Ankara'da İçişleri Bakanlığı'na yönelik bombalı saldırı girişiminin ardından Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik operasyon başlatıldı.
Bu noktada Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Irak ve Suriye’de PKK/YPG'ye ait bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, topyekün meşru hedefidir” cümlesini hatırlatma isterim.
Enerji tesislerinin ve diğer tesislerin güvenlik güçlerinin topyekün meşru hedefi olarak belirtilmesi ve bunun üzerine operasyonların petrol kuyusu, depolama tesisi vs. gibi alanları da kapsayacak şekilde yapılması önemli. Zira gerçekleştirilen operasyon kapsamında terör örgütünün ‘ekonomik faaliyetini’ sonlandırma hedefinin de olduğunu gösteriyor.
Burada ciddi bir mesaj veriliyor ve bunun üzerine de somut sonuçlar ortaya çıkıyor denilebilir. Yani bölgede terörün finansmanında kullanılan petrol kuyusu gibi ekonomik hedefler de ters düz ediliyor.
Dolaysıyla bu adımla hem terör örgütüne hem de özellikle üçüncü taraflara mesaj veriliyor.
******
“Irak-Türkiye Boru Hattı”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkentinde düzenlenen Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın açılış oturumunda şunu söyledi:
“6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle bakıma alınan Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’na yönelik, “Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı bugün itibarıyla operasyona hazır. Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek.”
Bu önemli bir gelişme…
Son dönemde 90 doların üzerine çıkan petrol fiyatları şu birkaç gündür düşüşe geçmeye başlasa da hala piyasalar için sıkıntılı bir durumu işaret ediyor.
Ayrıca fiyatların yüksek olması bizim gibi enerjiye bağımlı ülkeler için de olumlu değil elbette. Zamların daha da katlanması anlamına geliyor.
Diğer taraftan Rusya’ya yapılan petrol yaptırımları ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerin petrol üretimini artırmaması gibi adımların petrol fiyatlarının yükselmesinde etkili olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Böylesi bir süreçte günlük 500 bin varil petrol kapasitesine sahip olan Irak-Türkiye Boru Hattı’nın yeniden devreye girecek olması önemli.
Gelinen bu nokta, her ne kadar Amerika gibi bazı ülkelerle anlaşılamayan, çözülemeyen hususlar olsa da Türkiye’nin stratejik olarak önemine de işaret ediyor.
Yani bazı konularda derin sorunlar yaşansa da Türkiye’nin önemli avantajlara sahip olması bir anlamda karşılıklı çözüm arayışlarını da beraberinde getiriyor.
******
AK Parti Kongresi…
Özellikle son dönemde seçmen ile AK Parti arasındaki gönül bağında zayıflama emareleri görülüyor demiştim. Ve bununla ilgili sebepleri de detaylıca belirtmiştim.
Buradaki soru şudur:
“Zayıflayan bağların kuvvetlendirilmesi için neler yapılacak?”
Bu sorunun cevabı belki de bugünkü AK Parti'nin 4'üncü Olağanüstü Büyük Kongresi’nden iletilecek mesajlardan ya da yapılacak kadro değişiminden ortaya çıkabilir.
Kadro değişimi diyorum zira AK Partililerin beklentisi kendi derdiyle gerçekten dertlenen ve bunun üzerine çözüm üreten bir ekip.
Yani ‘mış gibi’ davranmayan… Ki mış gibi davrananlar da hemen hissediliyor.
Sahada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı güçlü bir bağlılıktan bahsedilebilir ama aynı oranda güçlü bağ AK Parti için pek söylenemez.
Bu noktada Erdoğan’ın liderliği elbette önemli bir etken. Ama bu olumlu etkenin seçmen ile parti arasındaki bağları güçlendirmeye yetmediği söylenebilir. Dolasıyla bu sorunla ilgili herhangi bir çözüm üretilemezse önümüzdeki yakın vadede seçmen ile parti arasında daha fazla mesafe ortaya çıkabilir.
Öte yandan kongrede ana temanın ‘Türkiye Yüzyılı’ olacağı belirtiliyor.
Bir önceki yazı da söylemiştim. Türkiye Yüzyılı vizyonunun belirtilmesi önemli ama asıl önemli olan bu vizyonun altının nasıl doldurulacağı…
