Necip Fazıl, neden seccadesine sığınmıştı?

“Hürriyet, hürriyet ya, yalnız hangi hürriyet? Uzun zamandan beridir tutturduğumuz terane siyasi hürriyettir. Bu kadar fakir ve müesseseleri kurulmamış bir memlekette büyük bir çoğunluk, büyük bir çoğunluk, geçiminin kaderini devletin tutumuna bağlamışken, gerçekten siyasi bir hürriyet olabilir mi? Yeni bir memur herhangi bir toplantıda Başbakanı beğenmediğini, kendi bakanını çok basit bulduğunu çekinmede söyleyebilir mi? Yahut hükümetle işi olan bir tüccar , bir müteahhit, bir ziraatçi, korkmadan rahat rahat hükümeti her yerde tenkid eder ve dilediği partiye gözünü kırpmadan girebilir mi?

Fikir hürriyeti Batılı anlamda külliyen yoktur. Putlaştırılmış inançların aleyhinde sırf bir fantezi yapmak için dahi konuşamazsınız. Umumi kaide dışı bir nükte, bir paradoks, bir zeka perendesi, dudaklarınızdan ters anlaşılma endişesiyle boğazınıza doğru kayar. Ve yutkunursunuz. Siyasi iktisadi, hissi, fikri hürriyetsizliğin, ağır zincirlerle toplumun bütün fertleri kalebentlik mahkumlar gibi bağlanmışken, gerinip gerinip hürriyet nutukları atmak nedendir?… Neden bülbül dilinin belasını çeksin ve neden doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulsun? Batı medeniyetini Batı medeniyeti yapan konuşmanın suç olmayışıdır. Meçhul asker abidesiyle alay etmekten, Tanrıyı inkar etmeye kadar her türlü kelamı isteyen ağız yutkunmadan söyleyebilir. Batı kendi bünyesinin sağlamlığından o kadar emindir ki söz ve fikir hürriyetinin en keskininden bile ürkmez. Bu çeşitli ters sözler katılaşmış asırlık düşünceleri yumuşatır, düşünce alemine şüpheciliği ve araştırma gayretini getirirler. Hürriyet, hangi hürriyet a canım? Kim aklının yatmadığı bir cümle duysa muhatabını gammazlayıp jurnal edecek bir kuvvet arıyor.”

Bu uzun alıntı bundan 63 yıl önce Çetin Altan’ın Milliyet gazetesinde yazdığı “Şu Hürriyet” başlıklı köşe yazısından.

27 Mayıs darbesinden 7 ay sonra bu yazıyı yazan Altan, aslında ilk günlerde bütün diğer yazarlar ve entelektüeller gibi DP iktidarını yıkan darbeyi hararetle desteklemişti.

Ama sonra işin rengi değiştikçe yazılarındaki o iyimserlik yerini böyle kapalı uyarılara bırakmıştı.

O kasvetli günlerde Çetin Altan’ın bu yazısını okuyup heyecanlananlardan biri de eski arkadaşı Necip Fazıl’dı.

Tuhaf bir dostluktu bu. İki farklı dünyanın insanlarıydı ama aralarında ilginç bir bağ vardı.

Çetin Altan o tuhaf bağı şöyle anlatmıştı:

“Necip Fazıl, üç beş kuruş zorlanmasıyla uydurmadan yazılar yazdığı küçük gazetelerde, nerdeyse her gün ağır sözcüklerle bana söver, Ankara’ya geldiği zamanlarda da hemen beni arardı...
Bilirdi bana sövüp durmasına rağmen şiirlerini çok sevdiğimi...
Geniş ve hafif çıkık alnıyla kendiliğinden tık tık oynayıp duran göz ve dudak kıyısı uzantılarını sanki özlüyor gibiyim...
- Neden bana her gün sövüyorsun, diye sorardım...
- Sen onlara inanıyor musun, derdi...”

Ama bu kez Necip Fazıl, eski arkadaşına cevap verebilecek bir yerde değildi.

Yazıyı Üsküdar’daki Toptaşı Cezaevi’nde okumuştu.

Necip Fazıl, aslında üçüncü kez Toptaşı Cezaevi’ndeydi.

