Dost kazanmanın zor ama basit yolu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son konuşmasından “Dostlarımızı artıracağız düşmanlarımızı azaltacağız” başlığını görünce, bunu dış ilişkilerde epeyidir söylenmez olan malum hedefin ifadesi zannettim.
Yakın zamana kadar, hayata geçirmek için pek bir şey yapılmasa da böyle bir hedef vardı. Türkiye gibi büyük bir ülkenin tek başına, dostsuz ve yalnız kalamayacağı fikrinden hareketle dosta ihtiyacı olduğu düşüncesi dile getirilirdi; Dostlarımızı artıralım, düşmanları azaltalım…
Şimdi ise Cumhurbaşkanı bu sözü yeniden tekrarlıyor. Bir farkla… Artık içeriye konuşuyor: “Kendini milletin üstünde gören, gönül yıkan, dar kadroculuk yapan AK Parti teşkilat mensubu olamaz. Dostlarımız artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız.”
Varsın içeriye söylensin, buna da itiraz edilemez. İşin içinde dostluk varsa ne ala! AK Parti’nin dost kazanma yoluna girmesi Türkiye’nin tansiyonunu düşmesi demektir ki o yoldan yürümeyi şiddetle tavsiye etmek gerekir.
Sadece zihinleri kurcalayan kısımları tartışalım. Sadece AK Parti teşkilatları dost kazanırsa bu ülke için yeterli midir? Yahut da AK Parti’nin dostluk beklediği kitlelerin yönetimde hukuk, adalet, serbest piyasa, liyakat, ehliyet, eşit erişim beklediği aşikar olduğuna göre Erdoğan’ın bu sözleri yeni bir yaklaşımın habercisi sayılmalı mıdır? Yoksa arada bir partisinin teşkilatına ilettiği “gönül kazanalım” talimatının yeni bir şekli mi?
AK Parti ülkeyi yöneten parti, Erdoğan da bu partinin başkanı olmaktan önce ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyan kişidir. Dolayısıyla, partisinin önüne “dost kazanmak” gibi bir hedef koyuyorsa bunun birinci şartı ve yolu ülke idaresindeki icraatlarından geçer. Cumhurbaşkanı’nın olumlu, sempatik, kuşatıcı bir sözü partisinin haftalarca sergileyeceği performanstan daha değerlidir. Sonuç almak maksadı varsa Erdoğan’ın tek hamlesi onlarca parti faaliyetinden daha kestirme yoldan hedefi bulur. Yani Cumhurbaşkanı’nın da dost kazanma ve düşman azaltma hedefi ülkenin yaşadığı gerilimden, kutuplaşmadan ve “dar kadroculuk” tarzından uzaklaşmayla doğrudan ilgilidir.
Erdoğan şüphesiz doğru bir yere işaret ediyor. AK Parti siyasetinin dost artırmaya ihtiyacı olduğu besbellidir. Bilhassa yerel seçimde ortaya çıkan yüzde 50+1 riskinin gösterdiği şeyin de iktidar partisinin kendisine karşı bloku gevşetmesi ve hiç olmazsa bir kısmının gönlünün kazanması olduğu sır değildir.
Ama zor… Sözde kaldığı müddetçe de imkansız…
Bırakın iktidarı eleştirenlerin, bırakın siyasi olarak iktidarın karşısında bulunma hakkını kullananların, bırakın yanlışları nazikçe dile getirenlerin, iktidarı yeterince güçlü alkışlamayanların bile “düşman, hain, virüs, kripto” gibi ağır sözlerle yaftalandığı bir zeminden söz ediyoruz. Zorluk burada… Yeni kitlelere açılmak demek Cumhurbaşkanı’nın siyaset yapma biçiminin temelini oluşturan “biz ve ötekiler” esaslı yöntemin terk edilmesi demektir. Bunun için de demokrasiden eksilen parçaları yerine takmak; yani, hukuktan eğitime, ekonomiden kamuda liyakate kadar bir dizi hatayı düzeltmek zarureti vardır.
Bir başka ifadeyle, dünyada dost kazanıp düşman azaltma hedefini akamete uğratan bütün unsurlar içeride de geçerlidir. Çoğulcu, şeffaf bir idare, fikir özgürlüğüne hürmetkâr bir yönetim tarzı ve herkesin kendisini eşit ve iyi hissettiği bir düzen kurmak gerekir.
