Maraş depremleri sonrası yıllardan beri tartışılan afet yasası tekrar raftan indirilerek konuşulmaya başlandı. Uzmanlar ise yasada belirtilen alanların her birinin tehlike parametrelerinin farklı olduğu belirtiyor.
Deprem jeolojisi uzmanı Ramazan Demirtaş Türkiye'de 24 İl, 110 ilçe ve 500 kırsal alandan fay geçtiğini belirterek "hayali fay izleri boyunca keyfi sakınım bandları oluşturulacak alanlar için afete maruz bölge kararları alınıp, o binaların yıkımını gerektirir" dedi.
Demirtaş ayrıca bu durumda yüz binlerce bina ile ilgili hukuki süreçlerin başlanılmasına neden olacağını da belirtti.
Türkiye'yi yasa boğan 7.7 ve 7.6'lık Kahramanmaraş merkezli, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Hatay, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da büyük yıkımlara neden olan depremlerden sonra uzmanlardan diri faylar üzerine değerlendirmeler devam ediyor.
Kısa Dalga'nın aktardığına göre; uzmanlık alanı Paleosismoloji, deprem jeolojisi olan Dr. Ramazan Demirtaş fay yasası üzerine bir değerlendirmede bulundu.
Demirtaş şunları kaydetti:
“TEORİ farklı -uygulama farklı Fay (tipi, eğim açısı, listrik karakteri) ve jeolojik parametreler nedeniyle, Batı Anadolu Açılma ve Doğu Anadolu Sıkışma bölgelerindeki düşey atımlı normal ve ters/bindirme faylarında sakınım bandı oluşturulmaz..
2-) Batı Anadolu'da 2-3bin yıl #deprem tekrarlanma aralığı olan faylar boyunca sakınım bandı oluşturarak insanlar mağdur boş boşuna mağdur edilmiştir.
3-) hayali fay izleri boyunca keyfi sakınım bandları oluşturulacak alanlar için afete maruz bölge bölge kararı alınarak on binlerce hukuksal sorunlara yol açılacağının farkındalar mı?
'ORTADA DİRİ BİR FAY HARİTASI YOK'
4-Fay yasası çıkartmak için, diri fay konusunda
a) Kurumsal yapılanma yok
b) Yetkin personel yapısı yok
c) Bu işleri yapacak yetkin proje müellifleri yok
d) Onaylayacak yetkin denetim yok
e) Ortada hangi faylar boyunca sakınım bandı oluşturulacağı konusunda diri fay haritası yok
5-) "MTA Türkiye Diri Fay Haritası" açıklama bölümünde, bu fayların 1/1000 ölçekli imar paftalar için kullanılamayacağını ve doğacak sorunlardan MTA'nın sorumlu olmayacağı belirtilmiştir.
6-Bu işler birkaç üniversiteden hizmet satın alımı ile yapılacak işler değildir. USGS gibi bir devlet kurumu tarafından gerçekleştirilir ve onaylanır. Bu kurumsal yapılanma ülkemizde mevcut değildir.
7-Diri fay konusunda yetkin olmayan özel sektör ve birkaç üniversiteye terk edilemeyecek kadar, ekonomik ve hukuki sorunlara yol açacak karmaşık bir süreç içerir.
'BU İŞİ UYGULAMA-EKONOMİK VE HUKUKKİ BOYUTU VAR'
8-24 İl, 110 ilçe ve 500 kırsal alandan geçen her fayın deprem tehlike parametreleri farklı farklıdır.
9-Her fay için sakınım bandı oluşturulmaz.
10-Bu fayların yıllık kayma hızları 0.05 mm/yıl ile 20 mm/yıl; deprem tekrarlanma aralıkları 250 ile 10 bin yıl aralığında değişir.
11-24 İl, 110 ilçe ve 500 kırsal alandan geçen her fay için sakınım bandı oluşturulmaya kalkılırsa, içinden çıkılmaz yüz binlerce bina ile ilgili hukuki süreçlerin başlanılmasına neden olunur..
12- kısacası öyle teori ile olmuyor bu işler, uygulama-ekonomik-hukuki boyutları var.
13- her oluşturulan keyfi sakınım bandları için afete maruz bölge kararları alınıp, o binaların yıkımını gerektirir.
'BİRER ARAŞTIRMA PROJESİ OLARAK YAPILMALI'
14-Deprem tekrarlanma aralıkları 250 ile 10 bin yıl aralığı olan faylar boyunca keyfi sakınım bandları oluşturularak 100 yıllık ekonomik ömrü olan binaların kaderi ile oynanır.
15-#Fayyasası yerine bu işler ulusal bir program dahilinde, Türkiye Ulusal Paleosismoloji Projesi" kapsamında birer araştırma projesi olarak yapılmalıdır. En mantıklı olanı da budur, böylece hiç kimse mağdur edilmez.”