Kırtasiye ürünlerinde görülen yüzde 100'lük artış dükkan sahiplerini ekonomik krize soktu. Ürünlere gelen zamlar, vatandaşları market raflarına ve online alışveriş sitelerine yönlendirdi. Son 10 yılda 36 bin kırtasiye bu sebeplerden dolayı kapısına kilit vurdu
2023-2024 eğitim yılının başlamasına çok az bir süre kalmışken velilerin en uğrak yeri kırtasiyeler oldu. Kırtasiye malzemelerinin satışları hız kazanırken, fiyatlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdi.
Kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında ciddi bir artış görülünce veliler ise indirimli market raflarına ya da online satış sitelerine yöneldi.
Ekonomim'den Yener Karadeniz'in haberine göre; bir diğer gelişme ise ithalatta yaşanan gerileme olarak karşımıza çıktı. 2017’de 325 milyon dolar olan kırtasiye malzemeleri ithalatı, geçen yıl itibarıyla yüzde 60 düşüşle 200 milyon dolara geriledi. Söz konusu gelişmelerin uzun süredir devam ettiğini ve bunun kırtasiye esnafı sayısında düşüşe yol açtığını söyleyen İTO Kağıt, Kırtasiye ve Ambalaj Meslek Komite Başkanı Muharrem Ender Karvar, son 10 yılda kırtasiye sayısının 40 binli rakamlardan 8 bine kadar gerilediğini söyledi. Bu en az 36 bin esnafın kapısına kilit vurduğu anlamına geliyor.
KIRTASİYELERİN PAYI DÜŞÜYOR, ONLİNE VE MARKETLERİN PAYI YÜKSELİYOR
Euromonitor’e göre 2017 yılında yazma gereçleri satışında kırtasiyelerin payı yüzde 70 iken perakende zincirleri yüzde 26 ve online ticaretin de dahil olduğu diğer kanalların payı ise yüzde 4 seviyesinde idi. 2021’e gelindiğinde kırtasiyelerin payı yüzde 62’ye gerilerken perakende zincirleri yüze 29'a ve diğer kanallar ise yüzde 5’e yaklaştı. Muharrem Ender Karvar, halihazırda kırtasiyelerin payının yüzde 50’lere kadar gerilediğini belirtirken indirim marketleri ve online'ın payının çok hızlı bir şekilde yükseldiği görüşünü paylaştı.
SINIRDAN GİREN ÜRÜNLER DE ETKİLEDİ
Satışlar konusunda da bilgi veren Karvar, işlerin şu sıralar açılması gerektiğini ancak şu ana kadar büyük bir hareketlilik yaşamadıklarını anlattı. Karvar, “Adetlerde geçen senenin altındayız. Ciro olarak ise yüzde 30 yukarıda olsak da reel olarak gerideyiz” dedi. Artan fiyat hassasiyeti nedeni ile merdiven altı satışların da devam ettiğini belirten Karvar, “Markalı ürünlerin sahtesi de yapılıyor. Her iki kalemde de rakamları tahmin etmek çok zor ama sınırdan bu tarz ürünler geçiyor. Ancak asıl sorun fiyatlar. Artış oranı yüzde 100’ü geçti. Hala da devam ediyor” ifadelerini kullandı.
YERLİ ÜRETEMİYOR
İthalatta uygulanan politikalar, gözetim süreleri, ürünlerin rahatça çekilememesi, içerdeki üreticilerin sınırlı imkanları ile üretilmeye çalışması, hammadde ve asgari ücrette meydana gelen artışlar ve finansa erişimde yaşanan sorunları fiyat artışlarına yol açan gelişmeler olarak sıralayan Muharrem Ender Karvar, şöyle devam etti: “Yerli üretici üretim yapamıyor. Fermuar dahi alamıyor. Böyle olunca ithal ürün fiyatları daha çok artıyor. Bu bir sarmala dönmüş durumda. Tahminimizden daha sıkıntılı bir sürece giriyoruz. KDV arttığı için pazarlar ve Japon pazarları gibi noktalarda gayri resmi satışlar artmış durumda. Resmi çalışan yerler çok mağdur oldu.”
BELEDİYELER TARİHİ GEÇMİŞ ÜRÜNLERİ TERCİH EDİYOR
Sektörde yaşanan bir diğer ilginç gelişme ise belediyelerin ihaleleri ile ilgili. Belediyelerin sadece fiyata endeksli olduğunu savunan Karvar, “Zamanı, modası geçmiş, altı erimiş kalemleri alıyorlar. Böyle olunca tedavülden kalkmış ürünler piyasaya giriyor. Bu da sektörü olumsuz etkiliyor” dedi. Yardımcı kaynak kitapların bedava verilmesiyle de darbe yediklerini kaydeden Karvar, şöyle devim etti: “Şu an kırtasiyelerin payı yüzde 50’ye gerilemiş durumda. İndirim marketlerinin payı çok hızlı yükseliyor. Artışta online onu takip ediyor. Özel okulların kendisi de satış yapıyor. Vatandaş kırtasiyeye gitmiyor. İhtiyacını en uygun yerden halletmeye odaklı. Sektörümüz yakın zamanda yok olmaya mahkum. Bedelsiz kitabın olmadığı zamanlar 44 bin esnafımız vardı. Geçen sene 13-14 bini konuşuyorduk. Şu an bu rakam 8 binler civarında.” Finansman desteğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Karvar, “Diğer taraftan marketler çok yakınlarımızda. İstediği üreticiye istediği şartlarla üretim yaptırıyor. Kendisi ithalat da yapabiliyor. Bu konuların ciddi şekilde masaya yatırılması lazım” ifadelerini kullandı.