Deprem konutlarının ihalelerine mercek tutuyoruz

Fıkra malum.

Padişah, eşek hırsızlığı nedeniyle Nasrettin Hocanın idamına karar vermiş.

Hoca savunmasında, “padişahım bu eşek değil kardeşim, izin verirseniz bir yılda bunu eski haline getirip konuşturabilirim” demiş.

Padişah kabul etmiş ve Hocayı salıvermiş.

Yanındakiler Hocaya “sen de biliyorsun ki bu eşek, nasıl konuşturacaksın bunu” derler.

Hoca da “kim bilir bir yıla kadar ya padişah, ya ben ya da eşek ölür” der.

Seçim dönemlerinde siyasetçiler uzun süreli vaatlerde bulunduklarında aklıma bu fıkra gelir hemen.

6 Şubat Kahramanmaraş depreminde henüz konteyner, tuvalet ve banyo bekleyen vatandaşlarımız varken, TOKİ hemen konut ihelelerine çıkmaya başladı. Deprem konutları bir yılda tamamlanacakmış.

2019 yılında başlatılan 81 ilde 100 bin Sosyal Konut Projesi daha tamamlanamamışken hem de.

Değerli okur tam da Nasrettin Hocanın bir yıla kadar belki birimiz ölür benzetmesi gibi değil mi?

Geçen hafta TOKİ’nin ihale sonuçlarını analiz etmiştik. Bu hafta da bu analize devam edeceğiz.

Nasıl mı?

Gelin başlayalım.

BÖLGESEL EŞİTSİZLİK

25 Mart 2023 itiberiyle yaklaşık 38 milyar TL değerinde 23 bin 245 konut ihalesinin sonuçları yayımlanmıştı.

27-31 Mart tarihleri arasında ise 16 ihalenin daha sonuçları yayımlandı. 17,7 milyar değerinde 9 bin 457 konutun ihale sonuçları.

Geçen hafta ağır hasarlı ve yıkık konut sayısında Hatay’ın birinci olduğunu, ancak deprem konutları ihalelerindeki payının sadece % 7 olduğunu yazmıştım. Bunu da TOKİ’nin özensizliğine bağlamıştım. Yani siyaset dışı bir değerlendirme yapmıştım.

Hatırlarsınız Cumhurbaşkanı Hatay’ın İskenderun ilçesindeki deprem konutları ve yeni devlet hastaneleri temel atma töreninde “Biz burası CHP’li demedik. Biz ne dedik, ‘Bunlar da bizim vatanımız, bunlar da bizim vatandaşımızdır’ dedik. Bugün Hatay’da temelini atacağımız 3 bin 122 konut ile birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır” demişti (24 Mart, 2023).

Bunun üzerine depremde ağır hasarlı ve yıkık evlerin ve deprem konutlarının illere göre dağılımını hesapladım ve aşağıdaki grafikte sizinle de paylaştım.

Bölgedeki ağır hasarlı ve yıkık evlerin % 42’si Sayın Cumhurbaşkanı’nın CHP’li dediği Hatay’dadır (215 bin 255 konut). TOKİ’nin konut ihalelerinden Hatay’ın aldığı pay ise % 9’dur (2 bin 928 konut).

(Bu arada Hatay’da TOKİ’nin sonuç ilanları açıklanan ihalelerindeki konut sayısı 2 bin 928 iken sayın Cumhurbaşkanının açıkladığı sayı 3 bin 122. Bu durumda önce temel atılmış ve ihale sonradan mı yapılmış oluyor?)

Peki AK Partili Gaziantep’de durum nedir?

Bölgedeki ağır hasarlı ve yıkık konutların % 6’sı Gaziantep’tedir (29 bin 155 konut). Gaziantep’in TOKİ ihalelerinden aldığı pay ise % 31’dir (10 bin 127 konut).

Değerli okur siyaset yapmayın lütfen!

TOKİ adaleti!

Devam edelim.

SÜRELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bir yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını çözecek sayıda, kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlayacağız” dedi (3 Mart, 2023).

TOKİ’de bu talimatı yerine getirmek için hemen ihalelere çıkmaya başladı.

TOKİ’nin en uzun sözleşme süresi 360 gündür.

Değerli okur biliyorsunuz bir yıl 365 gündür.

İyi ihtimal TOKİ deprem konutlarını bir yıldan da daha az sürede bitirmeye niyetlidir. Kötü ihtimal bir yılın 360 gün olduğunu sanıyor.

Daha da önemlisi 24 Ocak, 2020’de 6,8 şiddetinde depremle sarsılan Elazığ’da TOKİ 3 yıl sonra 24 Ocak, 2023 itibariyle deprem konutlarının ve iş merkezlerinin ancak % 90’ınını teslim edebildi.

Bu açıklamayı “Elazığ depreminin 3. yıl dönümüne ilişkin mesajında” bizzat Bakan yaptı.

https://csb.gov.tr/bakan-kurum-dan-elazig-depreminin-3.-yil-donumune-iliskin-mesaj-bakanlik-faaliyetleri-37393

Ayinesi iştir lafa bakılmaz.

Bir başka hesap daha yaptım. Projelerdeki bağımsız konut sayılarını sözleşme sürelerine böldüm.

Bazı projelerde bir günde 8-9, bazılarında 2-3 ve diğer bazılarında da birden az konut yapılması öngörülmüş.

Bir hesap var mı bilemedim. Olduğunu da sanmıyorum. 2 günde çıkılan ihalenin rasyonel fizibilitesi olur mu Allah Aşkına?

Devam edelim.

BİRİM MALİYET

2001 yılında çıkartılan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’yla yapılan reformlardan önemli birisi de “Anahtar Teslimi Götürü Bedel” uygulamasıydı.

Bu uygulamada idareler projelerin uygulama projelerini hazırlayacaklar ve ihaleye öyle çıkacaklardı. Yapım işlerinde arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamayacaktı.

Uygulama projesi bulunan yapım işlerinde anahtar teslimi götürü bedel teklif alınmak suretiyle ihale yapılması zorunlu olacaktı.

İdareler uygulama projelerinde konutların pencerelerinin kolundan, kapıların mandalına kadar her şeyi belirleyeceklerdi. İstekliler ise bu projelere göre teklif vereceklerdi.

İhaleyi kazananlar “teklif mektubunu okudum, anladım ve kabul ettim” diye imza atacaklardı.

Yani sözleşmelerde bir daha değişiklik yapılamayacaktı.

AK Parti iktidara geldikten hemen sonra, 2003 yılında ihale kanununda kapsamlı bir değişiklik yaptı ve TOKİ’yi bu uygulamalardan muaf tuttu.

TOKİ uygulama projesi yapmaksızın birim maliyet üzerinden ihaleye çıkma hakkına sahip oldu.

Değerli okur anahtar teslimi götürü bedel ile birim maliyet ihalesi arasındaki farkı da ben anlatayım.

İlk yöntemde uygulama projesinde kazı maliyeti toplam maliyetin % 20’si kadar ise yükleniciye kazı için bundan fazla ödeme yapılmaz. Maliyet aşımı olursa riski yüklenici üstlenir.

Birim maliyet ihalelerinde ise kazı maliyeti yüklenicinin kazabildiği ve kontrol memurunun sayabildiği kadardır.

Varın hesabını da siz yapın.

Kaynaklarım 3 yılda % 90’ı ancak bitirilen Elazığ’daki deprem konutlarının birim maliyet usulüyle ihale edildiğini ve yüklenicilerin de bundan mutmain olduklarını söylüyorlar.

Depremde kimileri “zede” kimileri de “zade” oluyormuş. Siz ne taraftasınız?

PAZARLIK USULÜ

TOKİ’nin deprem konutlarında tercih ettiği ihale yöntemi pazarlık usulüdür.

İhalelerde ortalamada 8 istekli dosya almış ve 7’si teklif vermiş.

TOKİ pazarlık usulünü tercih etmesinin gerekçesini şöyle açıklıyor: “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.”

Daha doğrusu açıklamıyor. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesini olduğu gibi yazıyor (m. 21/b).

Deprem, can ve mal kaybı ve ani ve beklenmedik durum gibi gerekçeleri peş peşe sıralarsanız davetiye usulünün kullanılması makul geliyor değil mi?

Değil!

Kime göre değil?

Danıştay’a göre değil.

Yakın tarihli bir kararında Danıştay mealen diyor ki “ihalenin ivedilikle yapılmasından kasıt, ihale sürecinin bir an önce tamamlanması değil ihalenin bir an önce tamamlanmasıdır” (Danıştay’ın 23 Şubat, 2021 tarih ve 2021/103 esasa sayılı kararı).

Sahra hastanesi yapılması ve konteyner alınması işin ivedilikle yapılmasıdır. Bu nedenle de ihale bu usulle yapılabilir.

TOKİ’nin pazarlık usulüyle yapılan ihalelerinin süreleri 6 gün olanlar var. Açık ihaledeki ilan süresi ise 28 gün.

360 gün yapım süreci süren bir projeye 22 gün daha ekleyip rekabetçi açık ihale yapılsa ne olur sanki? Normalinde de TOKİ’nin kullandığı açık ihale usulüdür.

Verin depremzedelere tuvaleti, banyosu ve mutfağı olan konteynerleri onlar evlerini 22 gün daha beklerler.

Baksanıza Elazığ’dakiler 3 yıldır bekliyorlar.

Durun bir dakika! Şimdi aklıma geldi.

14 Mayıs’ta hayati bir seçim vardı değil mi?

Projeler 22 gün daha gecikirse seçime kadar subasmanlar dahi ortaya çıkmaz değil mi?

Hocanın deyimiyle bir yıla kadar kim öle kim kala! Önce seçim.

İyi pazarlar.

screenshot-13.jpg

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum