Küresel yatırımcılara Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) daveti

Uzun zamandır yollar, köprüler, havalimanları ve şehir hastaneleri gibi mega projelerin gerçekleştirildiği KÖİ yöntemleri üzerinde çalışıyorum. 27 yıl çalıştığım Devlet Planlama Teşkilatındaki (DPT) çalışma alanlarımdan birisi KÖİ’lerdi. Bunun yanı sıra, KÖİ yöntemleriyle ilgili olarak çok sayıda akademik çalışma yaptım.

Konuya, proje döngü yönetimi çerçevesinde bakıyorum ve bu çerçevede ihtiyaç analizleri ve yapılabilirlik etütleri üzerine yoğunlaşıyorum. Bu analizlerde öne çıkan unsurlardan en önemlilerinden birisi projelerin finansal yüküdür. Bu projelerin maliyetini, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleri örneğinde olduğu gibi hizmet kullanıcıları üstleniyor. Sözleşmede verilen gelir garantileri gerçekleşmezse; aradaki farkı idareler vergi mükelleflerinden toplanan kaynaklarla milli bütçeden ödüyorlar. Şehir hastanelerinin ödemelerinin finansman kaynağı doğrudan vergi mükellefleridir.

Konuya böyle yaklaşınca can acıtıcı bulgular ortaya çıkıyor. Vatandaş geçmediği yollardaki ve var olan hastaneleri yıkarak yapılan şehir hastanelerindeki ödemelerden mutsuz oluyor. Haklı olarak, bunların yerine daha çok ihtiyaç duyulan başka projeler hayata geçirilemez miydi diye sorguluyor.

Bugünkü yazımda bir değişiklik yapmaya karar verdim. Bu defa hedef kitlem vatandaşlar yerine, müteahhitler ve özellikle de yabancı müteahhitler olacak. Müteahhit olmayanlar, ancak yazının geri kalanını da hâlâ okumak isteyenler, lütfen bir an için kendilerini müteahhit yerine koysun. (Aksi takdirde yine canları yanabilir).

Gelin başlayalım.

YATIRIM OFİSİ

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi (eski sistemde adı Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansıydı. İsim kısaltılmış ve kelime tasarrufu sağlanmış) içinde bulunduğumuz mayıs ayında İngilizce bir rapor yayımladı. Raporun başlığı “Türkiye’de KÖİ’ler” (Public Private Partnerships in Turkey. Ofisin sayfasında raporun özet bir Türkçe versiyonu da bulunmaktadır).

Rapora geçmeden önce, kendi internet sitesinde yer alan bilgiler çerçevesinde Yatırım Ofisi’nin misyonunu hatırlatayım. Ofis, “Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş dünyasına tanıtma ve yatırımcılara Türkiye’ye yapacakları yatırımın her aşamasında destek verme görevini üstlenmiş tek resmi kuruluştur”.

Yazının izleyen bölümünde raporun içeriğini, küresel yatırımcılara hitaben okuyacağım. Elçiye zeval olmaz. (Tırnak içerisindeki ifadeleri rapordan doğrudan aldım).

KÜRESEL YATIRIMCILARA SUNULAN FIRSATLAR

Sayın küresel yatırımcı, KÖİ raporumuzda “Dünya Bankası’na göre 165 milyar ABD doları sözleşme büyüklüğüne göre Türkiye dünya çapında üçüncü sırada” demiştik. Konunun uzmanı bir akademisyenden öğrendik ki Dünya Bankasının verileri dünya çapında değilmiş ve sadece gelişmekte olan ülkeleri kapsıyormuş. Öte yandan, aynı akademisyen diyor ki Türkiye 584 milyon dolarlık ortalama sözleşme büyüklüğüyle bu ülkeler arasında birinci sıradaymış (ortalama sözleşme büyüklüğü, toplam yatırım tutarı toplam sözleşme sayısına bölünerek bulunmaktadır). Hatta milyarlarca dolarlık giga projelerimiz bile varmış (bilgisayar dilinde mega milyon, giga milyar demektir).