O zaman içeride de dışarıda da dostunuz çok olur.















ÇOK GÜZEL ŞEYLER SÖYLEYECEKSİNİZ. Ama hep tersini yapacaksınız. Arada söyleyeceğiniz bir iki söz, iyi olanları silip süpürecek! Ümitsiz de olsa Hepimizin Cumhurbaşkanı olmasını bekliyoruz.
Yanıtla (0) (0)Zamanında bir yerel seçimde oyumu başkasına vermiştim. Ama diğeri kazandı. Benim için konu kapandı. Diğer seçime kadar bir tek kelime aleyhinde konuşmadım.başarız oldu.Tekrar sandık geldi, başkaları da başarısız bulmuş olmalı ki tekrar seçilmedi. Yani seçilene olgunlukla yaklaşır ve görev süresi boyunca, ülkenin ve milletin selameti, iç huzuru için,makamına hürmeten saygılı davranırsak daha iyi olmaz mı? Ayrıca kimse de bu kadar kutuplaşıp düşman kardeşler haline gelmez, hem içinde bu kadar kin, öfke birikmez. Çünkü bu kadar gerginlik insanları mutsuz ediyor. Kişiye oy verenlerin hissiyatı d
Yanıtla (0) (0)Sizin gruba da birazcık teşmil etseniz bu nasihatlerinizi iyi olmaz mı? Yani sürekli başkasının gözündeki çöpe laf edip kendi gözündeki merteği görmemek gibi yapılmasa keşke. Birazcık ta siz tatlı dil güleryüz gösterseniz de 50 parçaya bölünmelere çanak tutmasanız, alkışlamasanız, desteklemeseniz, nasıl olurdu.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar önemli bir konuya deginmissin. Ulkenin bütün bireylerini kucaklayacak bir başkana şiddetle ihtiyaç var saygılar
Yanıtla (0) (0)Bir garip ölmüş diyeler. Üç gün sonra duyanlar. Soğuk suyla yuyalar. Bir garip ölmüş bencileyin. Dost Yunus Emre... Dostu kaybetmek kolayda, kazanmak nasıl olur bilmem bencileyin.... Dost tesislerinde mola....
Yanıtla (0) (0)Corona verilerine inanmıyorum. İnanmamak hakkım.
Yanıtla (0) (0)Ele verir talkını, kendisi yer salkımı... Millet düşmanlık mı bilirdi eskiden?
Yanıtla (0) (0)Sayın Mustafa Karaalioğlu, fetö nedeniyle 600 bin insana işlem yapılmış, aileleriyle birlikte, anne ve baba, dayı ve teyze hesaplanırsa milyonlarca kişi yapıyor. Şiddete bulaşmamış, kamu düzenini bozmamış, bu yapıyı dine hizmet eden bir cemaat olarak görmüş, algılamış, keza hükümetten bir çok yetkili de öyle zannediyordu, bu insanlarla barışmak, onlar içinde aldatıldığını ikrar eden, nedamet duyan binleri kucaklamak zor mu, bir çoğu işini, gücünü, her şeyini kaybetti. Hükümetimiz bence suç işlememiş, bu insanlarla yeniden konuşmalı değil mi, devlet önceliği olan herkes yeniden kazanılmalı.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar,Ülkemiz tüm dünyadan dışlandı.Tüm dünya Türkiye’yi komşularının içişlerine karışan,kavga ve kargaşa yaratan bir ülke olarak görüyor.Dünyada hiçbir ülke düşmanlık felsefesi üzerine politika yapamaz.Bir yanlışın neresinden dönülürse kardır.Yeni Osmanlıcılık Özlem’i ülkeye çok büyük bir yıkım,yoksulluk ve felaket getirecektir.
