“Bakımsız İZMİR”
22 Şubat Perşembe günü İYİ Parti’nin İzmir İktisat Kongre Merkezi Binası’nda gerçekleştirilen İzmir aday ve proje tanıtım toplantısına katıldım.
Öncelikle şunu belirtmek isterim:
Toplantıda Genel Başkan Meral Akşener ve sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale’nin İzmir İktisat Kongre Merkezi Binası’nda konuşmalarını dinlerken Atatürk’ün şu cümleleri hep aklımdaydı:
“…Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla ilgili olan (sebep) o milletin iktisadi meseleleridir… Bizim millî hayatımızda ve millî tarihimizde tamamen böyle olmuştur… Millî tarihimiz incelenirse çöküş sebeplerinin iktisadi meselelerden başka bir şey olmadığı derhâl anlaşılır…” (Gazi Mustafa Kemal, Türkiye İktisat Kongresi’ni Açılış Konuşması, Kılınçkaya)
Doğru söze ne denir?
Hayat pahalılığının hepimizi olumsuz etkilediği, ekonomiyle ilgili tablonun genel olarak kötü olduğu bugünlerde bu sözlerin her dönem ama özellikle de bu süreçte “altın değerinde” olduğu düşüncesindeyim.
Diğer taraftan bir yazımda da belirtmiştim. Yıllar içinde yaşanan birçok olumsuzluğun da etkisiyle Atatürk’ü seven, Cumhuriyet’i önceleyen, hukuk önünde eşit olmak isteyen her görüşten, her kesimden kalabalıkların sayısı gün gittikçe artıyor.
Genel olarak sosyolojiyi biraz takip edenler bunu görebilir.
Toplantının detaylarını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale’yi bir sonraki yazıda ele alacağım. Yalnız baştan şunu belirtmek isterim. Ümit Hocanın projelerini, ortaya koyduğu vizyonu gördükten sonra şunu söyleyebilirim.
Ümit Hoca İzmir’in sosyolojisine uygun bir aday… Ki yerel seçimlerde en önemli konunun adayın mahareti, adayın özellikleri olduğu düşüncesindeyim.
******
Toplantı vesilesiyle birçok İzmirli seçmen ile görüştüm. İzmir’e sabah saatlerinde gittiğim için toplantı saatine kadar İzmir’i detaylı olmasa da genel olarak dolaşma fırsatı buldum. İzmirlilerle sohbet ettim, şikâyetlerini dinledim. Açıkçası bunu yaparken de İzmirlilerin neleri sevdiğini, nelere öfkelendiğini gördüm, kelimelerinin satır aralarında yatan direnç noktalarını anlamaya çalıştım.
İzmirlilerden en çok duyduğum kelime “bakımsız” idi.
İzmir Otogarı bakımsız, Kemeraltı Çarşısı bakımsız, şehrin arkada kalan ilçeleri bakımsız, sokaklar bakımsız. Sanki İzmirliler aralarında anlaşmış gibilerdi. Şu bakımsız, bu bakımsız…
Ki Ümit Hocanın sunumunda belirttiği gibi İzmir’in fırsatlar şehri olması beklenir. Ama gerçekte hiç öyle değil.
İzmir en çok gecekondunun olduğu şehirlerden biri… Ki İzmir’in sokaklarında gezerken de birebir şahit oldum. Çoğumuz gibi İzmir’e yolum tatile giderken düştüğü için gecekondular bu denli dikkatimi çekmemişti. Şunu söyleyebilirim durum son derece ciddi.
Bakımsız kelimesinden sonra en çok duyduğum ‘altyapıda sorunlar mevcut ve özellikle trafik sıkıntılı”.
Yani Ege’nin İncisi güzelim İzmir’de yapılması gereken çok iş var.
Bu noktada merkezi yönetim ve yerel yönetim arasındaki bağlantının kopuk olması da ciddi bir sorun. Dolayısıyla olan her zamanki gibi vatandaşa oluyor.
Açıkçası İzmir’de sadece CHP’li seçmen değil AK Partili seçmende memnun değil. Bu durum da Ümit Özlale’ye önemli bir fırsat penceresi açabilir.
Öte yandan AK Partililer şehirle ilgili şikâyetlerini sıralıyor ama asıl AK Partililer ekonomiden şikâyetçi. Özellikle emekliler burnundan soluyor. Bu seçimin belirleyici faktörlerinden birisi emekliler olacak görünüyor.
Diğer illerde olduğu gibi İzmir’de de AK Partilileri bir arada tutan en önemli faktörün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği olduğu söylenebilir. Şikâyetlerin şiddetini Erdoğan’ın söylemleri azaltıyor gibi. Yalnız ekonomideki olumsuz gidişatın bu şekilde devam etmesi halinde seçmenle kurulan duygusal bağda ciddi kırılmaların olabileceği söylenebilir. Ayrıca İstanbul ve Ankara’da olduğu gibi AK Partililerle konuşurken konu yine Hakan Fidan’a geldi. İzmirlilerin de Fidan’ı dikkatli bir şekilde takip ettiğini söyleyebilirim.