Akkuyu Nükleer Güç Santralinin serencamı!
21 Temmuz, 2022’de Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (ANGS) son reaktörünün temeli atıldı. Rusya ve Türkiye’den üst düzey yetkililer temel atma törenine katıldı.
Herkes son derece mut maindi.
En çokta ANGS’nin ana yüklenicinin ortaklarından Türk şirketi.
Diğer ortak Rus Titan-2 idi.
Aklınızda tutun lütfen Titan-2 önemli. Yazının sonunda döneceğiz.
İki şirketin % 50’şer hisseyle oluşturdukları ortaklığın adı Titan-2-IC İçtaş idi.
Öğreniyoruz ki temel atma töreninden 5 gün sonra 26 Temmuz 2022’de ANGS ana yüklenici bu ortaklığın sözleşmesini iptal etmiş.
Söylenene göre Titan 2-IC İçtaş iş ortaklığının yaptığı işler başarısız bulunmuş.
IC sözleşme feshinin hukuksuz olduğunu ve Türk tarafının görüşü alınmadan sözleşmenin fesih edilemeyeceğini söyledi ve ekledi “fesih kararını Londra tahkimine taşıyacağız.”
Basında konu ağırlıklı olarak “Türk şirketlerinin projedeki varlığının azaltılması” şeklinde ele alındı.
Peki yasal olarak projede Türk şirketlerinin yer alması gerekiyor muydu? Türk devletinin projeye müdahale yetkisi bulunmakta mıdır? Varsa nasıl?
Değerli okur isteseniz biz kendi işimizi yapalım ve bu soruların gerçek cevaplarını arayalım.
Nasıl mı?
Gelin başlayalım.
İHALE SÜRECİ
Türkiye’nin nükleer enerjiyle ilişkisi çok eskilere dayanır. Ama isterseniz konuyu dağıtmamak için hikâyeyi yakın dönem eskiden başlatalım.
AK Parti 2007 yılında “Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması Ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanununu” çıkardı. 2008 yılında da uygulama yönetmeliği yayımlandı.
24 Eylül 2008 tarihinde nükleer santral ihalesine çıkıldı. 13 şirket şartname almasına rağmen, sadece Atomstroyexport-Inter RAO-Park Teknik'ten oluşan Rus-Türk Ortak Girişim Grubu teklif verdi.
Atomstroyexport da önemli.
Danıştay uygulama yönetmeliğinin üç maddesinin yürürlüğünü durdurdu. (Yönetmelik Kanunda olmayan hükümler getiriyormuş ve kendisinin yapması gereken düzenlemeleri de sözleşmeye devir ediyormuş.)
Bunun üzerine ihale iptal edildi.
Değerli okur ne beklerseniz, gerekli mevzuat değişikliği yapılacak ve yeniden ihaleye çıkılacak.
Hayır öyle olmadı.
İhalenin iptali üzerine dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı 21 Kasım, 2009’da şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte birçok yöntem uygulanabilir. Kamu ortaklığı olabilir, kamu ortaklığı olmaksızın olabilir. Nükleer santral yapımıyla ilgili farklı modeller denenebilir. İhaleyle olabilir, ihalesiz de olabilir, yarışma süreci olabilir, yarışma süreci de olmayabilir. Bununla ilgili görüşmelerimiz kendi içimizde devam ediyor.”
Sadece kendi içlerindeki görüşmeler değil dışarıyla görüşmeler de devam ediyormuş. Bakan diyor ki “Biz Rusya ile görüşmelerimizi kapatmış değiliz bu bir süreç onların bize verebilecekleri teklifler olabilir başka ülkelerin verebilecekleri teklif olabilir. 2010’un ilk çeyreğinde mutlaka belli kararlar almak, belli bir mesafe kaydetmek zorundayız.”
Bu açıklamadan hemen 6 ay sonra 12 Mayıs 2010’da Rusya ile “Akkuyu Nükleer Güç Santralinin Andlaşması” imzalandı.
Değerli okur bu Andlaşmayla ilk planda Danıştay ve diğer kurumlar taca atıldı. Ne o öyle yönetmelik mevzuata aykırıymış, şartname yönetmeliğe aykırıymış. Siz nasıl olur da pişmiş aşa su katar, sonuçlanmış ihaleyi sakata getirisiniz. Alın size nur topu gibi bir Milletlerarası Andlaşma.
Türk tarafı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) ve Rus tarafı da Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu Rosatom.
Proje şirketi Akkuyu Nükleer A.Ş. Ortakların tamamı Rus şirketleri.
Projenin genel yüklenicisi ihaleyi kazan konsorsiyumun Rus ortağı ve yukarıda önemli diye altını çizdiğim Atomstroyexport şirketi.
Bu arada iptal edilen ihaleyi kazanan konsorsiyumun Türk ortağı Park Teknik de taca atıldı.
Akkuyu Nükleer A.Ş. NGS inşasının başlaması için gerekli tüm belgeler, izinler, lisanslar, rızalar ve onayların verilmesinden itibaren yedi yıl içinde Ünite 1'i ticari işletmeye alacaktı. Temel 2018’de atıldı. Temel atma törenindeki yaptığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan NGS’nin 2023 yılında devreye alınacağını söyledi.
Akkuyu Nükleer A.Ş. projenin Yap-Sahip Ol-İşlet modeliyle gerçekleştirildiğini söylüyor. Bu model 1990’lı yıllarda termik elektrik santralinde kullanılan Yap-İşlet modelidir.
ETKB 15 yıl boyunca toplam 35,2 milyar dolar elektrik satın alma garantisi verdi.
World Nuclear Association Nükleer santrallerinin işletme ömrünün 60 yıl ve hatta yeni nesil santrallerin ömrünün daha uzun olacağını söylüyor.
(Ben görmem de Allah ömür verir de yaşarsanız 60 yıldan fazla biçimde Akkuyu Nükleer A.Ş. ile birlikte olacaksınız.)
PROJEDE TÜRK ŞİRKETİ OLACAK MI?
Basında konuşulan konu tam da buydu.
Andlaşmaya göre “Proje Şirketi (Akkuyu Nükleer A.Ş.) Rus Tarafı'nca yetkilendirilen şirketlerin doğrudan veya dolaylı olarak başlangıçta % 100 (yüzde yüz) hisse payına sahip olacak şekilde, Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve düzenlemeleri kapsamında anonim şirket şeklinde kurulur.”
Demek ki neymiş? Şirketin ortaklık yapısının belirlenmesinde Rus tarafı yetkiliymiş. Türk tarafı bunu baştan kabul etmiş.
Malum büyük projeler başlangıçta finansman ve inşaat riski içerirler. İşletmeye geçince bu riskler kalkar ve proje daha kârlı hale gelir. Şirketler de para kazanmak için hisse satarlar.
Hah işte bu aşamada Akkuyu Nükleer A.Ş. hisse satmaya kalkarsa diye bir önlem alınmış.
“Rus Yetkili Kuruluşları'nın Proje Şirketi'ndeki toplam payları, hiçbir zaman %51’den (yüzde elli birden) az olamaz. Proje Şirketi'nin geride kalan azınlık hisselerinin dağıtımı, her zaman, ulusal güvenlik ve ekonomi konularında ulusal çıkarların korunması amacıyla Tarafların rızasına tabidir.”
Yani Akkuyu Nükleer A.Ş.’ye deniliyor ki “hisselerin en az % 51’i sende kalacak. Eğer geri kalan % 49 hisseyi satacaksan ulusal güvenlik ve ekonomi konularında ulusal çıkarların korunması amacıyla Taraflardan onay alacaksın.”
Akkuyu Nükleer A.Ş. daha önce bunu denedi aslında.
20 Haziran, 2017 tarihinde Cengiz-Kolin-Kalyon konsorsiyumuna hislerin % 49’unun satılması için taslak bir ortaklık sözleşmesi imzaladı. Bu konsorsiyum ticari konulardaki anlaşmazlık nedeniyle 6 Şubat 2018 tarihinde ortaklıktan çekildiğini duyurdu.
Bir rivayete göre % 49’luk hisse için Elektrik Üretim AŞ. devreye girecekti. Girmedi.
Öncelikle söyleyeyim IC İçtaş’ın durumu burayla ilgili değildir.
YÜKLENİCİLERİN DURUMU
Daha önce de söyledim. GS inşası için genel yüklenici, Rus Atomstroyexport şirketidir.
Andlaşmaya göre genel yüklenici Atomstroyexport “emtiaların tedariki, hizmetlerin icrası ve Proje'nin inşa aşaması ile bağlantılı olarak çalışmaların yürütülmesinde; tedarik zincirinin üyeleri olarak büyük ölçüde Türk şirketlerini istihdam edecektir.”
Ayrıca Akkuyu Nükleer A.Ş. “tedarik zincirinin üyelerini istihdam ederken yeni yapılan nükleer güç santrali projelerinin özelliklerini ve özel emniyet gereksinimlerini dikkate alacaktır.”
Akkuyu Nükleer A.Ş. fesih gerekçesi olarak “IC İçtaş'ın projenin kalitesini ve teslim süresini etkileyen sözleşme ihlalleri yaptığını belirtti.”
Sözleşmenin içeriğini bilmiyoruz ancak Akkuyu Nükleer A.Ş. fesih gücünü buradan alıyor.
Ayrıca Akkuyu nükller A.Ş. projede büyük ölçüde Türk şirketlerinin ve işçilerinin çalıştığını da ifade etti. Yani “ben hala Milletlerarası Andlaşmaya sadığım” dedi.
Nitekim Rusya dönüşünde konu Cumhurbaşkanına soruldu ve oda dedi ki: “bu hususları, Rus tarafıyla görüşmelerimizde bir kez daha ele aldık. ‘25 bin kişi şu anda çalışmıyor. Burası kapatıldı’ gibi ifadeler söyleniyor. Böyle bir şeyi ben de kabul etmedim, Rus tarafı da kabul etmiyor. Çalışıyorlar" dedi.
IC İçtaş da taca atıldı.
Anlaşılan şirketin yegâne çözüm adresi Londra tahkimi olacak.
Durun bir yere gitmeyin bir şey daha diyeceğim.
Titan-2-IC İçtaş konsorsiyumunun alt yüklenicilik sözleşme tarihi 22 Temmuz 2019’dur.
Konsorsiyumun sözleşmesinin iptalinden sonra iş TSM Enerji İnşaat Sanayi Limited şirketine verildi.
Ortakların tamamı Rus bunu biliyorsunuz.
Bu şirket ticaret siciline ne zaman tescil edildi? 2 Ekim, 2019. Yani Titan-2-IC İçtaş konsorsiyumu ilee imzalanan sözleşmeden 70 gün sonra, konsorsiyumun yedeği oyuna sokulmuş.
TSM Enerjinin ortakları arasında kimler var dersiniz?
Bildiniz!
Yazının sonunda döneceği dediğim İçtaş’ın ortağı Titan-2 Anonim Şirketi.
Halk TV’nin haberinden öğreniyoruz ki IC İçtaş’ın dışarıda kaldığı oyunun büyüklüğü 1,4 milyar dolarmış (4 Ağustos, 2022).
Her kuşun eti yenmiyormuş.
İyi pazarlar.