Kendini arayan kanat

Ormanın derinliklerinde, yemyeşil ağaçların arasında yalnız bir karınca yol alıyordu. Diğer karıncalar koloni için durmaksızın çalışırken, o sessizce bir köşeye çekilmişti. Belki de bugün kendi içine doğru bir yolculuğa çıkmak istiyordu; bir sessizliğin içinde, kendini duymaya...

Sırtında yük taşımıyor, ayakları aceleyle koşmuyordu. Düşüncelere gömülmüş, gözleri dalgın, yüreği belki de çoktan başka âlemlerdeydi. O, dünyanın ağırlığını değil, varoluşun anlamını sırtlanmış gibiydi. Farklıydı. Öylesine yalnızdı ki, sanki bulunduğu dünyaya ait değilmiş gibi görünüyordu. Ne bir yetişme telaşı vardı ne de belirli bir hedefi. Sadece duruyordu. Ama bu öyle bir duruştu ki kararını çoktan vermiş birinin dinginliğini taşıyordu.

Yaklaştım yanına, merakın sürüklediği bir yolcuydum ben de. Çünkü onun sessizliğinde yankılanan bir şeyler vardı, belki bir sır, belki de unuttuğumuz bir hakikat.

“Beni gördüğünde ne düşündün?” diye sordu.

“Sadece seni gördüm,” dedim. Ama sonra merakıma yenilip sordum: “Neden bu kadar yalnızsın?”

Bir kayanın üzerine tırmandı, gözlerini bana çevirdi.

“Biliyor musun, her zaman yalnızım,” dedi. “Ama bu kötü bir şey değil. Yalnızlık, bana sadece bir yük değil; aynı zamanda bir yolculuk. Belki de sahip olabileceğimiz en değerli öğretmen. Yalnız kaldığında, sadece dış dünyayı değil, iç dünyanı da keşfedersin. Kalabalıklar arasında kendimizi unuturuz. Ama tek başına çıktığın bir yolculukta, her şey daha berrak ve daha derin görünür.”

Vücudu küçük, ama sesi şaşırtıcı derecede derindi.

“Peki, yalnızken ne hissediyorsun?” diye sordum.

“Başlarda yalnızlık acı vericiydi,” dedi. “Ama zamanla fark ettim ki, yalnızlık, insanın içindeki gücü keşfetmesini sağlar. Yalnızken attığım her adımı daha dikkatli atmayı öğrendim. Her adımda amacımı biraz daha net gördüm. Gürültüden uzaklaştıkça, içimdeki sesi duymaya başladım. O ses bana yön verdi. Yalnızlık aslında kendimle yeniden tanışma fırsatıydı.”

Bir anda yerinden sıçradı, çevik bir hareketle başka bir kayaya tırmandı. Takip etmekte zorlandım.

Sessizce izledim. Bir süre sonra durdu. Bu kez daha derin bir sessizlik vardı. Gözlerinde, sanki bir karıncadan çok bir çocuğun bakışı vardı.

“Birçok karınca, topluluk içinde daha güçlü olduklarını düşünür. Ama ben yalnızken daha özgürüm. Amacım bir grubun parçası olmak değil; kendi yolumu bulmak. Bu benim gerçeğim. Kendi içimdeki huzuru bulmadan dünyayı nasıl anlayabilirim ki?”

Bir yaprağın ucuna doğru ilerledi. Gözleri doğaya dalmıştı.

“Herkes bir yere gitmek istiyor,” dedi. Ama ben, bir yere varmadan kendimi bulmak istiyorum. Bu yolculuk, başkalarınınkinden farklı olmalı; daha yavaş, daha derin. Kimseye zarar vermeden, sadece içimdeki dengeyi koruyarak…”

İçimden, “Bazen biz de bir karınca gibi hissederiz,” diye geçirdim. Hep bir yerlere yetişmeye çalışırız. Hedefler, sorumluluklar, bitmeyen koşturmalar… Ama kimse durup “Biraz dinlen” demez. Gerçekten nereye gidiyoruz? Bütün bu çaba ne için?

Karınca derin bir nefes aldı. Doğanın ortasında huzur bulmuş gibiydi. Anlaşılan, yalnızlık onun için bir kayboluş değil; bir keşifti. Kendini bulma yolculuğuydu. Ve belki de en başından beri aradığı tek şey, yine kendisiydi.

Sessizliğin içinde, doğanın kalbinde, o küçük karınca yalnızlığını kucakladı ve kendine doğru bir adım daha attı.

Ve ormanın kalbinde, sessizce kanat çırpan o karınca, aslında kendini arayan bir kanattı; dünyaya değil, içe doğru uçan...

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
5 Yorum
  • itç / 18 Nisan 2025 11:53

    "Aşk söyletir, dert ağlatır" yolculuğun hayırlı olsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • bir garip yolcu / 14 Nisan 2025 11:03

    Muazzam bir yazı, sükunet ve huzur var burada... Lütfen böyle devam edin... Buna ihtiyacımız var.

    Yanıtla (1) (0)
  • Cemil Halis / 13 Nisan 2025 11:42

    Yalnızlığı göze alan, ben olmayı amaçlamıştır. Ben olanlar, benlere zarar veremez. Çünkü, benlerin içinde ben var, acı çekilmez olur.

    Yanıtla (3) (0)
  • Mavi / 13 Nisan 2025 11:10

    Yine mi çiçek
    Yine mi böcek
    Davaya gel davaya
    Hacı Bekir amca

    Yanıtla (1) (2)
  • Karar okuru / 13 Nisan 2025 06:39

    Yorulduk....
    Yorulduk....
    Öyle yorulduk ki,
    Durmaya, dinlemeye, dinlenmeye...
    İçimize doğru yolculuk yapmaya...
    Tüm haberlerden, habersiz....
    Nefes almaya, kendimize gelmeye...

    Yanıtla (0) (0)