Ama ilginçtir eleştirdiği CHP tek parti döneminden daha çok desteklediği ve örtülü ödenekten yardım aldığı DP iktidarı döneminde cezaevinde kalmıştı.

1952’de Ahmet Emin Yalman’a suikast girişiminde bulunan Hüseyin Üzmez, Necip Fazıl’ın yazılarından etkilendiğini söyleyince 12 Aralık 1952 – 2 Aralık 1953 tarihleri arasında bir yıl Toptaşı Cezaevi’nde hapis yatmıştı.

24 Haziran 1957 - 25 Şubat 1958 tarihleri arasında eski DP’li Fuat Köprülü'ye hakaret ettiği gerekçesiyle 8 ay 4 gün daha bu cezaevinde kaldı.

Darbeye aylar kala bir kez daha İnönü ve Atatürk’e hakaret etmekten aldığı cezaları yüzünden Niğde’de gözaltına alınıp hapse girdi. Sonra bırakıldı. İstanbul’a döndü, darbeden sonra ihbarlar üzerine 6 Haziran 1960'da yeniden tutuklandı ve 18 Aralık 1961’e kadar Toptaşı Cezaevi’nde kaldı.

Yassıada’daki Örtülü Ödenek davasında tanık olarak dinlendi.

O cezaevinden annesine, eşine ve oğlu Mehmed’e yazdığı mektup ve notlardan ne kadar üzgün ve bitkin olduğu anlaşılıyor.

Cezaevinde parasız kalmış, yaşlı annesinden harçlık ve kışlık giyecek bekleyen ünlü bir şairdi.

O zor şartlarda “Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta!” diye başlayan meşhur şiiri Zindandan Mehmed’e Mektup’u yazmıştı.

Şiir cezaevinin berbat şartlarını, devletin ceberut yüzünü ve bir şairin yalnızlığını anlatıyordu:

“Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.”

Necip Fazıl, bu ruh haliyle fikirleri ve yazıları yüzünden hapiste yatarken Milliyet gazetesinde eski arkadaşı Çetin Altan’ın ifade hürriyetini savunan “Şu hürriyet” yazısını okumuştu.

Hemen kaleme sarıldı ve Çetin Altan’a iletilmek üzere bir not yazdı:

“Çetin, “Hürriyet” isimli bir yazını okudum. Seni tebrik ederim. Arada, ruhuna nûranî mânalar inebiliyor. Böyle söylediğim için kusuruma bakma!.. Beni ve sana karşı fikirlerimi bilirsin… Beni sorma; zindandayım!.. Bu kadarı kâfi değil mi?.. Bir gün beni görmeye değecek kadar maziden mâna ve hatıra taşıyorsan gel!..
Sana Haktan gerçek selamet ve saadet dua ederim.
Necip Fazıl
Toptaşı Cezaevi – Üsküdar”

Necip Fazıl, hiçbir zaman ifade hürriyetinin büyük bir savunucusu olmadı.

İfade hürriyetini zor zamanlarda ve farklı fikirlerdeki insanlar için savunmak da Türkiye’de pek görülmeyen bir haslet oldu.

27 Mayıs’ın ardından, konuşmanın zor olduğu zamanlarda Çetin Altan’ın yazısı devletin hoyratlığına karşı seccadesine sığınmış Necip Fazıl için muhtemelen bir ümit olmuştu.

Zindandan Mehmed’e Mektuplar şiirinin o satırları bugünlerde çok popüler:

“Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!”

Kılıçdaroğlu’nun bir iftar sonrası fotoğraf çektirirken seccadenin üzerine basmasına karşı şiirin bu son iki mısrası bu aralar her yerde.

Bir gaflet anında seccadeye basan Kılıçdaroğlu’nun özürleri bile seccadenin seçim kampanyasında bir bayrağa dönmesini engelleyemedi.

Halbuki Necip Fazıl bu şiiri seccadeye olan sevgisini anlatmak için yazmamıştı.

Türkiye’de hürriyet karşıtlığının, hukuksuzluğun bir mağduru yalnızlığını evladına böyle anlatmıştı.

