Bataklığın içindeyiz. Yıllık 50 milyar dolarlık bir pazara ulaşan yasadışı bahis konusu, tıpkı bir örümcek ağı gibi ülkeyi sarmış vaziyette.
Öncesinde fenomen bir çiftin hapis serüvenine kadar uzanan mesele şimdi de ülkenin en meşhur şovmenlerine, şarkıcılarına uğradı. 2 gün önce 12 kişi tutuklandı ve bazı isimler soruşturma sonucunda ev hapsi aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ünlü isimlerin ev hapsi kararına itiraz ederek yeniden tutuklanmalarını talep etti.
İşin haber kısmı bir yana arka planında çok hazin bir süreci anlatan derin bir konu bu. Kumar, bahis, şans oyunları… Adı her ne olursa olsun emeksiz, çabasız kolay para kazanma hırsı insanları bu sonsuz bataklığın içine düşüren. Ve ardında arkasında büyük problemler var.
Kumar sorunları, hayatın her kesiminden, her yaş grubundan insanın başına geliyor artık. Artık yılbaşı biletlerine odaklanmış, masum bilinen bir eğlence değil, kocaman ve uluslararası bir pazar…
Tıpkı uyuşturucu gibi başlangıçta zararı olmayacağını ve hemen kurtulacağını düşünen birey, anlık bir hamleyle işin içine giriyor ve sonrasında çıkmaz sokağa uzanan bir hayatın içinde buluyor kendini. Kumar oynamak, eğlenceli, zararsız bir eğlenceden ciddi sonuçları olan sağlıksız bir saplantıya dönüşüyor.
Bahis bu ülkenin gençlerinin büyük felaketi.
Ülkede kaçak kumar ve bahis siteleri giderek artan ve derinleşen, çığ gibi büyüyen bir problem. Türkiye’de kumar oynatmak veya kumar oynatan yer sağlamak suç olmasına rağmen, birçok kaçak kumar sitesine rahatlıkla ulaşılabiliyor.
Herkesin ortak sorunu olarak cep telefonuna -en az- günde 5-6 defa bahis sitelerinden mesaj geldiğini duyuyorum. Online oyunlar, gelen mailler, sosyal medya platformları bahis sitelerinin reklamlarıyla dolu.
Kumar Türkiye’de 1996 yılında yasaklandı ancak kararın uygulanması yaklaşık bir sene sürdü. O dönemin ünlü işletmecileri, özellikle Kuzey Kıbrıs’ta olmak üzere diğer ülkelerde yeni kumarhaneler açtı. Kısacası sorun kökten çözülmedi sadece mekân değiştirdi.
Kumar bağımlılığının tek nedeni sadece “haz” duygusu değil, ekonomik sıkıntıların da etkisiyle para kazanma arzusu. Çünkü ekonomik koşullar ve getirisi olan ruhsal bozukluklar -en çok- her iki soruna da çözüm olacağı düşünülen kumar bağımlılığına itiyor.
Bugün ise ülkenin en ünlü insanlarını dahi ağına çekmiş, tüm mal varlıklarını hatta benliklerini, saygınlıklarını yok etmiş bir psikolojik hastalık olarak gözümüzün önünde her gün beliriyor; ülkenin sadece gençlerini değil, her yaş ve meslek grubundan insanını kuşatmış vaziyette.
Düşük ve orta gelir grubunda ise bireylerin yaşadığı kötü ekonomik koşullar ve bu koşulları iyileştirmek için kişisel çabalarının yetersiz olması, insanları bu büyük açmaz bu makus sona hızla iletiyor.
Başlangıçta, bu yolla elde edilen kazançla birlikte ekonomik sorunlarını çözeceğine inanan vatandaş, kumar oynamaya harcanan zaman ve paranın zamanla artmasıyla birlikte nihayetinde kendisini bir çıkmazda buluyor. Zaten zor durumda olan maddi durum meselesi artık daha da berbat durumda olunca çok ciddi sorunlar meydana geliyor.
İşin sonunda intihara kadar giden vakalar duymadık mı? Enflasyonun kötü etkileri sadece ürün kalitesinde düşüklük, satın alma gücünün azalması, ekonomik istikrarsızlık, gelir dağılımında bozulma, toplumsal yaşamda olumsuz etkiler değil aynı zamanda uyuşturucu ve kumar bağımlılığının artması. Ki bu çok çok büyük bir sorun.
Türkiye’de kumar ve bahisle mücadele kapsamında 2022 yılında en az 137 bin farklı internet sitesine erişim yasağı getirilmişti. Her gün yeniden bir erişim yasağını da duyuyoruz ancak bunlar palyatif çözümler.
“Fakirlik küfre yakındır” sözündeki küfrün olmaması için, fakirliğin ortadan kaldırılması elzem; fakirliğini gidereceğini sanan bireyin düşeceği çukurları tıkamak, tıkadığını sanmak değil. Çünkü bu batağa düşen her kesim insan bataklığın gerekliliğini de -tüm yasaklara rağmen- yapar.
İktidarın bir an evvel okullarda bağımlılıkla mücadele programlarını arttırması, enflasyonu, kötü ekonomik koşullar problemini çözmesi lazım.
Yoksa öyle bir felaket kapıda ki zavallı bir halde polislerin koluna giren ünlülerin görünümünden de acıklı ve sorunlu…
