Anayasa ve mahkemesi

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli, AYM Başkanı Zühtü Arslanı’ı istifaya çağırdı. AYM’nin kararlarını tek başına Zühtü Arslan vermediği için olsa gerek, “Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, derhal kendini feshetsin” diye de konuştu.

AYM tarihinde hatta bütün tarihimizde ilk defa bir mahkemenin “kendini feshetmesi” istendi.

CB hükümet sistemine geçtikten sonra anayasayla ilgili şikayetlerine son veren iktidar bloku, belirli kararları siyaseten eleştirse de, “yeni anayasa” sözünü yeni kullanmaya başladı.

Adalet Bakanı Gül esin kaynağı olarak “1921 anayasası”nı işaret etti. Halbuki değiştirilmesi hiçbir şekilde düşünülmeyen “ilk dört madde”nin hiçbir 1921 Anayasası’nda yoktur.

ANAYASA SORUNLARI

İktidarın anayasadaki hangi maddelerden şikayetçi olduğunu bilmiyoruz. Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, temel hak ve hürriyetler gibi asli kavramlar konusunda ne düşündüğünü bilmiyoruz.

Türkiye CB sistemine geçişle, hukukçuların “elveda anayasa” diyerek nitelediği bir hukuki istikrarsızlık dönemine girdi. Bu kavram, biliyorsunuz, saygın anayasa hukukçumuz Prof. Kemal Gözler'in akademik eserinin adıdır. (https://www.anayasa.gen.tr/elveda-anayasa-kitap.htm)

Ardından da yeni anayasa, 1921 anayasası, anayasa mahkemesinin CB sistemine uyarlanması gibi ifadeler, AYM ve AİHM kararlarının bağlayıcı olmadığı yönünde en yukarılardan açıklanan ‘teori’ler Türkiye’nin anayasal nizamının nasıl olacağı konusundaki tereddütleri artırıyor.

‘Yeni anayasa’ kavramını ben de savunuyorum fakat tek taraflı beyanlarla değil, en geniş mutabakatla, anayasa hukuku uzmanı hukukçuların hazırlayacağı öneriler üzerine siyasi müzakereler ve uzlaşmayla…

Elbette kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, temel hak ve hürriyetler gibi evrensel kavramları esas alarak…

ANAYASAL İSTİKRAR

Türkiye yüz elli yıldır anayasal istikrara kavuşamadı. Savaşlar, büyük sınır değişmeleri, rejim değişikleri bunda çok etkilidir. Bu bakımdan bizim kesintili anayasa tarihimiz Fransa’ya benziyor.

Fakat Cumhuriyet döneminde anayasa sorununu halletmeliydik.

Fransa 1958 yılında en geniş katılımla hazırlanan ve yüzde 79 oyla kabul edilen De Gaulle anayasası ile o krizi aştı, anayasal istikrara kavuştu. Fransa “Avrupa’nın hasta adamı”ydı, Almanya’dan sonra Avrupa’nın en güçlü ekonomisi oldu.

Türkiye’de de konjonktürel siyasetler ve parti çıkarları uğruna anayasa sorunlarını kullanmaktan artık vazgeçilmeliyiz. Güçlü anayasal kurumlarla hak ve hürriyetleri teminat altına alarak ekonomik kalkınma ve kültürel-insani gelişme konularına odaklanmamız gerekiyor ama uzlaşmış olmamız gereken temel kavramların hala kavgasını yapıyoruz.

Bu da hukuk ve yargı düzeni hakkında güvensizlik yaratıyor.

Ekonomiyi de olumsuz etkiliyor.

AYM KENDİNİ FESHEDEMEZ

Anayasamıza göre hiçbir devlet organı anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanamaz. (madde 6)

Anayasa Mahkemesinin “kendini feshetme” yetkisi yoktur. Diğer taftan bu iktidar zamanında Anayasa’nın 90. Maddesinde eklenen bağlayıcı bir hükme göre, milletlerarası anlaşmalar, yani Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, temel hak ve hürriyetler konusunda yerel kanunlardan üstündür.

Bu bakımdan AİHM kararları öylesine bağlayıcıdır ki, AYM’nin referans kaynağı olduğu gibi AYM kararlarına aykırı bir mahkeme hükmü, yeniden yargılanma yapılmasını gerektirir.

Anayasa’nın bağlayıcılığı karşısında AYM temel hak ve hürriyetler konusunda evrensel hukuka ters düşen kararlar veremez. Olsa olsa bu sınırlar içinde doktrin ve içtihat farkları olabilir.

Yeni atamalarda AYM’nin kararlarında bir eğilim değişmesi görülmekle beraber, son bireysel başvuru makamı, AİHM’dir. 2010 referandumunda bu kabul edilmiştir.

AYM anayasal bir yargı organıdır.

Temel hak ve hürriyetler konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi anayasal düzeyde bağlayıcıdır.

Bunun değişmesini isteyenlerin öncelikle AYM’nin 90. Maddesinin değiştirilmesini istemesi lazım; AYM’yi suçlamak yerine…

Ak Partili hukukçular ve Adalet Bakanı ne diyor?...

YORUMLAR (102)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
102 Yorum