Tıpkı bugün yine ifade hürriyetlerini kullandıkları için hapishanelerde olan, haklarında bir tweet yüzünden davalar açılmış binlerce insanın her gün yaptığı gibi…

O dizeler, seccade üzerine yanlışlıkla basmış siyasi rakibe karşı din iman popülizmi yapmanın değil, dün ve bugün arasındaki benzerliklerin üzerinde düşünme vesilesi olabilirdi.

Ama tabii ki olmadı. Bu fırsat kaçırılmadı.

Çünkü Türkiye’deki geniş muhafazakar kamuoyu için uzun süredir zarf mazruftan daha değerli.

Semboller üzerine gösterilen hassasiyet, muhtevadan sakınılıyor.

Çünkü sembollerin muhafızlığı konforlu bir ahlaki üstünlük verirken, muhtevaya riayet insana ağır sorumluluklar yüklüyor.

O yüzden Kılıçdaroğlu’nun fark edince kabul edip, özür dilediği hatasına karşı, pek de samimi durmayan “seccadem öp beni” eforizmiyle seccadeyi bayrak yapıp sallayanlara esas hassasiyet gösterilmesi gereken başka değerler olduğunu hatırlatmak artık çok da anlamlı değil.

O şiirin nerede, nasıl ve hangi şartlarda yazıldığını, o mısralar öncesindeki mısralardaki çatık kaşlı devletin bugünküne olan benzerliğini de…

Çünkü muhtemelen yaşasaydı Necip Fazıl da fırsatı kaçırmaz, seccadeye basanlar üzerine ateşli bir şiir yazardı.

YORUMLAR (78)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
78 Yorum
  • turgay / 04 Nisan 2023 10:19

    "Çünkü sembollerin muhafızlığı konforlu bir ahlaki üstünlük verirken, muhtevaya riayet insana ağır sorumluluklar yüklüyor." kısa ve öz...

    Yanıtla (8) (0)
  • Erdoğan Çetindere / 04 Nisan 2023 10:11

    Evet muhteşem bir analiz. Eğer muhteviyat, sembolizmden değerli olsaydı ülke bu perişan halde olur muydu?Cehalet ne fena bir şeydir..!

    Yanıtla (6) (0)
  • Abidin Öztürk / 04 Nisan 2023 09:41

    Harika bir yazı! Sağolunuz... Malatyalı bir depremzede olarak; ''Kayısı bahçeleri nasıl mezarlığa döndü?'' başlıklı yazınız için de ayrıca emeğinize sağlık diyorum.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okur / 03 Nisan 2023 16:32

    Garip bir dünyadayız. Allah'ın ayetleriyle alay edene makam mevki ülkeyi temsil yetkisi hem de Müslüman bir ülkeyi ... Namaz kılınırken temiz bir kilim özelliği olan namazdan sonra kaldırılmamışsa hiçbir anlamı olmayan seccadeye yanlışlıkla basan K K İslam karşıtı ilan ediliyor. Bu arada Mekke'de satılan hatta Bütün Dünyada satılan seccadelerin % 90'ı Putperest veya ateist Çin tarafından üretiliyor. Tesbihler de ayni.

    Yanıtla (48) (5)
  • İbrahim Hanif / 03 Nisan 2023 18:42

    Harika bir yorum. Tebrikler kardesim.

    Yanıtla (11) (3)
  • atacan / 03 Nisan 2023 19:02

    Okur ve Tavşan rumuzlu yorumcular her gün tam mesai yapıp paslaşıyorlar. İşleri başta Amerika olmak üzere Batıyı ve içimizdeki Batıcıları aklayıp paklamak. Yazdıklarında başka bir şey yok. Bir de Çetin Altan'ın oğlu Mehmet Altan'ın 25 yıl önce uydurduğu eğitim seviyemiz ilkokul 3 ten terk diye bir palavra var. Dönüp dönüp onu yazarlar. 20 yıl önce Üniversiteden mezun biri olarak size sadece gülüyorum. Sizin yazdıklarınız ilkokul 1. sınıf seviyesinde bile değil

    Yanıtla (4) (10)
  • Bayburt'lu / 03 Nisan 2023 22:51

    Kardeşim, üniversiteyi bitirmişsin ama 3.sinif terk sözünü anlamamissin.Toplumun ortalama eğitim seviyesine bir vurgu o.Avrupa birliği ayaklarına 12 yıllık mecburi eğitimin niye çıkarıldığını bilmiyorsun galiba...

