ABD Başkanı Trump’ın ‘Müslüman yasağı’ kararnamesine karşı en büyük yasal direniş kadınlardan geldi. Dört kadın yargıç, Başkan’ın emrini iptal eden hükümler verdi. 30 yıllık hukukçu Yates, kararnameyi uygulamama yönündeki tutumu nedeniyle Adalet Bakanlığı’ndan kovuldu.
ABD Başkanı Donald Trump, ‘beyaz Amerikalıların’ lideri olarak görülen ve ülkesindeki çeşitli gruplara yönelik ayrımcı söylemleriyle bilinen bir isim. Bu konuda başı çekenlerse Müslümanlar, Meksika başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerinden gelen göçmenler ve kadınlar. Seçim sürecinde Müslümanların ABD’ye girişini geçici olarak yasaklamayı vaadeden, geçen cuma çıkardığı başkanlık kararnamesiyle de bunu kısmen uygulamaya başlayan Trump, Meksika sınırına duvar örülmesi için de çalışmalara başlamış durumda. Trump’ın, 8 Kasım’daki başkanlık seçimleri öncesinde yayınlanan ses kaydında, “Zengin ve ünlü olması sayesinde kadınları istediği gibi elleyebildiğini” söylediği ortaya çıkmıştı. Yeni ABD Başkanı’nın geçmişte birlikte çalıştığı bazı kadınlar da kendilerine sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğunu öne sürmüştü.
Bu ortamda, Trump’ın ‘Müslüman yasağı’ olarak anılan seyahat kısıtlaması konulu başkanlık kararnamesine en büyük yasal direniş de kadınlardan geldi. Dört kadın yargıç, Amerikan Sivil Haklar Birliği’nin (ACLU) açtığı davalar sonucunda kararnamenin iptali yönünde karar verdi. İlk karar, New York kentindeki Brooklyn Bölge Mahkemesi Ann Donnelly’den geldi. Donnelly, şehirdeki Kennedy Havalimanı’nda alıkonulan iki Iraklı için açılan davada, daha önce iltica başvuruları onaylanan kişilerin sınırdışı edilmesinin yasal olmadığı yönünde hüküm verdi. Bir gün sonra, Boston eyaletindeki Bölge Mahkemesi Yarcıgı Allison Burroughs ve Sulh Yargıcı Judith Dein, iki İranlının sınırdışı edilmesini önledi. Massachusetts Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan İranlılar, Logan Uluslararası Havalimanı’nda gözaltına alınmıştı. İki yargıç ayrıca, Donnelly’nin kararını da bir adım ileri götürerek iltica başvurusu onaylanmış göçmenlerin yanısıra ABD’ye giriş vizesi almış veya ülkede oturma iznine sahip kişilerin gözaltına alınmasını yasakladı.
ACLU’nun Massachusetts bölgesi şefi Matthew Segal, yaptığı açıklamada Burroughs ve Dein’in kararını ‘adalet için büyük bir zafer’ olarak niteledi, “Trump’a Müslümanlara karşı bu anaysaya aykırı kararı verdiği takdirde onunla mahkemede görüşeceğimizi söylemiştik” dedi. Virginia eyaletinin Alexandria kenti Bölge Mahkemesi Yargıcı Leonie Brinkema, İç Güvenlik Bakanlığı’nın 50 ila 60 arasında, ABD’de oturma iznine sahip kişileri sınırdışı etmesini yasakladı. Söz konusu kişiler, başkent Washington’ın en büyük havaalanlarından Dulles Uluslararası Havalimanı’nda gözaltına alınmıştı. Brinkema ayrıca, düşük gelirli kişilerin, Trump’ın başkanlık kararnamesi nedeniyle gözaltına alınmaları durumunda Virginia Hukuki Yardım ve Adalet Merkezi’nden destek almalarının temin edilmesini de karara bağladı. Adalet Bakanlığı’nı vekaleten yürüten bürokrat Sally Yates de Müslüman yasağı kararnamesi yüzünden görevden alınmıştı. 30 yıllık hukukçu olan Yates, Beyaz Saray’a kararnamenin anayasaya aykırı olduğuna ilişkin bir mektup yazmış, Adalet Bakanlığı’ndaki görevli avukatlara da kamuoyunda kararnameyi savunmamaları talimatını vermişti. Bakanlığın görevden almaya ilişkin açıklamasında, Yates ‘ihanetle’ suçlanmıştı. Trump, geçen cuma imzaladığı başkanlık kararnamesiyle Irak, Suriye, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemen vatandaşlarının ABD vizesi almasını üç aylığına yasaklamış, ülkeye göçmen kabul işlemlerini de dört aylığına askıya almıştı. Suriyeli göçmenlerin ABD’ye girişi ise ‘ikinci bir emre kadar ‘ yasaklanmıştı.
RUHANİ: YASAĞIN SEBEBİ ACEMİLİK
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump’ın aralarında İran’ın da olduğu nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişini yasaklama kararıyla ilgili, “Diğer milletlerin vizelerini iptal etmek siyasete yeni başlamış kişilerin yapacağı bir iştir” dedi. İran devlet televizyonunun haberine göre, başkent Tahran’daki bir törende konuşan Ruhani, ABD’nin vize yasağına tepki göstererek, Trump yönetiminin siyaset konusunda “acemi” olduğunu söyledi. Ruhani, “Bugün halkları ayırma günü değildir. Diğer milletlerin vizelerini iptal etmek siyaset arenasına yeni girmiş kişilerin yapacağı bir iştir. Bunlar siyasete yeni girmiş kişilerdir. Başka bir alemden siyaset alemine girdiler. Kendileri için bu tamamen yeni dünyayı anlayana kadar hem kendilerine hem de başkalarına zarar verecekler” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın kararının İran halkını hedef aldığını savunan Ruhani, “Böylece ABD yönetiminin, İran devletine karşı oldukları ancak İran halkını destekledikleri yönündeki iddiasının da yalan olduğu kanıtlandı” ifadesini kullandı. Ruhani, “Halkları ayırmak için duvar örme dönemi geçmiştir. Gün iletişim günüdür. Birkaç aylık vize kısıtlaması halklar arasındaki ilişkiyi koparamaz” diye konuştu.
