DEVA Partisi lideri Babacan, Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'na 'Akıllı ol' diyen Alaattin Çakıcı'ya destek veren açıklamaları üzerinden Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi: Cumhurbaşkanı, ittifak bozulur kaygısıyla, ortağının suça sahip çıkmasına ses çıkarmıyor.
SEDA ÇAKIR | KARAR
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 1. Olağan Kastamonu İl Kongresinde konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Babacan'ın gündeminde, Alaattin Çakıcı'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Akıllı ol' mektubu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Çakıcı'ya destek vermesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ise bu konudaki sessizliği vardı.
Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'nun hedef alan Çakıcı'ya, 'CHP Genel Başkanı’nın hakaret ve hıyanetlerine sosyal medyadan yayımladığı bir açıklamayla tepki gösteren değerli Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, yeraltı dünyasının karanlık yüzü suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir. Kamuoyu nezdinde algı oluşturmaya çalışan Kılıçdaroğlu ve yanında yöresinde yuvalanan işbirlikçilere cevabım şudur: 1-Alattin Çakıcı bir Ülkücü şehidimizin oğludur. 2- Alaattin Çakıcı ülke ve millet sevdalısı bir Ülkücüdür. 3- Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır' sözleriyle destek vermesi üzerinden Erdoğan'ı eleştiren Babacan şu sözleri kaydetti:
"Türkiye, üste çıkanın altta kalanı ezdiği, ezilenlerin de bir gün üste çıkıp ötekileri ezmeye çalıştığı bir ülke oldu. Peki, altta kalanlar adına yola koyulan iktidar partisini destekleyen geniş kesim bugünkü Türkiye’nin mi hayalini kuruyordu? Mafyaların, çetelerin, suç örgütlerinin uluorta tehditler savurduğu bir ülke miydi o destek verenler?
CUMHURBAŞKANI'NDAN BİR SES DUYAMADIK
Bakın daha birkaç gün önce küçük ortağın talebiyle cezaevinden çıkması sağlanan bir suç örgütü yöneticisi bir siyasetçiyi hedef aldı. Suçluluğu mahkemelerce sabit bulunmuş bir suç örgütü yöneticisi bir siyasetçiyi açıkça tehdit etti, çok ağır hakaretlerde bulundu. Ardından ne oldu? Her konuda hemen anında açıklama yapan Cumhurbaşkanı'ndan bir ses duyamadık şu ana kadar. Duyamadım çünkü iktidarın küçük ortağı hızlı bir şekilde bu suç örgütünün yöneticisine sahip çıktı. Açıkça suç işleyen birine sahip çıktı. Hakkı, hukuku, adaleti unuttuklarını biliyorduk da böyle apaçık şekilde suçtan yana, suçludan yana tavır alacaklarını gerçekten tahmin etmemiştik. Bu ülke mafya babalarıyla, suç örgütleriyle yönetilemez. Çok açık söylüyoruz, meşru siyasi yollarla, halkın oylarıyla seçilmiş kişilerin tehdit edilmelerine, hele hele böyle suç örgütü yöneticileri tarafından tehdit edilmelerine göz yummayacağız.
ORTAĞININ SUÇA SAHİP ÇIIKMASINA SESİNİ ÇIKARMIYOR
Çok değil bundan daha 7 sene evvel bugünkü Cumhurbaşkanı 'Çeteler dönemi, mafya dönemi bitmiştir' demişti. Tabi o günlerde hala sağduyulu arkadaşlar sistemde, yönetimde vardı. Ama ne oldu? Bugün illegal yapıların suça konu sözlerine kendisi tek kelime edemiyor. Niye edemiyor? Her konuda açıklama yapıyor. İttifak bozulur kaygısıyla ortağının suça sahip çıkmasına sesini çıkarmıyor Cumhurbaşkanı bugün. İllegal yapıların siyaseti dizayn etme çabalarına biz müsaade etmeyiz, edemeyiz. Bir kez daha korkma Türkiye diyoruz. Suç örgütlerinden, illegal yapılardan, ülkemizi 90'lı yıllara döndürmek isteyen bu karanlıktan korkma Türkiye diyoruz. Bu ülke tüm bu illegal yapılardan da, illegal yapıların arkasına saklanan siyasetçilerden de büyüktür. Bir de bu kişiler yerli ve milli söyleminin arkasına sığınıyor. Yerlilik ve millilik suç örgütü yöneticilerine destek vermek midir? Onların insanları apaçık tehdit etmesine göz yummak mıdır?"
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında AK Parti'nin yargıda reform girişimini eleştirmiş ve “Mafya liderlerini, uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakıp düşünce suçlularını hapsetmekten vazgeçecek misin?” sorusunu yöneltmişti.
Alaattin Çakıcı, Twitter hesabından daha önce paylaştığı el yazısı bir not ile 'gafil muhbir', 'onur yoksunu', 'dürzü' ifadelerini kullanmış ve Kılıçdaroğlu’nun kendisi hakkında üstü kapalı olarak 'mafya' tabirini kullandığını belirterek "Ulan dürzü, karı mı sattım devletin hazinesini mi parselledim, eroin kaçakçılığı mı yaptım?" sorularının ardından, “Saydığım kriterlerden bir tane kamuoyuna deşifre et özür dilerim, koyamazsan seni fasulye çubuğu ile tanıştırırım. Bahçeli ile vatan hainlerini bir potaya koyarsan hayatının hatasını yaparsın, ben yaşarken söylemlerinin dışına çıkarsan seni bakla kazığı ile tanıştırırım. Kitle psikolojisi ile sana hainler gaz verir zorda yanında olmazlar, Sana akıllı ol diyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Bunun ardından Kılıçdaroğlu, Çakıcı'nın kendisine yönelik ifadeleriyle ilgili, "Çakalların bulunduğu yerde hiç kimse bize bir şey söyleyemez." demişti. Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, Twitter hesabından, suç duyurusunda bulunduklarını paylaşmıştı.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun hakkında suç duyurusu yaptığı Çakıcı'ya destek vererek, "CHP Genel Başkanı’nın hakaret ve hıyanetlerine sosyal medyadan yayımladığı bir açıklamayla tepki gösteren değerli Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, yeraltı dünyasının karanlık yüzü suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir. Kamuoyu nezdinde algı oluşturmaya çalışan Kılıçdaroğlu ve yanında yöresinde yuvalanan işbirlikçilere cevabım şudur: 1-Alattin Çakıcı bir Ülkücü şehidimizin oğludur. 2- Alaattin Çakıcı ülke ve millet sevdalısı bir Ülkücüdür. 3- Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır" demişti.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kılıçdaroğlu'na 'Akıllı ol' diyen Alaattin Çakıcı ile ilgili savcılık soruşturması başlatıldığını söylemişti.
'BAKAN'I GİZLEYİP BU İŞİ UNUTTURAMAZSINIZ'
Ülke ekonomisinin son 20 yılın en kötü dönemini belirten Babacan, yüksek enflasyonu, artan işsizliği ve tükenen Merkez Bankası rezervlerini hatırlatarak şu sözleri kaydetti:
"Geçtiğimiz günlerde Merkez başkanını değiştirdiler ardından da Hazine ve Maliye Bakanı ortadan kayboldu, şaka yok birden buharlaştı hala ortada yok. Ekonomiyi batırdılar şimdi de bir Bakan'ı ortadan kaybedip bu işi unutturalım istiyorlar. Bir durun nereye kayboluyorsunuz? Gitmenin de bir adabı vardır. 2 yıldır bu ülkeyi borca soktunuz ve Bakan'ı gizleyip bu işi unutturamazsınız. Kaç Merkez Başkanı'nı görevden aldınız, kaç bakana iftira attınız, meydanlarda yuhalattınız şimdi neden faizi artırdınız diye sormak lazım."