Yanıtla (0) (0)Örnek: Suriye'deki baslatilan kasitli iç karisikligi bilmezden gelircesine, iç islerine karistik, israil daha yakina geldi, Amerika Pyd, ypg, gibi kollari üretti, besler oldu, besliyor.. Milyonlarca insan geldi, yakin 20 milyon Suriyeli ve vd yabancilardan olusan bi nüfus olacak. Ömrümüzü yedi bu savas.. Bunca zarar, ziyan, ülkenin alt üst olan huzuru geri mi gelecek. Gitti, geçti yillar. Savasla yatip, savasla kalktik on yildir. Artik hatirlamiyoruz, önce neydi, simdi ney, ne olacak, bu söylemler neyi düzeltir? Yazik! Gençlik yillarimiz bu otoriterlesen iklimde uçtu gitti. Telafi!?
Yanıtla (0) (0)adam daha vatandaşından düşman olmayacağını bilmiyor gerisi laf-ü güzaf
Yanıtla (0) (0)amerika dost ve muttefikmi?feto,pyd ,pkk,isid hepsi muttefik ,dost denilen amerikan patentli proje orgutler. israil, 50 tane tarikat ve cemaate suud eli ile finansal destek saglıyor.amacları Allahın Kurandaki ilke ve emirlerini yeryuzunde etkisiz hale getirmek ve boylece kendi faşist ,seytani yonetimlerinin devamını saglamak .bu konuda suud basta olmak uzere abd,israil rusya avrupa birligi bircok devlet isbirligi icindeler,hepsi planlı programlı isler.
Yanıtla (0) (0)siyasetçinin temel hedefi toplumla bağlarını canlı tutacak kamusal hizmetleri üretebilmektir.Siyasi partiler İktidarı ele geçirince birlikte mücadele biter ve gücün paylaşımı savaşı başlar.Paylaşım savaşı kamu hizmetini ikinci plana atar ve doğal olarak partinin siyasi desteği düşer.İşte akp nin yaşadığı tam olarak bu süreçtir ve giderek azalan toplumsal desteği diri tutabilmek için elde kalan son araç baskı,medya köreltmesi ve seçim rüşvetleridir.Yani uzatma oyunlarının zorunlu taktikleridir akp nin başına gelenler.
Yanıtla (0) (0)10 yildir bosbeles vizyonsuz bir adam abuksabuk konusuyor. Birileri de altinda derin anlamlar cikariyor. Bugun oyle yarin boyle diyor adam iste. Doguda baska batida baska konusuyor. Daha 6 ay once ruslar askerlerimizi infaz ettiler. Bizimki ne laflar ettide sonuc ne oldu. Artik bosverin soyleneni de yapilanlara biraz bakin. Bu ulkenin vatandasina nasil ihanet edildi onu yazin.
Yanıtla (0) (0)Onun kasdettiği genel anlamda dostluk değil.kendi tebaası içindeki çatlak sesleri dindirmek.Yani genel anlamda bir dostluk anlayıcı yaradılış mizacında olmayan birinden beklenmesi abesle iştigal.
Yanıtla (0) (0)AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan toplantının açılışınca söz alarak şair Nazım Hikmet Ran'ın "Kız Çocuğu" adlı şiirini ağlayarak okumuştu. Toplantıya çok sayıda ülkeden temsilcinin yanı sıra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın eşi Esma Esad da katılmıştı.
Yanıtla (0) (0)“Cami hoparlöründen Ciao Bella provokasyonunu yapan kendini bilmez yakalandı mı?”
Yanıtla (0) (0)Ertesi sabah bir çanak süt ve bir balta ile bodruma inmiş. Süt kokusunu alan yılan delikten çıkar çıkmaz baltayı yılanın başına indirmiş. Yılan çevik davranarak ölmekten kurtulmuş ama kuyruğunu balta kopartmış. O da zehriyle çocuğu öldürmüş. Bodruma inen adam yılanın kuyruğunu ve oğlunun cesedini bulmuş. Acısını yüreğine gömüp süt dolu çanağı yere bırakmış. Beklemeye başlamış. Yılan delikten çıkmış ve “Artık dostluk bitti. Bende bu kuyruk acısı, sende de bu evlat acısı varken dost kalamayız” demiş.
Yanıtla (0) (0)2) Ertesi sabah bir çanak süt ve bir balta ile bodruma inmiş. Süt kokusunu alan yılan delikten çıkar çıkmaz baltayı yılanın başına indirmiş. Yılan çevik davranarak ölmekten kurtulmuş ama kuyruğunu balta kopartmış. O da zehriyle çocuğu öldürmüş. Bodruma inen adam yılanın kuyruğunu ve oğlunun cesedini bulmuş. Acısını yüreğine gömüp süt dolu çanağı yere bırakmış. Beklemeye başlamış. Yılan delikten çıkmış ve “Artık dostluk bitti. Bende bu kuyruk acısı, sende de bu evlat acısı varken dost kalamayız” demiş.
Yanıtla (0) (0)1) Adam bodrumda yaralı bir yılan bulmuş. Yılanı iyileştirmiş. Süt verip beslemiş. Yılanla adam dost olmuşlar. Adam her sabah bir çanak sütle bodruma inermiş. Yılan sütü içer, her gün bir altın bırakırmış. Adam altınlar sayesinde rahat bir hayat sürmeye başlamış. Adamın aptal ve açgözlü bir oğlu varmış. Hiç çalışmadan rahat bir hayat süren babasının her hareketini merak ederek izlemeye başlamış. Babasının her sabah bodruma, elinde bir çanak sütle indiğini ve yılanın bir altını bıraktığını gözlemiş. “Bu yılanı öldürürsem, altınların hepsini alırım.” demiş.
Yanıtla (0) (0)Ülkede sorumluluk sahibi olan kamu yöneticilerine bir bakın. İçlerinde Maslow piramidinde yükselmiş, kendini gerçekleştirme aşamasına gelmiş, tatminkar bir hayatın getirdiği neşe ve enerjiye sahip tek bir kişi var mı? Tek bir kişi? Hepsi gergin, mutsuz, asabi. Cehennemlerin özelliğidir bu. Zebaniler de yananlar kadar mutsuzdur.
Yanıtla (0) (0)Çok ciddiye almışsınız. bunun saglamasını ilk grup toplantısında ki konuşmadan anlarız. keşke bir iki gün bekleseydiniz.
Yanıtla (0) (0)Eğer bu söylemde samimilerse,hakim ve savcilik sinavlarindan yüksek puan alan ve elenenlerin mağduriyetlerini giderek başlayabilirler.
Yanıtla (0) (0)Eğer bu söylemde samimilerse,hakim ve savcilik sinavlarindan yüksek puan alan ve elenenlerin mağduriyetlerini giderek başlayabilirler.
Yanıtla (0) (0)420 dönüm üzerine yapılan Balıkesir Merkez Havalimanı'nın maliyeti 60 milyon TL oldu. Aradan 6 ay geçmesine rağmen havalimanına tek bir sefer bile yapılmadı.
Yanıtla (0) (0)Kendini milletin üstünde gören, gönül yıkan, dar kadroculuk yapan AK Parti teşkilat mensubu olamaz. Dostlarımız artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız.” Akp 2002 yılında böyle söylemleri,bol bol söylüyordu.Gelinen nokta:Her yerde adaletsizlik,hukuksuzluk,adam kayirmacılık,yolsuzluk,rüşvet ...yani ne söylediyse hep tersini yaptı.Benim çocuğum,Hakim ve savcilik sinavinı 88-85-77 puanla 3 kere sinav kazanmasina rağmen 40 saniye süren mülakatta düşük puan verilerek elediler.Ama yazili sinavda düşük puan alan Akp torpillilerine ise,mülakatta yüksek puan verilerek HAKİM VE SAVCI YAPILDI.
Yanıtla (0) (0)Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, 2018 yılında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için sarfettiği sözleri anımsatarak, "Kasım 2018'de istifasını beklediğiniz Erbaş bugün neden, hangi amaçla neden korunmaktadır?" sorusunu yöneltti.
Yanıtla (0) (0)Geçiniz...Millet daha özgür olacak, sosyal devlet anlayisi tarih olmayacak, gereksiz özellestirmeler olmayacak, hortumlama bitecek derken, ve ilk zamanlar sevinirken, kursagimizda kaldi..meger islamci kesim simdi suyun basina geçme sirasi bizde, kaynaklari diledigimizce kullanma sirasi bizde demekteymis.. Ama ne kullanmak!? Esi benzeri görülmedi .Otoriterlesme benzersiz oldu. Kaç yildir ekonomi dibin dibinde..Söz özgürlügü ..o neydi hepten unuttuk.?. Sopalayan, korkutan, düsmanlatiran bir siyaset dili ve pratigi günlük gidamiz oldu.. Millet ülkeden imkan buldukça tabur tabur gidiyor..
