39 yıl önce Mehmet Ali Ağca tarafından vurulan Milliyet Gazetesi'nin genel yayın yönetmen Abdi İpekçi kimdir? 1954'ten 1979'a kadar Milliyet gazetesi yönetici koltuğunda oturan Türk basının duayen ismi Abdi İpekçi ölüm yıldönümünde sevenleri ve gazeteciler tarafından anıldı. Peki Mehmet Ali Ağca tarafından Maçka'daki evinin yanında arabasına binerken vurulan gazeteci kimdir , Ağca neden vurdu? İşte Abdi İpekçi'nin hayatı hakkında merak edilen her şey haber detayda...
Bu gün ünlü gazeteci Apdi İpekçi'nin ölüm yıldönümü. Gazeteci - yazar Abdi İpekçi 1 Şubat 1979'da Mehmet Ali Ağca tarafından vurularak öldürüldü. Peki, Abdi İpekçi kimdir? Mehmet Ali Ağca neden Abdi İpekçi'yi vurdu? İşte Abdi İpekçi ve Mehmet Ali Ağca hakkında merak edilen herşey...
39 yıl önce Maçka'daki evinin yakınında arabasına binerken vurulan ünlü gazeteci Abdi İpekçi'nin ölüm yıldönümünde. Sevenleri ve gazeteciler tarafından sevgi ve saygı ile anılan gazeteci Abdi İpekçi kimdir? Uzun yıllar Milliyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlenen Abdi İpekçi, Mehmet Ali Ağaca tarafından suikaste uğrayarak 1 Şubat 1979’a yaşamını yitirdi.
ABDİ İPEKÇİ KİMDİR?
İlköğrenimini gördükten sonra Galatasaray Lisesini bitirdi. Sonra bir müddet Hukuk Fakültesine devam etti. Yeni Sabah, Yeni İstanbulve İstanbul Ekspres Gazetesi gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan’ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürü (1954), bir süre sonra da genel yayın müdürü oldu.
ABDİ İPEKÇİ HAYATI BOYUNCA BARIŞI VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNDU
1961 senesinden öldürüldüğü 1 Şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti ve Uluslararası Basın Enstitüsünün ikinci başkanlığı, Basın Şeref Divanı genel sekreterliği gibi vazifelerde bulundu. Yazılarında Atatürkçülüğü, barışı, düşünce özgürlüğünü, ülkenin bağımsızlık ve bütünlüğünü savundu.
1970’li yıllardaki anarşi ve terörün önlenmesi için iktidarla muhalefet liderleri arasında da yapıcı bir diyalog kurulmasından yana olan, devlet yönetiminde partizanlığın ve duygusallığın yerini akılcı, çağdaş, ılımlı bir uygulamanın almasını isteyen İpekçi, 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka’daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Mehmet Ali Ağca’nın verdiği ifade de Abdi İpekçi’ye 5 – 6 el ateş ettiğini söylemiştir. Fakat olay yerinde 9 mermi ele geçirilmiştir. Bu da bir ikinci kişinin olduğunu göstermiştir. O daOral Çelik’tir. Oral Çelik ve Mehmet Şener suikastı beraber planlamış Mehmet Ali Ağca da tetikçi olarak sonradan aralarına katılmıştır.
MEHMET ALİ AĞCA KİMDİR?
Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastin sorumlusu olan Mehmet Ali Ağca, 25 Haziran 1979'da yakalanarak Maltepe Askeri Cezaevi'ne gönderilmiştir. 23 Kasım 1979'da da Abdullah Çatlı ve arkadaşları tarafından hapisten kaçırılmıştır.
Mehmet Ali Ağca 9 Ocak 1958 tarihinde Malatya'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde öğrenim gördü. Bu dönemde çeşitli siyasi gruplar arasında çalışmalarda bulundu. 1979 yılında Milliyet gazetesi başyazarı Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastin sorumlusu olarak 25 Haziran 1979'da yakalandı ve Maltepe Askeri Cezaevi'ne konuldu. 23 Kasım 1979'da da Abdullah Çatlı ile arkadaşları tarafından kaçırılarak Bulgarsitan'a gönderildi. 13 Mayıs 1981'de de Papa II. Jean Paul'e suikast düzenleyen Ağca, 22 Mart 1986'da İtalya'da ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Fakat papanın kendisini vuranı affettiğini söylemesi üzerine 2000 yılında dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi tarafından Türkiye'ye iade edildi.
Daha sonra Ağca'nın İpekçi cinayetinden aldığı ölüm cezası 1991 yılında yürürlüğe giren infaz yasası gereği 10 yıl hapse çevrilmiştir. Kadıköy'de iki ayrı gasp ve soygun suçlarından aldığı toplam 36 yıl ağır hapis cezası da, af yasası sebebiyle 7 yıl 2 ay'a indirilmiştir. 12 Ocak 2006 tarihinde de serbest bırakılmıştır. Fakat Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine tahliye kararı oybirliğiyle bozulmuştur. 20 Ocak 2006'da yeniden tutuklanarak Kartal Cezaevi’ne gönderilmiştir. Son yıllarını da Sincan Cezaevi'nde geçirmiştir. 18 Ocak 2010'da da cezasını tamamlayarak hapisten çıkmıştır.