'TÜİK'TEN AKIŞTILAR RAKAMLARLA OYNAMAYA'
Koronavirüs vakaları, salgınla mücadele yöntemlerine de değinen Babacan, alınan önlemlerin 'göstermelik önlem' olduğunu, verilerin Bilim Kurulu'ndan da saklandığını söyledi. Salgın sürecinde hükümete defalarca çağrı yaparak hızla önlem alınmasını istediklerini hatırlatan Babacan sözlerine şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz şimdi de yeni bir önlem genelgesi açıkladılar. Sırf önlem aldık demek için, mücadele etmek için değil de ceza kesmek için bir genelge gibi görünüyor. Biz size önlem alın dediğimizde milletimize ceza keserek oradan bir gelir elde etme yöntemi önermedik ki. Bilim Kurulu var diyorlar ama kurulda STK'lar, meslek örgütleri yeterince temsil edilmiyor, daha da garibi kurum üyelerinden birisi dedi ki 'Vaka sayılarını biz de bilmiyoruz.' Bilim Kurulu'ndan verileri gizliyorlar. TÜİK'ten alıştılar ya, rakamlarla oynamaya, verileri gizlemeye...
Durum çok vahim önce gerçekleri bir an önce vatandaşımızla paylaşın, günlük vaka sayılarının bizim arkadaşlarımızın tahminlerine göre 30-40 bini geçtiğini vatandaşımıza söyleyin. Basit, kolay anlaşılır net önlemler açıklayın. Bu alınan önlemleri vatandaşın anlaması mümkün değil. Öyle karmaşık, anlaşılması zor bir çerçeve çiziyorlar ki bu önlemlere bunların faydası da kalmıyor. Anlaşılmayan tedbirlerin uygulanması da zor. Çünkü artık halkın dilini de unuttular."
"GÖLGE ETMESİNLER, BAŞKA İHSAN İSTEMEYİZ"
Kastamonu'nun ardından DEVA Partisi lideri Babacan, Sinop'ta partililerle bir araya geldi. 1. Olağan Sinop Kongresi'nde konuşan Babacan, bir kez daha iktidarı eleştirdi: "Kendileri iktidarda değilmiş gibi, şunu yapacağız, bunu yapacağız diye vaatlerle oyalıyorlar. Gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz."
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
"Usta yazar ve şairimiz Sabahattin Ali’ye "Aldırma Gönül"ü yazdıran Sinop Cezaevi’ydi. Bu ülke düşünürlerine, yazarlarına, fikir insanlarına çoğu zaman hiç iyi davranmadı. Ama bunlar geçmişte kalmadı. Hala düşünceleri yüzünden cezaevinde olan insanlar var. Çıkarılan kısmi af düzenlemesinden bile onlar faydalandırılmadı.
"MİLLİYETÇİLİK TEHDİTLERİ ALKIŞLAMAK DEĞİLDİR"
Geçtiğimiz günlerde bir siyasi parti liderini açıkça tehdit eden bir suç örgütü yöneticisi faydalandı. Milliyetçilik, rakip siyasi parti liderlerinin illegal örgütler tarafından tehdit edilmesini alkışlamak değildir. Gerçek milliyetçilik bu ülkedeki herkesin hukuk güvenliğinin sağlanmasıdır.
Her bir vatandaşın kendi hak ve özgürlüklerini doyasıya yaşayabileceği bir ortam oluşturmaktır. Bu ülkede yaşayan herkesin başını dik tutabilmesini sağlamaktır. Milliyetçilik, vatandaşının çocuğunun geleceğinden kaygı duymadan başını yastığa koymasını sağlamaktır.
"BU ÜLKE NASIL OLUR DA YÜZDE 1 BİLE BÜYÜYEMEZ?"
Bu ülkenin vatandaşlarının alın teriyle birikmiş vergilerini lükse, şatafata harcamamaktır. Geçen sene, daha salgın yokken ülkenin büyüme oranı yüzde 0,9 idi. Yüzde 1 bile değil. Bir ülke nasıl olur da yüzde 1 bile büyüyemez? İşte ancak bu kötü yönetimle büyüyemez.
İnsanları korkutuyorlar, ürkütüyorlar. Hükümetin işi vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırıp, gölge etmemektir. Ama bu hükümetin ağır gölgesi hayatımızı zorlaştırıyor. Kendileri iktidarda değilmiş gibi, şunu yapacağız, bunu yapacağız diye vaatlerle oyalıyorlar. Gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz."
BABACAN'IN SİNOP KONGRESİ'NDEKİ KONUŞMASI: