Avrupa Rohingya Konseyi (ERC) Sözcüsü Dr. Anita Schug, Myanmar'ın Arakan eyaletinde son 3 günde ordu mensuplarının yaptıkları saldırılarda 2 ila 3 bin arası Müslüman'ın katledildiğini söyledi. Öte yandan İnsan Hakları ve Adalet Hareketi Arakan'daki katliama engel olmak için acil çağrı başlığı altında bir duyuru yayımladı.
Arakan Rohingya Ulusal Örgütü, Myanmar hükümetine Arakan’da Müslümanlara karşı devam eden katliamların soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurması çağrısında bulundu.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
İHAK'TAN ACİL ÇAĞRI
ARAKAN’DAKİ SOYKIRIM AMAÇLI KATLİAMI DURDURUN!
"Myanmar’ın yedi eyaletinden biri olan Arakan’da, Rohingya Müslümanları Myanmar Devleti tarafından sistematik ihlallere maruz kalmaktadır. Rohingya Müslümanları, vatandaşlık hakları ellerinden alınmakla kalmamış bir yandan yasa ile vatansız hale getirilirken, diğer yandan seyahat özgürlüğü, eğitim, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve mülkiyet dokunulmazlığı gibi temel hakları da ellerinden alınmıştır. Zaman zaman işkence ve katliamlara maruz kalan Arakanlıların 4 milyona yakını neredeyse bu sistematik ihlallerden dolayı çevre ülkelere kaçarken sağ kalanlar sığındıkları ülkelerde zorlu yaşamlara geçtiler. Arakan’da kalanlar için ise zulüm altında yaşam mücadelesi devam ediyor.
Hal böyleyken son günlerde yeniden bir kararla Myanmar Ordusu Müslümanlara yönelik operasyon başlattı ve bu operasyonda öldürme emri de verildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre 26.08.2017 sabah saatlerinden itibaren özellikle Maungdaw bölgesinde iki gün içinde Myanmar askerleri tarafından başlatılan operasyonda yaklaşık 850 Rohingyalı Müslüman katledilmiştir. Katledilenlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşmaktadır. Yaralı sayısı 1000’in üzerindedir. Yaklaşık 20 bin Rohingya Müslüman Bangladeş’e girmiş , 60 bin sivil ise giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede sığınmışlardır.
Arakan’ın Buthidaung, Maungdaw ve özellikle Rathedaung bölgelerinde Rohingyalı Müslümanlara ait köyler yakılmış, 700’den fazla ev, cami, Kuran kursu, medrese, okul ve dükkân yakılmıştır. 35’in üzerinde köyden siviller can güvenliği için köyleri terk edip dağlık bölgelere sığınmıştır. Myanmar ordusu tarafından Maundaw, Buthidaung ve Rathedaung’da katliamlar devam etmektedir. Arakan’dan kısıtlı şartlarda gelen görüntülerde ve tanık beyanlarında işkence ve katliamların devam ettiği, çok sayıda kadın ve çocuğun canlarını kurtarmak için dağlarda yaşam mücadelesi verdikleri, katliamdan kaçan sivillerin dağlarda sınıra yakın bölgelerde Myanmar askerleri tarafından ateşe maruz kaldıkları, bölgenin fiziki koşulları nedeniyle kaçış esnasında da çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği, yaşananların “soykırım suçu” ve “insanlığa karşı suç” niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları, hükümetleri, insan hakları örgütlerini ve vicdan sahibi herkesi Arakan’da yaşanan işkence ve katliamı durdurmak için acil eyleme çağırıyoruz. Masum bir insanı katletmek bütün insanlığı katletmektir. Soykırım asla kabul edilemez. Arakan’da katliam durdurulmalı ve bugüne kadar Arakan’da işkence ve katliamdan sorumlu olanlar derhal yargı önüne çıkarılmalıdır."
BİNLERCE ARAKANLI MÜSLÜMAN MYANMAR'DAN KAÇIYOR
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da Müslümanların çoğunlukta olduğu Arakan'daki çatışmaların yeniden alevlenmesi üzerine, binlerce kişi kaçarak Bangladeş sınırına yığıldı.
Bangladeş polisi ise, sınırı geçmek isteyen Arakanlı Müslümanları (Rohingyalar) geri çeviriyor.
Myanmar'ın batısındaki eyalette çatışmalar, silahlı grupların Cuma günü 30 karakola saldırması sonrası yeniden alevlendi.
Fransız haber ajansı AFP, Cuma gününden bu yana 3 bin Arakanlı Müslümanın Bangladeş'e geçmeyi başardığını belirtti.
Öte yandan Arakan'da yaşayan ve Müslüman olmayan yaklaşık 4 bin kişi, ordu tarafından bölgeden tahliye edildi.
