Akdeniz anemisi hastası çift evlendi ama bir şartla...

Akdeniz anemisi hastası
çift evlendi ama bir şartla...

Ankara'da Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Hemotoloji Bölümü'nde tedavi gören Akdeniz Anemisi (Talasemi) hastası Hasan Karalı ile Kader Şekerci dünyaevine girdi. Çift, çocuk sahibi olmamak şartıyla evlendiklerini çünkü çocuklarının da bu kalıtsal hastalıktan dolayı zor bir hayat yaşamalarını istemediklerini belirtti.

Aydın'ın Yılmazköy Mahallesi'nde oturan talasemi hastası Hasan Karalı (22), tedavi için gittiği Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Hemotoloji Bölümü'nde aynı hastalıktan dolayı tedavi gören Zonguldaklı Kader Şekerci (24) ile tanıştı. Çiftin bu arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüştü.

İki genç Efeler Belediyesi Evlendirme Salonu'nda düzenlenen nikah ile yaşamlarını birleştirdi. Anne ve babalarının taşıyıcı olması nedeniyle Akdeniz Anemisi hastalığıyla mücadele ettiklerini vurgulayan Kader Şekerci ve Hasan Karalı, hastalıkları dolayısıyla birbirlerini çok iyi anladıklarını ve hissettiklerini belirterek şöyle dedi:

"Devletin, bu hastalıkla ilgili yardımda bulunmasını istiyoruz. Maliyeti çok yüksek ilaçlar ve tedavi süreci var. İkimiz bir insan olamayacak kadar güçsüzüz aslında. Bizimkisi çok nadir görülen bir evlilik. Normalde hastalar evlenmek istemiyor. Aileler de karşı çıkıyor. Biz evlendik çünkü birbirimizi anlıyorduk."

15-08/29/31049709-1440855639.jpgAkdeniz Anemisiyle mücadele eden Hasan Karalı ve Hacer Şekerci, Aydın'da evlendi. 

Doğacak bebeğe işkence olur

Birbirlerini sevdiklerini söyleyen genç çift, hastalıkları konusunda bilinçli olduklarını ve bu hastalığı kimseye yaşatmayacaklarını belirtti. Hasan Karalı eşinin de kendisi ile aynı görüşte olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Evliliğimizi çocuk yapmama şartı ile gerçekleştirdik. Bu konuda bilinçliyiz. Bu doğacak bebeğe işkence olur o yüzden yapmayacağız. Çocuğumuz da aynı kaderi yaşasın asla istemeyiz. Hastalık sürecimiz çok zor, tedavi pahalı. Biz artık iki kişiyiz. Kan alıyoruz, aldığımız için de vücuttaki demir oranı yükseliyor. Bunu vücuttan atmak içinde infizyon pompası kullanıyoruz. İlacı karşılayan devlet iğneyi karşılamıyor. Her gün kullanmak zorunda olduğumuz iğneyi pahalı olmasından dolayı alamıyoruz."

Bize virüslüymüşüz gibi bakılıyor

İnsanların talasemiyi tanımadıklarını, yetkililerin bu konuda toplumu bilinçlendirmelerini gerektiğini belirten Hasan Karalı "İnsanlar bize virüslü gibi bakıyor. Bu hastalığın bulaşıcı özelliği yok. Kalıtsal bir hastalık olduğu için anne ve babadan gelen genler bu hastalığı taşıyorsa, hastalığa yakalanma yüzdesini belirliyor. Talasemi Derneği olarak kermes düzenlemiştik. Ürün satardık ama insanlar virüslüymüşüz gibi bakar, bizden ürün almaktan kaçınıyorlardı" dedi.

Tedavi nedeniyle 10 günde bir hastanede olduklarını söyleyen Hasan Karalı, hastaneleri ikinci evleri gibi gördüklerini anlatırken "Kan almak zorunda kalıyoruz. Kan aldıktan sonra vücudumuz kendine geliyor ama 10 gün sonra yine kötüleşiyoruz. Bu böyle sürüyor" ifadelerini kullandı. 

Hastalık hakkında çok fazla bilgiye sahip olduklarını belirten Kader Şekerci de "Neredeyse bir doktorun bilgisine sahip olduk. Doktor hangi ilacı yazdığını söylemeden biz söylüyoruz. Bize iyi gelen şeyleri biliyoruz. Tıbbi terimleri bile öğrendik. Hastanelerle iç içe büyüdük" dedi.

AYDIN/DHA

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN