“Balık baştan kokar”
Uyanır gece yarısı birliğin uzağında ayrılığın pençesinde / Dokunsa gönül buz, kaçsa kaçamaz, ayağını bassa boşluk, yüreğini ortaya koysa karanlık
Kalabalıkta ağlasa, dövünse nefesi yetmez / Dalın canıyla gülse gözyaşları dinmez / Bulutlara yetişemez dağları deviremez
Kıvranır durur kırık bir kapının eşiğinde parçalarını toplamaya çalışır ne çare?
Geçmişinde küller savrulur gönlünde hayaller kurumuş geleceği heç olmuş gibi
Şu yalan dünyada ne kök ne dayanak vurgun yemiş, havada asılı kalmış gibi
Divane gibi arar durur ne eksik diye bir bilse kendi eksik…
******
Siyaset gençleşiyor. Bazıları kabullenmek istemese de durum bu.
Dış çevre ve iç çevremiz aynı anda karışık olduğu için, birçok alanda değişim rüzgârları estiği için şu an bu konuyu hakkıyla konuşmuyor olabiliriz.
Ve fakat biz konuşsak da konuşmasak da siyaset gençleşiyor. O yüzden sahada diğer konularla birlikte özellikle aktörleri soruyorum.
Bir taraftan da yeni hükümet sistemiyle birlikte birçok konu önemsizleştiği için gözler ister istemez liderlere çevriliyor.
Birçok konu önemsizleşti derken konular önemsiz olduğu için değil. Tam tersine konular çok önemli ama yeni sistemle birlikte konular önemsizmiş gibi bir tablo ortaya çıktı.
Örneğin doğal olarak bağıra bağıra tepki veriliyor kurumların içi bu şekilde boşaltılır mı diye… Hukukun üstünlüğü, yolsuzluğun kontrolü, hesap verebilirlik gibi birçok kurumsal gelişmişlik göstergelerinde bu şekilde dramatik düşüşler olur mu diye…
Ya da denetim kavramı bu denli görmezden gelinir mi, kurumlar arası bu şekilde çatışmalar yaşanır mı diye…
Yalnız gelinen bu süreçte bu konular konuşmaktan öteye gitmiyor. Şu an için herhangi bir düzelme emaresi de ufukta görünmüyor maalesef.
O yüzden de dönüp dolaşıp liderleri, isimleri konuşuyoruz. Bir ümit liderlerden iyi bir haber gelir mi diye dinliyoruz, bekliyoruz.
Böyle giderse de daha çok bekleriz…
******
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, yurt dışına giden hekim sayısının ‘15 bine’ ulaştığını belirtti.
15 bin. Büyük rakam…
Bu şu demek: Yetişmiş, uzmanlaşmış entelektüel sermayemizi yurt dışına kaptırmışız demek.
Ayrıca son dönemde etrafımda ‘o hastaneye gitme, orada uzman doktor bulman çok zor’ diye başlayan birçok cümle duymaya başladım.
Soralım o zaman…
“Hekimlerimizi yurt dışına kaptırmamak için herhangi bir önlem alınmaya başladı mı?”
“Ve giden hekimlerimizin geri gelmesi için herhangi bir adım atılıyor mu?”
******
“Balık baştan kokar”
Ali Koç ve Aziz Yıldırım’ın televizyondaki tartışması üzerine yapılan yorumlarla ilgili birkaç kelam etmek isterim.
Özellikle başkanların ‘üslubuyla’ ilgili doğal olarak birçok yorum yapıldı. Baştan belirteyim bu üslubu onaylamadığımı… Açıkçası 10. dakikadan sonra programı izlemeyi de bıraktım.
Bir taraftan da ne yalan söyleyim sonrasında programla ilgili yorumları okuyunca da şaşırdım…
Sanki memlekette böyle bir tarz / tavır hiç yokmuş da ilk defa görülüyormuş gibi.
Sanki ‘güç’ kavramının siyaset başta olmak üzere her alanı kontrol altına aldığını görmemiş gibi.
Sanki son yıllarda sermayenin el değiştirmesiyle birlikte yeni yeni kurumsallaşmaya çalışan bazı kurumların patronlarının üslubunun daha da kötü olduğunu duymamış gibi.
Sanki ‘yozlaşma, keyfilik’ gibi kavramların memlekette baş aktör haline geldiğini bilmiyormuş gibi.
Sanki birbirimizi ne kadar yargılasak da bilinç olarak birbirimize görünmez iplerle bağlı olduğumuzu fark etmemiş gibi.
Ve sanki ‘balık baştan kokar’ atasözünü hiç duymamış gibi.