    Yanıtla (7) (0)
  • Ahmet Aydın / 04 Nisan 2023 02:20

    Harika bir yorum. Tebrik ederim.

    Yanıtla (0) (0)
  • mahmut yılmaz / 03 Nisan 2023 23:13

    Çok güzel anlatmışsınız, teşekkürler.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 03 Nisan 2023 23:08

    Rejimi öven Nazım Hikmete bile acımayan zindanlarda süründüren rejim başkalarına ne yapmaz.

    Yanıtla (1) (1)
  • Davut Beckham / 03 Nisan 2023 22:59

    Apaçık Kılıçdaroğlu' na kurulmuş bir tuzak seccade.Ve bunu iktidardan arpasını alan birilerinin tezgahladigi kesin.Bunu anlamamak için mal olmak lazım.Kilicdaroglu ne kadar birleştirici olmak için çabalıyorsa karsisindakiler kutuplastirmak, ötekilestirmek için herşeyi yapıyorlar.Adamlar kötülüğün ete, kemiğe bürünmüş şeki.

    Yanıtla (8) (2)
  • Ali Rıza / 03 Nisan 2023 21:59

    Her ikisinin yazılarını çok okudum her ikiside vatan millet aşığıydılar. biri milliyetçi, bir ulusalcı idi , N. Fazılın bir çok şiiri hafızamda,( ulusalcı=milliyetçi) her ikisininde mekanı cenneti ala olsun.Allahtan cc. Rahmet ve mağfiret dilerim.

    Yanıtla (1) (0)
  • Suat / 03 Nisan 2023 21:43

    Hani Kur'anı ayetleriyle beraber ezbere biliyordu. Hafızlığı unutmuş mu.

    Yanıtla (2) (0)
  • Karadeniz* / 03 Nisan 2023 20:38

    Nesnelere kutsiyet atfedip kuran i kerimi show programlarına alet eden zihniyet,Kuran-i kerimde müslümana emredilenleri yok sayip, helâli harami birbirine karıştırarak milletin imanını erozyona uğratıyor,,dindar görünüp dinin altını oyuyor,bakara makara diyenleri taltif ederek ne kadar ikiyüzlü olduğunu gösteriyor.

    Yanıtla (14) (3)
  • Karadeniz* / 03 Nisan 2023 20:26

    Muhtevayi eš geçen, mazrufu bilmeyip zarfı allayıp pullayan akp zihniyetiyle,umreden dönünce içki alıp ölünce üstüne kabe toprağı atılan insanların zihniyetiyle aynıdır.

    Yanıtla (6) (2)
  • B. Gün / 03 Nisan 2023 20:15

    Necip Fazıl, neden seccadesine sığınmıştı? CHP’ye iltifat içindir. Üstad, yaşasaydı Kılıçdaroğlu için medhiye yazardı(!) Fıkra bu kadar…

    Yanıtla (2) (2)
  • Ahmet / 03 Nisan 2023 18:51

    Kılıçdaroğlu'nu aklaman için ömrünü CHP zihniyetiyle mücadeleye adamış Necip Fazıl'ı araçsallaştırmak..

    Yanıtla (5) (8)
  • Hasan / 03 Nisan 2023 18:45

    Namaz kılındıktan sonra seccade katlanır ve kaldırılır. Kaldırılmaması düşündürücü.

    Yanıtla (14) (1)
  • Hikaye / 03 Nisan 2023 18:06

    ''seccadenin özelliği, kutsiyeti yok. Temizlik için kullanılan, elbiselerimiz gibi bir şey. Sadece üzerine namazı hatırlatıcı bir şeyler yazıyorsa, ibadete saygıyı temsil ediyor, o (kadar).'' Diyanetin seccade hakkında fetva hattında verdiği cevap.Hala abuk sabuk bilgilerle aklınca mal bulmuş gibi saçmalayanlar iyice okuyun ve anlayın, burdan size ekmek çıkmaz.