Yanıtla (0) (0)Kutuplastirmadan beslenen bir iktidar mi bunu yapacak!? Son on yildir içerde en agir söylemden nasibini almayan kalmadi.. En hafifi terörist.. Millet, gündelik hayatinda siyasetin agir dili ile, her noktada karsilasmaktan yildi.. Yorulduk, huzur, huzur var mi? Güne, gelecege güven kaldi mi? Zengin olan her kosulda iyi durumda, devasa bir nufus artik kaygi ile uyaniyor.. Aç kalir miyimdan ötesini düsünemez oldu insanlar.. Bu hayat mi yani?
Yanıtla (0) (0)"Kim inanir? Kadir inanir", diye espri yapilirdi.. O kadar büyük bir hasar varki ülkede, her yeri kusatan hasar nasil giderilecek? Tutulacak yer kalmadi ki? Tepeden tirnaga haksizlik, adaletsizlik, yakin çevrenin ihyasi, ülke kaynaklarinin belli sirketlere garantili sunumu, partili olanin dost olmayanin, teröristle ayni kulvarda degerlendirildigi söylemle yatip kalkan, ayristirilan millet.. Say say bitmez. Dinî hürriyetlerle ilgili belli kurumlarin yaklasimi sorunsaldi, ve beraberinde siyasete yön vermesi vs.. Tamam ama ya sonra..geri kalan özgürlüklere bir genisleme geldi mi?!!
Yanıtla (0) (0)Demek ki içerde dostlar kaybedildi ve geri kazanılamıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız çoğu kere yüksek gerilim hattı gibi konuşuyor tabana kadar geriliyoruz. Seçim öncesi anlaşılabilir amma normal zamanda olmamalı. Hain ihanet içinde zillet alçak vb kelimeler azalsa kalpler ayrışmaz dostluklar artar..
Yanıtla (0) (0)Bir yorum ilginç: "Müslüman kardesten dost" sakizi hâlâ alici buluyor mu?
Yanıtla (0) (0)Dost kazanmanın zor ama basit yolu..!..Diplomatik olarak dogrudur,olmalidir,gereklidir de.!..ama Gercekte yoktur boyle bir Mantalite..Aklin öngörülü,Çalışkan eller,,Kilicin keskin,Bilegin Saglam ,Cebin delik olmayacak..!..O zaman icerde de ,disarda da Dostların cok olur..,Kalani boş laf..
Yanıtla (0) (0)Dün başka, bu gün başka söyleyen ama uygulamalarında hep aynı hedefe (davaya) yürüyen bu tür sözleri aklı başında insanları kandıramaz.Hani kahvedeki ihtiyarların konuşmalarına göre dr a başvuran yaşlı amcanın hikayesi gibi doktor, onlar abartmışlar,mkonuşmakta mahsur yok, sende söyle demişya.. Aldanmak isteyenleri aldatmaktan kolay bir şey yoktur. Önemli olan icraat, müslüman kardeşlerden başka bir dostları olmadığı açık değil mi?
Yanıtla (0) (0)Öncelikle kariyer mesleğinde olupta şahsa bağlı kadroya alınanların mağduriyetini gidermekte başlayabilirler...
Yanıtla (0) (0)Huylu huyundan asla vazgeçmezmiş, huyu ölene kadar devam edermiş. Onun için bu söylemlere şüpheyle bakıyorum. Ziya Paşa boşuna dememiş "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" diye. Sıkıyorsa, kaldırın mülakatı, yapın adilane sınavı, kim ne yaparsa çıksın açığa. Bırakın artık, parti teşkilatlarından liste ayarlama işini,vergi veren herkes vatandaş.Dürüst olmak, adaletli olmak çok mu zor???
Yanıtla (0) (0)Sevgili karar yazarları İnce parti kuruyormus doğrumu aceba hep akp den kopacak değil ya biraz da CHP bolunsun %23 CHP oyundan % 5 koparsa akp ,% 55 ile iktidarda.Goklerden gelen bir yardım mı var ne.Adam hep 4 ayak üzerine dusuyor
Yanıtla (0) (0)Atalarimiz demis ki: Kirk yillik Kani olur mu yani...
Yanıtla (0) (0)Yandaş yazar Yusuf Kaplan, bugünkü köşe yazısında İstanbul Sözleşmesi'ni hedef alırken Erdoğan'a da "Eğer İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp çöpe atmazsa, sonunu hazırlamış olur" diye yazmış...
Yanıtla (0) (0)Ak Parti bitti , ilk seçimde iktidarız söylemi safhasından bizi de gör pazarlığı safhasına geçiş yapılıyor besbelli. Bu hıza bazıları yetişemez, benden söylemesi.
Yanıtla (0) (0)Taban yoruldu .köylerde mahallelerde AKP'li olarak bilinenleri kimse bakmaz oldu.siyaset de adamın yoksa hukukda işin yürümez.siyasetde adamın yoksa devlette işe göremezsin.Ac kalırsın.
Yanıtla (0) (0)Tele 1 den Begümhan Aydoğan yazmış: @bgmaydogan · 9h • Diyarbakır'da 1 gecede 8 hastanın öldüğü gün tüm ülkede açıklanan vefat sayısı 17'ydi. • Diyarbakır Mardin ve Şanlıurfa'da yoğun bakımda yer yok. ° Diyarbakırda günlük pozitif hasta sayısı ortalama 300 •Şanlıurfa'da pozitif hasta sayısı ortalama 350
Yanıtla (0) (0)Dünyaca ünlü Ukraynalı top model Daria Kyryliuk ve arkadaşları, iddiaya göre Çeşme Dalyan'da faaliyet gösteren turistik Momo beach tesisinde görevli güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradı. Sebebi henüz belirlenemeyen saldırıda model Daria Kyryliuk ve 3 kadın arkadaşı, feci şekilde darbedildi. Daria Kyryliuk, kullandığı sosyal medya platformundan olay sonrası çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı.
Yanıtla (0) (0)ben inanmıyorum bugüne kadar söylemlerini gelecekde yumuşaklık gösterip tamamıyla türkiyeyi izole edip arzu ettikleri sistemi yerlestirmek için geçiş yoludur
Yanıtla (0) (0)Dağıtırken “ötekiler” de hesaba katılırsa dostlar artar bir miktar. Politika değişikliğine ihtiyaç kalmaz.
Yanıtla (0) (0)Dar kadroculuk derken bir kabinede 4 Trabzonlu bakanın aynı anda olmasını mı kastetti.Memleketteki bürokratların yarıdan çoğu başta Trabzon ve Rize olmak üzere doğu karadenizli. Bunların hepsini teskilatlarmi atıyor. Haberleri bile olmuyor.
Yanıtla (0) (0)Dar ve geri görüşlü bir kadro Türkiye’yi esir aldı maalesef. Hem sattılar yediler, hem de tüm ülkeyi fakirleştirdiler. 5 müteahhitleri hariç. Artık heybelerinde ne varsa milletin üzerine boca ediyorlar. Ayasofya, kılıç, fetih, hilafet. Millet bunları yutar zannediyorlar. Ancak halkımız sabırla bekliyor hesabın kesileceği günü. Haziran 2019 rövanşının büyüğü tepelerinde patlayacak.
Yanıtla (0) (0)Muhaliflerini ve ülkenin bir kısmını düşman olarak görmek son derece sağlıksız bir durum. Bu zihniyetten bir an önce kurtulmalıyız. Demokratik teamüllerin tamamen unutulduğu her şeyin dava, ve varlık yokluk savaşı olarak görüldüğü bu dönemi bir an önce kapatmalı, bu dar ve geri görüşlü kadroyu sandığa gömmeliyiz millet olarak. Tek çıkış yolumuz bu.
Yanıtla (0) (0)akpliler bütün memurlukları idari görevleri ihaleleri kendileri dışında kimseye vermek istemiyor seçimde kaybettiklerini hukuki dalaverelerle almaya çalıştılar ne kurandan ne tarihten ibret alamamışlar Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar atasözü dr hepimizin malumu ama aç gözlülük gözlerini kör etti
Yanıtla (0) (0)Bu saatten sonra nasıl inanalım?Geçti borun pazarı sür... Siyasal İslam mı asla
Yanıtla (0) (0)Zor hocam bu ülke R.T.C.
