlerin, petrol çıkartıp kaçakçılarla Kuzey Irak üzerinden dünyaya satmasını ve bundan gelir elde ederek örgüt yönetmesini kimsenin kabul etmeyeceğini kaydetti.
Fidan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunda Suriye yönetimine ve halkına güvendiğini vurgulayarak, "Herkes kendi yuvasına dönmek ister muhakkak. Oradaki şartlar iyileştikçe, burada bir devamlılık olduğu duygusu oluştukça ben geri dönüşlerin tabii ki artacağına inanıyorum." dedi.
Fidan, İsrail'in, Suriye'deki yeni yönetimin elindeki imkan ve kabiliyetleri yok etmek için bir strateji geliştirdiğini paylaşarak, "Bence bu strateji çok tehlikeli. Bu strateji büyük bir provokasyona yol açabilir. Bunu göz ardı ediyorlar. Her şey bu kadar güllük gülistanlık gitmeyebilir. Onun için kendilerine haber yolladık. Artık provokasyondan vazgeçin, Suriye yönetiminin kontrolü altında bulunan yerleri bombalamaktan vazgeçin." diye konuştu.
İSRAİL'İN GOLAN PLANI
İsrail güçleri stratejik öneme sahip olan Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi geçerek 51 yıl sonra ilk kez Suriye topraklarına girdi.
Golan Tepeleri, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılmasına rağmen İsrail işgali altında bulunuyor ve Lübnan ile Ürdün'e de sınırı var.
İsrail, tatlı su ihtiyacının 3'te birini buradan karşılıyor. Tepelerin hakimiyeti, İsrail'e güvenlik açısında da önemli avantajlar sağlıyor. İsrail, Suriye ile yaşanacak olası bir savaşta burayı aşılması zor (tampon) bir mevzi olarak görüyor.
İsrail, Şam'a 60 kilometre uzaklıktaki Golan Tepeleri'ni kontrol ederek komşu ülkelere karşı askeri üstünlük sağlıyor.