    Yanıtla (18) (3)
  • Mürsel / 03 Nisan 2023 16:05

    İlk aklıma gelen: orası lokanta sahibinin odasıysa; o seccadeyi oraya kim ve neden koydu? Fotoğraftan önce kim koydu veya kaldırmadı? O seccade müdürün odasında hep yerde serili miydi?

    Yanıtla (16) (3)
  • A.Derin / 03 Nisan 2023 17:38

    O müdür efendi neden iki kelam etmedi, durumu açıklığa kavuşturmak için, ilginç değil mi?

    Yanıtla (8) (2)
  • karar / 03 Nisan 2023 17:10

    şimdi de seccade indi seçim meydanlarına. ne olursa olsun yaşadığımız çöküntüyü hiç bir şey örtemez. kural kaide dinlemeyenlere de millet DUR diyecektir.

    Yanıtla (10) (4)
  • Haluk Vefik Şengöz / 03 Nisan 2023 16:48

    "Armut deyip geçmeyin,onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur""Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not !Dünya beş para etmiyor" "Adamlık cinsiyet değil ,şahsiyet meselesidir""Bu gidişle utanmaktan utanan bir nesil gelecek" Ne diyelim Bunlar Necip Fazıl'dan "Derler'ki onurlu yürekler duru ve sağlam kan pompalarlar;şeref ve mertliği ilke edinmiş onurlu adama"Bir düşünür "Nicanor Perra"da diyor'ki "Paranla şeref kazanma,şerefinle para kazan,paran bittiğinde şerefin bitmesin"

    Yanıtla (4) (0)
  • maho / 03 Nisan 2023 13:11

    Ne kadar da Bay Kemal'i severmişsiniz..... Ama neden sevdiğiniz belli.

    Yanıtla (8) (58)
  • misafiiir!! / 03 Nisan 2023 14:11

    Olay Bay Kemal sevgisi değil! Ne kadar sığ düşünce sahibisiniz sizler. Sizin gibi insanlara birşeyler anlatmak ne kadar zor ve anlamsız. Siz daha ne kadar kullanmayı düşünüyorsunuz, kutsallarımızı ve onlardan nemalanmayı, her türlü pisliğinize alet etmeyi. Adam çıkmış özür diliyor, üzgünüm! diyor. Neden severmiş yazar Bay Kermal'i??

    Yanıtla (33) (8)
  • okur / 03 Nisan 2023 14:21

    Evet severiz, bir hırsızlığını görmedik.

    Yanıtla (38) (4)
  • okur / 03 Nisan 2023 15:00

    Neden?

    Yanıtla (1) (1)
  • İbrahim Hanif / 03 Nisan 2023 16:43

    Biz zalime zalim, firavuna da firavun deriz! Samiri gibi fırsatı eline geçirip, halkı aptallastiranlarin edindikleri etten kemikten ibaret putların değil; mazlum tarafa kim düşmüşse eğer, kimliğine, mezhebine ve dahi dinine bakmadan insan olana tarafız biz! Bunu böylece bilin Maho ağa!

    Yanıtla (26) (3)
  • ülkesini seven vatandaş / 03 Nisan 2023 14:31

    İş seccadeye varana kadar milyonlara hata sayabilirim mütedeyyin camianın, ümmetin lideri dediğine!!!.Çok fazla tanınmayan ama mütedeyyin camianın yakından bildiği, ailesine varıncaya kadar tanıdığım gerçek bir mümin Muhammed Emin Yıldırım ,bir sohbetinde mealen şöyle diyordu; Bir yetkili atamalarında ehliyet ve liyakati göz önünde bulundurmuyorsa bütün ibadeti boştur.Seccadeyi eleştirenler Nisa 58 ve nisa 135 . ayetleri okuyun kendinize gelin.

    Yanıtla (23) (4)
  • Ok ur / 03 Nisan 2023 16:37

    Okur fakat anlamını bilmez.%90 ı bu düzeyde. Sefillikleri bu yüzden.

    Yanıtla (6) (3)
  • Merdümgiriz / 03 Nisan 2023 15:41

    Zavallı memleketim. Bir seçime daha girerken yine proje, gelecek, iş, aş konuşmuyoruz da seccadeye basılır mı basilmaz mı gibi suni bir gündemi tartışıyoruz. Bu ülkede ne zaman akıllıca projelerin konuşulduğu, kutuplaşmadan uzak bir seçim dönemi yaşayacağız, ne zaman. Bıktım artık bu tartışmalardan...

