İslam Memiş, doların 25 TL olacağı tarih konusunda net bir açıklama yaptı ve vatandaşlara altın ve dolar konusunda uyarıda bulundu. Kur kontrolüyle seçime gidilebileceğini ancak sermaye kontrolüyle asla gidilemeyeceğini vurgulayan Memiş, yeni iletişim stratejisinin önemine dikkat çekti. Ayrıntılar haberimizde...
Para piyasaları ve döviz kurları, son dönemlerin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, bu konuda sık sık yorumlar yaparak dikkatleri üzerine çekiyor. Son olarak, dolar ve altın alışverişlerinde yaşanan sorunları ele alan Memiş, bankaların müşterilerine yönelik uygulamalarının iletişim sorunlarını daha da derinleştirdiğine dikkat çekti.
DOLAR KURUNDA 24-25 LİRA SEVİYESİNDE BEKLENTİLER DEVAM EDİYOR
Memiş, bankaların müşterilerine yönelik sınırlı ödeme yapmaları veya nakit çeken müşterileri arayarak şüpheli işlem sorgulaması yapmalarının, müşterileri tedirgin ettiğini ve paniklettiğini ifade etti. Bu durumun iletişim sorununu daha da artırdığını vurgulayan Memiş, bankaların iletişim stratejilerini değiştirmeleri gerektiğini belirtti.
Özellikle seçim öncesi yaşanan panik ve kargaşanın sistemi ve yatırımcıları korumadığını söyleyen Memiş, seçim sonrası risklerin artmaya devam edebileceğine dikkat çekti. Memiş, yıl içerisinde dolar kurunda 24-25 lira seviyesiyle alakalı beklentinin devam ettiğini belirterek, iletişim stratejisinin değiştirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Kur Korumalı Mevduatın (KKM) toplamının 2 trilyon liraya geldiğini belirten Memiş, seçime kur kontrolüyle gidilebileceğini ancak sermaye kontrolüyle asla gidilemeyeceğini ifade etti. Memiş, TCMB'nin faizleri sabit bırakarak doğru karar verdiğini düşündüğünü belirterek, Fed'in faiz kararını, açıklamalarını ve seçim sonucunu görmek önemli olduğunu ifade etti.
Özetle, İslam Memiş'in para piyasaları ve döviz kurları ile ilgili yaptığı yorumlar, günümüzdeki ekonomik duruma ışık tutuyor. Memiş, bankaların iletişim sorunlarının çözülmesi, iletişim stratejilerinin değiştirilmesi ve kur kontrolü yerine güven ortamının tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor.