Tabii ki büyük projelerin maliyetleri de büyük olur. Yapım ve işletme masrafları, finansman gideri ve sermaye kârlılığı göz önünde bulundurulduğunda, doğal olarak ortaya büyük bir gelir ihtiyacı çıkıyor. Kullanılmayan yollar ve köprülere bakarak, bu gelirlerin tahsilatının akıbeti konusunda endişeye düşebilirsiniz. Telaş etmeyin ve sakin olun lütfen. Sözleşmelerde dolar veya avro üzerinden verilen gelir garantileri sayesinde, talep riskinizi tamamıyla Türk hükümeti üstlenmektedir.

Gelir garantilerinin yanı sıra “Türk hükümeti, proje geliştirme sürecini hızlandırmak için çeşitli türlerde destek ve teşvikler sunmaktadır”. Örneğin, idareler ve görevli şirketlerin yap-işlet-devret modeliyle yapacakları bütün iş ve işlemleri damga vergisi ve harçlardan muaftır. Bunların yanı sıra yabancı bankalardan sağlayacağınız krediler için Hazine ve Maliye Bakanlığı (HMB) borç üstlenim taahhüdünde bulunmaktadır. Yani sizler şayet kredi borçlarınızı ödeyemez iseniz, Türk Hazinesi bu borçları üstlenecektir. Bu projelere kredi vermeleri için başta kamu bankaları olmak üzere Türk bankaları özendirilmektedir. HMB’nin Türk bankalarına da borç üstlenim taahhüdünde bulunabilmesi için, kredileri bu bankaların yurt dışındaki iştiraklerinden kullanabilirsiniz. Türk bankalarının yurt dışı iştirakleri yabancı banka statüsünde kabul ediliyor.

Son açıklanan Ekonomi Reformları Programı da dahil olmak üzere son on yıldaki bütün planlarda ve programlarda KÖİ uygulamalarında etkinliği, esnekliği ve bütünlüğü sağlayacak KÖİ Çerçeve Kanunu Teklifi çalışmalarının tamamlanması öngörülmektedir. Ancak sizler bu metinleri çok önemsemeyin. Hali hazırda “satın alma garantisi gerektiren KÖİ yatırımları; Türkiye’nin makroekonomik politikaları, yatırımları ve daha da önemlisi güçlü kamu finansman yönetimiyle desteklenmektedir”. Güçlü kamu finansman yönetimi sayesinde “Türkiye geniş altyapı varlıkları portföyünde uygulamaya aldığı 220’yi aşkın KÖİ projesi ile bu alanda başarılı bir geçmişe sahiptir”. (Lütfen bağımsız araştırmacıların bu başarıyı gölgeleyen çalışmalarını da dikkate almayın. Bu araştırmacılar adı üzerinde bağımsız ve çalışmalarını kontrol etmek kolay değil. Küresel yatırımcılara bilgi vermek konusunda Yatırım Ofisi yetkili tek resmi kuruluştur).

Sayın küresel yatırımcı, uluslararası çalışmalar Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının hızla bozulduğunu göstermektedir. Örneğin, Dünya Adalet Projesi (World Justice Project) her yıl hukukun üstünlüğü endeksi yayınlıyor. Bu endekse göre 2020 yılı itibariyle Türkiye 128 ülke içerisinde 107’nci sıradadır. Bu endeksin alt bileşenlerinden birisi de adil yargı sistemidir. Endeks, sıradan vatandaşların şikayetlerini yargıda barışçıl ve etkili biçimde çözebilme kapasitelerini sorgulamaktadır. Türkiye bu alt endekste ise 128 ülke içerisinde 103’üncü sıradadır.

Bu verilere bakarak, uzun süreli KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarınızı Türk yargısında objektif biçimde çözemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. Sakin olun lütfen. Sayın küresel yatırımcı, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarınızı Türk yargısına değil, uluslararası tahkime götüreceksiniz. Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarınız Londra mahkemelerinde görülecek. “Yatırımları koruyan ve uluslararası tahkim sağlayan ulusal ve uluslararası yasalar KÖİ yatırım ortamını daha güçlü kılmaktadır”.

Dilerim bu politikalar ve tedbirler siz küresel yatırımcıları Türkiye’de KÖİ yöntemiyle yatırım yapmaya ikna edebilir.

İyi pazarlar.

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
27 Yorum