    Yanıtla (15) (3)
  • MURAT / 03 Nisan 2023 15:04

    1987 yılında henüz 22 yaşında bismillah diyerek başadığım yolda umutlarım vardı artık kuklar ve palyaçolar patrona yan çizecek incinen karınlar ayakları ezecekti nerden bilebilirdimki karıncalar hep ezilecek.

    Yanıtla (4) (0)
  • okur / 03 Nisan 2023 14:57

    "Çünkü sembollerin muhafızlığı konforlu bir ahlaki üstünlük verirken, muhtevaya riayet insana ağır sorumluluklar yüklüyor." Maalesef çok doğru. Milli sporumuz. Her kesim yapıyor. Yanlış anlaşılmasın, yapanı desteklemiyorum.

    Yanıtla (6) (1)
  • karar okuru / 03 Nisan 2023 14:38

    Bir Macar atasözü '' dininiz ile ilgilenen, derdiniz ile ilgilenmiyorsa, o bir sahtekardır''

    Yanıtla (25) (2)
  • musto / 03 Nisan 2023 12:49

    Seccadeden medet bekleyenler..Her müslümanın evinde iş yerinde illaki vardır..Yanında takke 99 luk tesbih ibadetini bitiren ya askıya asar yada katlayarak üstünü örter..Gelişi güzel ortaya atılmış seccadenin üzerinde tepinin..Yahu binlerce müslümanı kepçeyle abdestsiz kefensiz gömdünüz..Binlercesi çaresizce öldüler binlercesi molozların altında kefensiz çürüdüler..Sizler ne arsız ve yüzsüz adamlarsınız...

    Yanıtla (45) (7)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:16

    Hayrola bu öfke kime . Deprem bölgesinde çalışan yarım milyon gönüllü vatandaşımıza da haksızlık ettiğinin de farkında mısın. Siyaseten hata yapan bedelini öder.Çevresindeki burnundan kıl aldırmayanlara söylemen gerekmez mi?

    Yanıtla (4) (23)
  • musto / 03 Nisan 2023 16:00

    Deprem günü sen ve senin savunduğun zihniyet neredeydi?? Bizler sabahın seherinde yüzlerce çalışanımızla kızılay kapılarında kanımızı veriyor..Şantiyelerimizdeki depolarda bot baret yağmurluk avcı yeleği mont kazma küreği Afadın kapısına taşıyorduk..Senin zihniyetinin ilk emri EGM ve savcıları harekata geçirmek..İktidarın beceriksizlerini konuşanları fişleme derdest etme yarışına giriyorlardı...

    Yanıtla (18) (2)
  • a reader / 03 Nisan 2023 14:23

    Özür dilerim. Beğendim tuşuna basarken yanlışlıkla elim " beğenmedim" tuşuna dokundu. Okuyuculardan ricam; beğenmedim sayısından ( eğer olursa) bir eksiltip, onu begendim'e ilave etmeleri. (Bazen işte böyle hatalar oluyor)

    Yanıtla (2) (1)
  • Osman öz / 03 Nisan 2023 14:23

    Sözde Din hassasiyetiyle ortaya çıkan bu güruhun dininden Allah'a sığınırım.

    Yanıtla (14) (3)
  • karar okuru yıldız / 03 Nisan 2023 11:50

    Seccade denen küçük halı parçası, seccade değildir. Ucuz oldukları için bir çok yerde ,yolluk olarak kullanılır.Seccade katlanır, bir yere konur veya duvar asılır.Kirlensin istenmez. Samimi müslüman zaten bunu bilir.Samimi olmayanı ise kürsüde ,elde Kuran sallar veya dokuma seccade dediği küçük halıyı kürsüye çıkarır konuşturur. Çünkü kendinin söyleyecek bir lafı yoktur.

    Yanıtla (22) (6)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:22

    Ne demeye çalışıyorsun.Pahalı olunca mı seccade diyeceğiz.

    Yanıtla (5) (15)
  • AHMET YILMAZ / 03 Nisan 2023 14:22

    Yazınızda herkes haklı.Hatta kılıçdaroğluda.Çok yorum yapmayacağım fakat şunu ifade edeyim, seccadenin hiç ama hiç önemi yok üstüne basılmasının da hiç önemi yok amma ülkesinin değerlerini bile algılayamamış bir insanla karşı karşıyayız.Daha önce yazıp hakaret edenler nerde durduklarını bir gözden geçirsinler.Etraflarını pislik,adilik,şahsiyetsizlik,vatan hainliği sarmış.Tamamen tarafsız bir insanın yorumudur.

    Yanıtla (5) (14)
  • yorumcu / 03 Nisan 2023 11:52

    Ülkenin adaletini, ahlak anlayışını, ekonomisini ezen, paspas yapanlar seccadenin basılması karşısında dini hassasiyetleri ortaya çıktı. Bu seccadenin basılması kul hakkından daha mı önemli. Son olarak ülkemize tahkim kurulu 1.4 milyar dolar ödemeye mahkum etti. Bunu kim ödeyecek? Bu millet ödeyecek. Seccade üzerinde tepinenlerin buna bir sözü yok mu?

    Yanıtla (14) (6)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:19

    Konudan uzaklaşma denilen şey tamda bu galiba!!!!

    Yanıtla (3) (6)
  • Hsn / 03 Nisan 2023 12:02

    Yazık ki yazık. Buradaki itiraz seccadeye kutsallık kazandırmak değil. Insanlarin alınlarını koyduğu örtüye yapılan saygısızlık ve umursamazlık. Siz,bunu anlamak istemiyorsunuz. Ve yazınızda darbe zihniyetli bir adamı necip fazıla karşı öne çıkarmanız. Çetin altan da dinin insanların sosyal hayatına hakim olmasına ölümüne karşıydı.

    Yanıtla (7) (44)
  • birokur / 03 Nisan 2023 12:29

    Hata yaptığını söyledi, özür diledi. Tek kutsalınız seccade mi? Eski bakan bakara makara derken kimseden ses çıkmıyordu. Kuranı Kerim bizim kutsalımız değil mi? İki yüzlülük yakmayın...

    Yanıtla (41) (5)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:09

    Yanlış yanlışla savunulmaz.

    Yanıtla (3) (10)
  • birokur / 03 Nisan 2023 15:05

    Yanlışı savunan yok. Hata yaptığını söyledi özür diledi. Okuduğunu anlayamıyorsun galiba...

    Yanıtla (16) (3)
  • Bir okur / 03 Nisan 2023 12:31

    Birader aynı kitleden misin bilmiyorum ama bile isteye bakara ile dalga geçen birine ses etmeyenler, bu tipi büyükelci atayana oy verenler yanlışlıkla basılıp üzerine özür dileyen birine cemkiriyor.sende o kitledensin muhtemelen yoksa bunun ayrımını yapardın.

    Yanıtla (24) (4)
  • Erdoğan özbay / 03 Nisan 2023 12:47

    yazıdan hiç bir şey anlamamışsın.

    Yanıtla (5) (1)
  • Ayak Takımı / 03 Nisan 2023 12:51

    Yazarın anlatmaya çalıştığı şeyin cisimleşmiş halisin. Biz Kılıçdaroğlu'nun niyetinden de samimiyetinden de şahsiyetinden de eminiz, lekesiz sicili onun kefaletidir, öyle ya devletin tüm imkanlarını kullanarak 10 yıldır adamın hakkında bulabildiğiniz bir şey yok, sırf bunun için bile insan tövbe eder, hakkını teslim eder ki üstünde kul hakkı kalmasın. Sizin tayfa için ise aynı şeyi söylemek zor. yırtık pabuçla iktidara gelenlerin hali ortada. Seccade falan da yetmez üstünü örtmeye.

    Yanıtla (27) (4)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:12

    Yorumuna başkalarını dahil etme.Siz biz ne oluyoruz. Milli maçta mıyız?