Yanıtla (0) (0)Halkımız AKP’nin ülkeyi getirdiği çıkmazı çok iyi görmektedir.Bu işler dost kazanma lafları ile olmaz.Mesela halkımız diyor ki bir güreşçiden,bir RTÜK üyesinden banka yönetim kurulu üyesi olur mu?
Yanıtla (0) (0)Amma safsın hocam be...
Yanıtla (0) (0)Gülme krizine girdim, çünkü bu kadar dost kazanmak istiyordunuz da bu düşmanlardan nereden çıktı bu sözlerin meali milleti kaba bir ifade ile aptal yerine koymaktır son çıkan yasalara baktığımızda bunları görebiliriz toplumun boşalma stres atma alanı olan sosyal medya bile mayınlı tarla haline geldi ben bugün hava yağmurlu desem sen başkana ördek dedin diye anamı ağlatırlar artık kuş diliyle konuşmaya konuşurken cep telefonlarımızı yanımızda bulundurmamaya,tv lerin fişlerini çekmeye ve kendimizi demirperde ülkelerindeymiş gibi hissetmeye başladık bu tür hamasi nutukların müşterisi yok siz halk
Yanıtla (0) (0)Koca dünyada müslüman ülkeler dahil bir tane dost bırakmayanların hangi lafına inanılır. Katar dost mu dediniz? Güldürmeyin, verdikleri paranın karşılığını maddi olarak arsa ve fabrika olarak aldıkları gibi birde üstüne ordularımızı gönderip diğer Araplardan koruyoruz.
Yanıtla (0) (0)Inanmayın. Prompter hatası olmuştur.
Yanıtla (0) (0)Abi insan arada bir kendi söylediğine inanmak istiyor umut ederken. Amma biz bekleyeduralım güzel olanın gelmesini hiç gelmeyecek gibi dursada.
Yanıtla (0) (0)Mesela mülakatlar kalkar, ya da tamamen objektif hale gelirse dostların sayısı artar. Mülakata giren 500 kişiden 50 si kazanırken, 450 si kendisine şaibe zanmıyla ve adamımız yok düşüncesiyle aileleriyle birlikte soğuyor. Bir taraftan onlardan olursak işlerimiz yürür düşüncesiyle biriken samimiyetsiz bir kesim. Devlet kurumu herkesin eşit hakkı var, geçim derdi.
Yanıtla (0) (0)Değerlendirme "dostun azalma düşmanın artma eğiliminde olduğu" isabetli, hedef meşru-doğru, ancak içerik, yöntem ve uslubun "bazı partililerin kutuplaştırmadan kendilerinden olmayana hain gözüyle bakmadan, ihalede şeffaflıktan liyakate.. " amaca uygun hale getirilmesi şart. İktidara yakınlığı daha az yakın olana hakaret, alay, aşağılama, tehdit ve mağdur etme fırsatına dönüştürenler var.Dostları uzaklaştırılır. Düşmanlar kazanmak üzere içine alınır Uzaklaşanlar düşman olurken, yakınlaşan dost olmaz.İçeride dışarıda biri açık diğeri gizli düşmanlık zemininde buluşuyor. Sonuç? Kaybeden hepimiz.
Yanıtla (0) (0)Şimdiye kadar hangi soylediğini yerine getirdiki bunuda getirsin,sayın karaalioğlu,dün ayasofyayı açma önerisine tuzak ve ihanetle karşılık verip bir yıl sonra ne yaptiğına bakin,9 yıl önceki istanbul sözlesmesinde oncü olarak girip şuanki durum,hastane,yol tünel insaatlarında devletten bir kuruş çıkmayacak deyip,5 milyar dolara malolan hastaneye 25 yılda 30 milyar dolar ödenen 5 mütehitle yapılan soygun,dün övdüğü şehir üniversitesini eliyle kapatmak,dünyada söylediğiyle yaptığı şeylerin bu kadar zıt olduğu bir insan daha varmıki siz varsayımlar açıkliyosunuz,biz umudu keseli yıllar oldu
Yanıtla (0) (0)Ağam anlaşilan oki aklimizla alay etmeye devam edecek....
Yanıtla (0) (0)Bu kadar basitmi buiş Isteyince dost isteyince düşman öylemi.... Ağam bizimle eğlenecek yani......baya güldum ha.....
Yanıtla (0) (0)