ING Bank tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”na göre, 2015 yılının ilk çeyreğinde tasarruf sahipliği oranı yüzde 13,2’ye çıktı.
ING Bank, kentsel tasarruf sahipliği oranlarını ve tasarruf eğilimlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”nı yayımladı. 2015 yılının ilk çeyreğine ilişkin verilerin yer aldığı araştırmanın sonuçları ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun’un katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklandı.
Söz konusu araştırma sonuçlarına göre, mali sistem içi tasarruflar son 3,5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. 2014'ün ikinci yarısında gerileyen ve yılın son çeyreğinde yüzde 11,5'e inen kentsel nüfusta tasarruf sahipleri oranı, bu yılın ilk çeyreğinde yükselişe geçerek yüzde 13,2'ye çıktı. Tasarruf sahipliğindeki artışın sınırlı olmasına rağmen, tasarrufların giderek daha fazla sistem içine kaydığı görüldü. Sistem içi tasarruf oranı yüzde 78 ile araştırma tarihinin en yüksek seviyesini yakaladı. Mali sistem dışı varlıklar ise yüzde 22'lik pay ile araştırma tarihinin en düşük oranına geriledi.
Düzenli tasarruf yapanların oranı zirvede
Öte yandan, tasarruf sahipleri içinde düzenli tasarruf yapanların oranı yüzde 69 ile şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaştı. Tasarruf edenlerdeki artışın arkasında, enflasyondaki artış ve seçim öncesi ekonomik gelişmelerin hane halkını tedbir amaçlı tasarrufa itmiş olabileceği gözlemlendi. Tasarruf etme nedenlerinde de yükselişe geçen "beklenmedik durumlara karşı güvence" unsurunun bu değişimde öne çıktığı görüldü.
Tasarrufun önündeki en büyük engelin, daha önceki araştırmalarda da olduğu gibi yine gelir yetersizliği ve borçluluk olduğu belirtilirken, TL vadeli mevduatın net ağırlığı devam etti. 2015'in ilk çeyreğinde TL vadeli mevduatın payı yüzde 35'e ulaştı. Merkez Bankası'nın özellikle likidite tarafında daha sıkılaştırıcı politika uygulamalarıyla piyasa faizlerinde, dolayısıyla mevduat oranlarında gözlenen yükseliş ve reel getirilerdeki artış, hane halkı tasarruflarını olumlu etkiledi.
Tasarruf değerlendirmede mevduat ürünleri en önemli araç
Döviz mevduatları ve vadesiz mevduatlar da eklendiğinde, hane halkının tasarruflarını değerlendirdiği araçlar içerisinde mevduat ürünlerinin payı yüzde 50'ye yükselerek, 2013 ortasından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. "Bireysel emeklilik fonları/hayat sigortaları" kaleminin toplam yatırım araçları içerisindeki payı ise yüzde 17'ye çıktı.
Sonuçlar, tasarruf edenlerin oranındaki artışta, küresel ve ulusal finansal belirsizliklerin ve piyasalardaki dalgalanmaların rolü olduğunu ve halkın tedbir amaçlı tasarrufa yöneldiğini gösterdi. Tüketicinin en fazla tercih ettiği tasarruf araçlarından olan mevduat türü yatırım ürünlerinin reel getirisinin yükselmesi de tasarrufu destekleyici etmenler arasında yer aldı.
Tasarruf sahipliği düşüş eğiliminden yükselişe geçti
Toplantıda konuşan ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, "2014'ün ikinci yarısında yüzde 11,5'e gerileyen tasarruf sahipliği oranının 1,7 puan artışla 2015'in ilk çeyreğinde 13,2'ye ulaştığını görüyoruz. Bu artış çok yüksek olmasa bile tasarruf sahipliği oranının düşüş eğiliminden yükselişe geçmesi açısından önemli bir resim çiziyor" değerlendirmesinde bulundu.
Tasarrufların giderek daha fazla sisteme dahil edildiğini ve yastık altı tasarrufların oranının araştırmaya başladıkları günden bu yana en düşük seviyeye ulaştığını dile getiren Uygun, "Bu sonuçlar, ülkemizin tasarruf haritasını çıkarırken çok önemli bir göstergeyi oluşturuyor. TL ve döviz mevduatlarını bir arada değerlendirdiğimizde kentli nüfusunda tasarruflarının yarısından çoğunu mevduat ürünlerinde değerlendirdiği ortaya çıkıyor” dedi.
“Küçük birikim sahipleri sistem içine alındı”
“Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) yükselen bir grafik çizmesi ve mevduat ürünlerinden sonra yüzde 17 ile en yüksek paya sahip olmasını da uzun vadeli yatırımların sürdürülmesi açısından sevindirici buluyoruz ve bu aracın zaman içinde değer kazanmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz” diye konuşan Uygun, tasarruf sahipliğinin artışında küçük birikim sahiplerinin sistem içine alınarak finansal erişimlerinin mümkün kılınmasının da etkili olacağını kaydetti.
İSTANBUL/AA