Küresel ticarette ülkeler kendilerini korumak için alarma geçti. ABD Başkanı Trump, Davos’taki konuşmasında ABD’de yatırım yapan yabancıları destekleyeceğini açıklayarak tüm yatırımcıları ülkesine davet etti. Bu talep, AB’yi panikletti. 2018’den bu yana ekonomisi büyümeyen AB yatırımcılarını ABD’ye kaptırmamak için 27 ülkenin içinde olacağı sermaye piyasası birliğini kurma çalışmalarını hızlandırdı.
MİNE AÇAR
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasıyla hareketlenen dünya ticaretinde kartlar yeniden dağıtılıyor. ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, ülkesinin her 100 günde 1 trilyon dolar artan borcunu çevirmek için tüm notalara basmaya başladı. Her fırsatta küresel ekonomiye ayar veren Trump, sert hamleler ve tehditlerle yeni dönem ekonomi-politiğin kurallarını belirliyor. Bütün bunların altında, 35 trilyon dolar seviyesindeki ABD’nin dış borcu yatıyor. Ayrıca, dünyadaki ters dolarizasyon hareketleri de paniğini artırıyor. BRICS ülkelerinin kendi para birimleriyle ticaret yapmayı artırıp, ABD’nin tekelinde olan küresel para dolaşım sistemi SWIFT’i by-pass etmeye çalışması da yeni Amerikan yönetiminin stresini artıran en önemli etkenlerden.
TRUMP KARARLI
Trump, video konferans yöntemiyle önceki gün katıldığı Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), iş dünyasına üretimlerini ABD’de yapmaları çağrısında bulunarak, ABD’de üretim yapmayan şirketlerin ek vergiler ödemek zorunda kalacakları uyarısını yineledi. Ayrıca Trump, ABD’de üretim yaparlarsa kurumlar vergisi oranını yüzde 15’e düşüreceğini belirtti. Suudi Arabistan ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) petrol fiyatlarını düşürmelerini isteyeceğini aktaran Trump, faiz oranlarının da derhal düşürülmesini talep edeceğini, tüm dünyada faiz oranlarının düşmesi gerektiğini kaydetti. Kısaca dünyaya, “Faizi indirin, bize yatırım yapın, ürünlerimizi satın alın” dedi. Analistler, Trump’ın petrol ve faizler konusundaki açıklamalarının piyasaların yönü üzerinde etkili olduğunu belirterek, düşük petrol fiyatları ve politika faizinin imalat sanayi aktivitesi ve büyüme için olumlu etkilerinin olabileceğini ifade etti.
KİMSE YATIRIMCISINI KAÇIRMAK İSTEMİYOR
Trump’ın açıklamaları ise başta Avrupa olmak üzere kendi içinde sermaye üretemeyip pahalı girdilerle karşı karşıya kalan birçok ülkede endişe yarattı. İş insanlarını ABD’ye kaptırmak istemeyenlerin başında ise Avrupa Birliği (AB) geliyor. AB ekonomisi 2018’den bu yana büyümüyor. AB liderleri son yıllarda bu duruma çözüm arayıp en etkili yöntemin Sermaye Piyasası Birliği olduğuna kanaat getirdiler. Ancak 27 ülke içerisinde halen buna ‘evet’ demeyen bazı ülkeler var. Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, “27 ülke arasında 2 ya da 3 ülke haricinde böyle bir fikir birliği var” bilgisini paylaştı. Lagarde, Avrupa’nın birçok ülkesinde paraya erişemedikleri için işlerini genişletemeyen pek çok girişimin büyümesini kolaylaştırmak amacıyla sermaye birliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, bu konuda 2025 sonuna kadar bazı sonuçların alınması gerektiğini vurguladı. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck de, yeni kurulan şirketlerin Avrupa’da para bulamadıkları için işlerini büyütmek üzere ABD’ye yöneldiğini söyledi. Habeck, “Bu da tabii ki sermayenin Avrupa’ya değil, ABD’ye gittiği anlamına geliyor. Böylece gün geçtikçe daha da güçleniyorlar. Sonunda genç şirketler ABD’ye taşınıyor çünkü daha kolay ve pazar daha büyük. Yani bu, gücümüzü akıllıca kullanmadığımız anlamına geliyor” dedi.
SUUDİ ARABİSTAN’DAN 1 TRİLYON DOLAR İSTEDİ
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’la görüşmesinden bir gün sonra ABD Başkanı Donald Trump yeni açıklamalarda bulundu. Suudi Arabistan’ı ABD’ye yönelik yatırımlarını artırmaya zorlayacağını ifade eden Trump, Suudilerden “Söz verdikleri 600 milyar doları yaklaşık 1 trilyon dolara tamamlamalarını isteyeceğini” söyledi. Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Trump, “Bence bunu yapacaklar çünkü biz onlara karşı çok iyiydik” dedi. Muhammed bin Selman, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen telefon görüşmesinde Trump’a, önümüzdeki dört yıl içinde ABD’ye en az 600 milyar dolar yatırım yapacağını söylemişti.
JAPONYA’DAN FAİZ RESTİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın faizleri indirin talebine karşın Japonya faizde Trump’ı dinlemeyerek kısa vadeli politika faizini son 17 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Japon Merkez Bankası (BOJ) kısa vadeli faiz oranlarının yüzde 0,25’ten yüzde 0,5’e yükseltme kararı aldı.Karar metninde, ücretler artmaya devam ettiği, temel enflasyonun da yüzde 2’ye doğru kademeli olarak arttığı ifade edildi. Ayrıca metinde, Ocak Görünüm Raporu’nda sunulan görünümün gerçekleşmesi halinde, Bankanın politika faiz oranını artırmaya ve parasal genişlemenin derecesini ayarlamaya devam edeceği aktarıldı. Söz konusu kararın ardından yen dolar karşısında yaklaşık yüzde 0,5 artışla 155,32 seviyesine yükseldi. BoJ, çekirdek tüketici enflasyonunun 2025 mali yılında yüzde 2,4’e ulaşacağını ve 2026’da yüzde 2’ye gerilemesini bekliyor. Banka, Japonya ekonomisinin 2025 mali yılında yüzde 0,9 ila yüzde 1,1 arasında 2026’da yüzde 0,8 ila yüzde 1 arasında büyüme tahmininde de bulundu.