Cuma gününden bu yana süren çatışmalarda 100'den fazla kişinin öldüğü sanılıyor.
Myanmar ordusu geçen Ekim ayında bölgede büyük bir operasyon başlatmış, onbinlerce Arakanlı Müslüman kaçarak Bangladeş'e sığınmaya çalışmıştı.
Arakan'da 1 milyondan fazla Rohingyalı Müslüman yaşıyor.
Nüfusun çoğunluğunun Budist olduğu Myanmar'daki Müslümanlar, vatandaşlık da dahil olmak üzere birçok temel hakka sahip değil.
Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar'ı Arakan Müslümanlarına ""etnik temizlik yapmakla" suçluyor.
Papa Francesco da Pazar ayininde Arakanlı Müslümanlara destek mesajı gönderdi.
Geçtiğimiz Cuma günü Myanmar'da polis karakollarının basılmasıyla şiddeti artan Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı sonucu 200'ü aşkın Müslüman katledildi.
Geçtiğimiz Cuma günü Myanmar'da polis karakollarının basılmasıyla şiddeti artan Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı sonucu 200'ü aşkın Müslüman katledildi. Bölgedeki son durum hakkında yerel kaynaklar 800'ü aşkın Müslüman'ın da yaralandığını bildirdi.
ÖLENLERİN YARISI ÇOCUK
Cuma sabahından beri Myanmar askeri tarafından başlatılan operasyonlarda şimdiye kadar yaklaşık 200 Rohingyalı Müslüman öldürüldü. Ölenlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Yaralı sayısı 800'ü geçmiş durumda. Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellese de son birkaç günde 10 ile 15 bin arası Myanmar'ın Rohingyalı Müslümanları Arakan'dan yasadışı yollarla Bangladeş'e giriş yaptı. Yaklaşık 40 bin Rohingyalı Müslüman Bangladeş'e giremediği için sınıra yakın dağlık bölgede sığınmış halde…
MÜSLÜMANLARA AİT EVLER YAKILDI
Buthidaung, Maungdaw ve özellikle Rathedaung bölgelerinde Rohingyalı Müslümanlara ait 300'dan fazla ev, cami, Kuran kursu - medrese, okul ve dükkân yakılırken, 30'a yakın köyden insanlar can güvenliği için köyleri terk edip dağlık bölgelere sığındı. Maundaw, Buthidaung ve Rathedaung'da Myanmarlı askerler tarafından Müslümanlara kaşı operasyonlar halen devam etmekteydi.
ARAKAN’DA KATLİAM NASIL BAŞLADI ?
Rohingya’da müslüman azınlığa karşı başlatılan soykırım, Budist Rahiplerin 3 müslüman gencin üzerine attıkları iftiranın alevlenmesi ile başladı.
Öncelikle 3 kişilik bir Budist Rahip grubu, 26 yaşındaki Burmalı bir kadına tecavüz edip ardından onu öldürdüler. Kadına tecavüz eden 3 kişiden birisi, kendisinin erkek arkadaşıydı ve kısa süre önce kadın tarafından terkedilmişti. Fakat aynı kadına tekrar geri dönmek istemesine rağmen, kadın tarafından reddedildi. Bunun ardından aynı kadın kendisine farklı bir erkek arkadaşı buldu. Bu durumu kaldıramayan eski erkek arkadaşı, yanına 2 kişiyi de alarak önce kadına tecavüz etti ve daha sonra da onu öldürdüler.
Katil Budist Rahipler, öldürdükleri kadının cesedini, bölgede bulunan bir müslüman köyünün yakınlarına bırakıp kaçtılar. Cesedin bulunmasının ardından yetkili Budist Rahipleri ve Burma Hükümet yetkilileri kadının başına gelen hadiselerden ötürü müslümanları sorumlu tuttular. Neticede 3 tane masum müslüman genç tutuklandılar. Tutuklanan gençlerden bir tanesi dövülerek öldürüldü. Diğer ikisi de mahkeme tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. Böylece hükümet, bir iftira vasıtası ile tüm dünyanın gözü önünde müslümanlara karşı bir soykırımın ilk tohumlarını atmış oldu.
Bu hadiseyi takip eden aylarda, bir çok radikal rahip, Burma içerisinde ve dışarısında Rohingyalılara karşı bir anti-propoganda başlattılar. Burmalılara karşı kullandı slogan şöyleydi ; “Rohingya Burmanın bir vilayeti değildir. Onlar Bangladeşten gelen illegal göçmenlerdir”...
Anti-Rohingya Propogandalarından bir kare...
Daha sonra bu gösteriler, bir takım hükümet yetkililerinin katılımı ve desteği ile amacından saptırılarak çizgiden çıkmıştır.