Yeni bakanlık kurulmalı
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati Cumartesi günü ekonomide planladıkları adı yeni ama kendisi eski bazı uygulamalardan bahsetti. Başından sonuna kadar Bakan Bey’i dinledim. Önce bu adı yeni kendisi eski uygulamaları şöyle özetleyeyim.
Birincisi 60 milyar TL’lik kredi paketi. İhracat, yatırım ve işletme sermayesi için işletmelere Hazine kefaletiyle düşük faizli ve belirli bir süre taksit ödemesi olmayan krediler verileceği duyuruldu.
Sayın Bakan KGF destekli kredi paketinin bittikçe yeniden büyütülebileceğini söylerken siz yeter ki üretin dedi. Ben de piyasadan biriyim, sorunları iyi biliyorum ve çözümlerini de biliyorum mealinde eklemeler yaptı.
İkincisi yastık altında duran altınların sisteme kazandırılmasına yönelik bir dizi adımlar. Bankaların kuyumculuk yapmasından tutun da altının değerindeki değişime endeksli hesaplar açılabilmesine yönelik uygulamalar yine gündeme gelmiş oldu.
Bakan Nebati konuşmasına devam ederken iş dünyasının, tasarruf sahibinin derdine yönelik adımların ardından acaba vatandaşın sıkıntısına yönelik ne söyleyecek düşüncesiyle izlemeye devam ettim.
Tam da bu noktada sayın bakan konuyu enflasyona getirdi.
Üçüncü adımın enflasyonla mücadele için “mobil uygulama” kullanılması ve bununla birlikte fahiş fiyatlarla mücadele için “enflasyonla mücadele timi” kurulması olduğunu açıkladı.
Programın bu kısmını geri alıp tekrar dinledim.
Yanlış mı duymuştum?
Yok yok bayağı doğru duymuştum.
Hükümete göre de enflasyon canavarı gerçekten geri gelmişti ve sanıyorum bunun gerçekten bir canavar olduğu düşünülerek timler kuruluyordu. Ayrıca adımlar bununla da sınırlı değildi. Devletimiz bize ihtiyaç duyduğumuz bir ürünü en uygun fiyatla en yakınımızda sunan marketin bilgisine erişebileceğimiz bir mobil uygulama sunuyordu.
Derin derin düşünürken bu kez de elektrik meselesine ilişkin bir şey söyler mi diye yeniden televizyona döndüm.
Orada da bilindik şeyler vardı. “Dünyada enerji fiyatları çok arttı, bütçeden vatandaşımızın üzerine düşen yükün azalması için destek veriyoruz!” dedi. Hatta bana sorarsanız tam kastı bu olmasa da reel olarak fiyat artışlarını sınırlı yansıttık derken önümüzdeki dönemde elektrik ve doğalgaza yeni zamlar gelebileceğinin de üstü kapalı mesajını da verdi.
Sayın Bakanın özellikle KGF ve yastık altı altın ile ilgili somut uygulamaları salondaki iş dünyası temsilcilerine anlatırken heyecanı hem gözlerine ve hem de sözlerine yansıdı. Bakan ekonomideki kaynakları arttırıp ucuz finansmanla üretimin, ihracatın artmasının kendisi için çok önemli olduğunun defalarca altını çizdi konuşmasında. Alkış aldı, mutlu oldu!
Ancak iş 85 milyonun enflasyon ve enerji fiyatları ile ilgili beklentilerine gelince açıklanan paket pek de tatmin edici değildi. Düşük zam yaptık, mobil uygulama ve enflasyon timleri ile fahiş fiyat mücadelesi ile sınırlı kaldı.
Bakan konuşurken Türkiye’de sadece iş dünyası ve tasarruf sahipleri dışında kalan ve artan ekonomik sorunlardan her geçen gün daha fazla etkilenen 85 milyonun da sorunlarına somut çözümler üreten bir yeni bakanlık gerekiyor düşüncesi belirdi aklımda.
Öyle ya…
Adını mesela Yoksulluk ve Dar Gelirliler Ekonomisi Bakanlığı koyabiliriz.
Ben tam aklımdan bu fikri geçirirken söz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi. O da gıda ürünlerinde KDV’nin %8’den %1’e indirildiğini açıkladı. Ve bir bu kadarlık bir indirimin de iş dünyasından yapılmasını istedi.
Bu indirim şu aşamada fiyatlara yansır mı, ne kadar yansır orasını hep birlikte göreceğiz.
Ama ertesi gün konuştuğum vatandaşlar, pazarcılar, emekliler yani biz sıradan vatandaşlara göre bu KDV indiriminden çok daha fazlasına ihtiyacımız olduğu net!
Ve bir diğer net konu da maalesef hükümetin önceliğinin hala bu olmadığı.
Yoksa siz ardını arkasını düşünmeyin 60 milyar TL’lik KGF paketi ilk paket diye açıklama yapılırken, faturalardan, fiyatlardan beli bükülmüş milyonlara mobil uygulama ve enflasyon timi müjdesi verilmezdi.
O da yeni bakanlık kurulduktan sonra artık!