    Yanıtla (2) (2)
  • misafir / 03 Nisan 2023 14:08

    Sayın Yazar Meşhur Nasreddin Hoca fıkrasında ki gibi sorayım "Hırsızın hiçmi suçu yok." Tamam başka değerlerin tartışmasını da yapalım.Ama "hakkı teslim etmek " diye güzel bir sözümüz var. Olayın hakkını niye veremeyip lafı dolandırıyorsun.Siyaset ekiple yapılır. Fotografın tek olmadığı ortaya çıktı. Hadi kendisi farketmedi. Çevresinde onca "PADİŞAHIM ÇOK YAŞA" diyen kişiden kendisini uyarabilecek ferasette kimse yokmuydu? Yokmuş demek . Çevresine liyakatlı insanları toplayacak.

    Yanıtla (6) (4)
  • Rabia / 03 Nisan 2023 13:42

    Seccadeye basilir zaten... Neyin tartismasi bu belli degil. Seccade kutsal degildir seccadeye basmak ta ne ayiptir ne de gunahtir. Seccade basmak icindir... Eski caglarda hayvan postunun ustunde namaz kiliyordu insanlar. Sirtindaki postu yere serer ayakkabisiyla basar namazini kilar.. Seccadeye dua edin bu kadar kutsalsa. Ayrica Tayyibin Seccadeye ayakkabiyla bastigi 30 fotograf koyarim buraya.. Neyse iste camur siyasetinde en son buraya gelinmis. Ulke yangin yeri konular seccade..

    Yanıtla (8) (5)
  • Fikret / 03 Nisan 2023 13:42

    Bu ülkede maalesef yıllardır din alınıp din satılıyor. En aşağılık şekilde ticareti yapılıyor. Hukuk, insan hakları, demokrasi, ekonomi, sosyal devlet. Bunların hiçbir önemi yok. Varsa yoksa din ticareti. Bu şekilde bir toplum nereye gider? Emin olun hiç bir yere

    Yanıtla (7) (2)
  • Ali / 03 Nisan 2023 12:56

    Kısa yazmış bu sefer diye şaşıranlar oldu ama ben pek şaşırmadım, üzerinde tadını çıkartarak tepinebileceği bir konu değil çünkü. Ikına sıkına yazmak zorunda kalmış ama yazdıklarına kendisi de inanmamış.

    Yanıtla (4) (27)
  • nuri / 03 Nisan 2023 12:35

    Kendini dindar sanan bu gürüh kinle hareket ettiği için hiçbir zaman fırsatı kaçırmaz ama şuda var sen koskoca c.başkanı adayısın attığın her adıma dikkat edecek be arkadaş yanında fosiller değil uyanık insanlar taşıman lazım bak recebe

    Yanıtla (9) (2)
  • HAYRETİ MÛCİP / 03 Nisan 2023 12:08

    Her zamanki gibi çok güzel bir yazı olmuş ! Bizde dediğiniz gibi ne düşünce hürriyeti var ne de siyasi ahlak ! Bu nedenle de biz hala aaahhhh ! çekip duruyoruz , ne yapalım !

    Yanıtla (5) (2)
  • eski 1 dost / 03 Nisan 2023 11:47

    Aaaa kısa yazmış :) bu sefer !

    Yanıtla (3) (1)
  • Unstoppable / 03 Nisan 2023 11:43

    Radikal hristiyanlar iskoçya başbakanına neden tepki göstermiyor. Bizde bırakın radikal islamcıları, namaz kılmayan akp'liler bile tepki gösteriyor. Sorun şu ki: Türkiye'de iktidara gelenler yasamayı da ele geçirmiş oluyor. Yani hak ve özgürlükleri isterse kısıtlayabiliyor. Partiler de liderin tapulu malı haline geldiği için liderlerin davranışları seçmen için önemli hale geliyor. "Parti içi demokrasi" yasalarla güvence altına alınırsa, lider sultası da biter, özgürlük sorunları da çözülmüş olur

    Yanıtla (1) (1)
  • Safa Yılmaz / 03 Nisan 2023 11:40

    Zübük filminin setinde 20 yıldır yaşıyor gibiyiz. Tepkilerin zübük tepkileriyle birebir aynı olması istismarın boyutunu gösteriyor. Hazinenin başından kalkmama "kutsal dava"sı için her şey istismar ediliyor.

    Yanıtla (10) (3)