900 DİPLOMATTAN İSYAN
ABD dışişleri bakanlığından 900 kadar yetkili Başkan Donald Trump’ın yedi Müslüman ülkeden gelenlere ve göçmenlere ülkeye giriş yasağı getirmesine karşı itirazlarını belirtmek için, bakanlık içi şikayet sistemini kullanarak protesto muhtırası verdi. Üst düzeyli bir bakanlık yetkilisi muhtıranın, bakanlığın ‘itiraz yolu’ adı verilen ve görevlilerin politika konusundaki hoşnutsuzluklarını ifade edebildikleri bir yöntemle bakanlığa vekalet eden Tom Shannon’a iletildiğini doğruladı. Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer, pazartesi günü yaptığı bir açıklamada muhtıradan haberdar olduğunu söylemiş ve diplomatları “Programa uysunlar, aksi halde ayrılabilirler” diyerek uyarmıştı. Reuters’in taslağını gördüğü muhtırada başkanlık kararnamesinin ilgili ülkelerle ilişkileri bozacağı, Amerika naleyhtarı duyguları alevlendireceği ve insani nedenlerle ABD’ye gelmek isteyenlere zarar vereceği belirtiliyor. Muhtırada bu politikanın “ayrımcılık yapmama, adil muameleve yabancı konuklar ve mültecilere kucak açma gibi temelAmerikan değerlerine ters düştüğü” belirtiliyor. Trump’ın Cuma günü imzaladığı ve Suriye, Irak, İran, Sudan,Yemen, Somali ve Libya vatandaşlarının ABD’ye girişini geçiciolarak yasaklayan kararnameyle Amerikan havalimanlarında büyükkargaşa yaşanmış ve pek çok kentte protesto gösterileri düzenlenmişti.
BM: MÜLTECİLERE İŞKENCE YOLU AÇILIYOR
Birleşmiş Milletler’den (BM) insan hakları uzmanları, ABD Başkanı Donald Trump’ın, yedi Müslüman ülkeden gelenlere vize ve iltica yasağı koymasının, mültecilere işkence yapılmasının önünü açtığını söyledi. ABD’nin müttefikleri de dahil uluslararası tepkiye neden olan başkanlık kararnamesi hakkında BM uzmanları François Crepeau, Mutuma Ruteere, Ben Emmerson, Nilz Melzer ve Ahmed Shaheed tarafından yapılan yazılı açıklamada “Böyle bir kararname, kişilerin milliyetleri üzerine temellendirilmiş olduğundan dolayı açıkça ayrımcıdır ve Müslüman toplulukların dışlanmasını artıracaktır” denildi. Açıklamada ayrıca, iltica prosedürlerinin düzgün uygulanmamasının ve insanların haksız yere geri gönderilmesinin, bu kişilerin döndükleri yerlerde işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalmasının yolunu açabileceği belirtildi.
AMERİKALILAR: DAHA GÜVENDE DEĞİLİZ
Reuters haber ajansı ve Ipsos araştırma şirketi tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların ‘Müslüman yasağı’ kararnamesine desteğinin üçte birden daha az oranda olduğunu ortaya koydu. 30-31 Ocak tarihlerinde yapılan ankete katılanların yüzde 31’i, kararın ardından kendilerini daha güvende hissetiklerin söyledi. Bir fark görmediklerini söyleyenlerin oranı yüzde 33 oldu. Buna karşın katılımcıların yüzde 49’u kararnameyi onayladıklarını söyledi. Demokrat Parti taraftarlarının yüzde 53’ü kararnameye ‘şiddetle karşı çıktıklarını’ söyledi. Cumhuriyetçilerde ise ‘kesinlikle destekliyorum’ diyenlerin oranı yüzde 51 oldu. Demokratlar arasında ABD’nin mülteci kabul etmeye devam etmesi gerektiği konusunda görüş bildirenlerin oranı, Cumhuriyetçilere göre üç kat daha fazla. Öte yandan “Müslüman ülkelerden girişleri yasaklamak, terörü engellemek için gerekli” diyenlerin oranı ise üç kat daha az.
'TRUMP NE OLDUĞUNU TAM BİLMİYOR'
ABD Başkanı Donald Trump’ın günlerdir Amerikan havalimanlarında karışıklıklara neden olan göçmen kararnamesinin ardından, Trump’ın partisi Cumhuriyetçi Parti ve muhalif Demokrat Parti Kongre üyeleri bu yeni politikalar hakkında bazı yasal düzenlemeler gerekebileceğini söylüyor. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan yedi ülkeden gelenlerin ABD’ye girişini yasaklayan kararname hakkında kesin bilgisi olmadığını ancak bir süre sonra Kongre’nin devreye girerek bu politikaları düzeltmesi gerekebileceğini söyledi. Washington’da dün gazetecilerle konuşan Cumhuriyetçi Corker, “Trump yönetiminin olanların tam kapsamını bildiğini sanmıyorum. Bunun için yasal bir düzeltme gerekebilir” dedi.