"Vatandaşların günlük iaşe çabasını istismar edip pireyi deve yapanlara terörün acıklı maliyetini hatırlatmak görevimizdir. Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçılar vardır!"

Cümleyi MHP Lideri Devlet Bahçeli dün partisinin TBMM'deki grup toplantısında söyledi.

Vatandaşların günlük iaşe çabasının istismarından şikayet etti. İktidar ortağının böyle bir şikayette bulunması bir yere kadar anlaşılır. Ama anlaşılır olmayan noktalar buradan sonrasında.

Birincisi pireyi deve yapma kısmı.

Pireyi deve yapmak demek küçük, önemsiz bir olayı çok büyütmek, abartmak demek. Vatandaşların günlük iaşe çabası küçük ve önemsiz bir olay mıdır?

Değildir.

Vatandaşların günlük iaşe çabasında yaşadıkları abartılıyor mudur? Gerçekten pazardaki, marketteki, mağazalardaki fiyatlara bakınca, o fiyatlara karşılık milyonlarca insanın ücret seviyesine bakınca pek abartılıyor gibi gelmiyor bana. Sorun artık sadece dar gelirli için de değil. Orta sınıf da iyiden iyiye satın alma gücünü yitirmeye başladı.

İkincisi terör ile ilgili kısım.

Terörün acıklı maliyeti dedi Sayın Bahçeli. Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçılar dedi.

Vatandaşın günlük iaşe çabası ile bu kavramların ilişkisini hala anlayabilmiş değilim. Zekam yetmedi. Ben de acı bir gülümseme ile bu kısmı geçtim.

**

Benzer olmasa da garip karşıladığımız bir başka tepkiyi de geçtiğimiz haftasonu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri Marketi'nde alışveriş yaptıktan sonra verdi.

"Bu marketlerde fiyatlar gayet uygun. Bin tane daha açacağız" dedi.

Eğer gerçekten bu marketlerde fiyatlar uygun olacak ise bir dar gelirli vatandaşımızın dahi ucuz gıda temin edebilmesi için önemli bir iş yapılacak demektir. Pahalılığın bu kadar can acıttığı dönemde vatandaşları bu pahalılık ateşinden koruyacak her adım önemlidir.

Ancak keşke bu kooperatifçilik işi bugün fiyatlar uçtuğunda mal satışı için değil de yıllar önce çiftçinin daha iyi gelir elde edebilmesi ve organize hareket edebilmesi için mal üretim sürecinde devreye sokulsaydı. Belki bugün gıda fiyatları bu kadar yakıcı olmayacaktı.

Yani bin tane market açılacağına, bin tane üretici kooperatifi kurulsaydı.

Bu nedenle kooperatif tartışmasında muhalefetin dikkatli olmasında fayda var. Yaşadığımız olumsuz süreçte kooperatifleri değersizleştirilmeden hareket edilmesi, gelecekte gıda sorununun çözümünde büyük önem taşıyacak bu aracın önemsizleştirilmemesi lazım.

Diğer yandan kooperatif marketlerin ucuz gıda satışı nedeniyle zarar edeceği ve bunun da vatandaşın vergilerinden ödeneceğine ilişkin açıklamalar da oldukça talihsiz.

Doğru mu?

Evet, doğru. Ama aynı zamanda talihsiz.

Zira şahsen bütçeden eğer bir yerin zararı karşılanacaksa müteahhitlerin garanti ödemelerindeki kur zararı yerine, yoksul vatandaşın gıda tedariğinin zararının ödenmesinin daha doğru bir kamu politikası tercihi olacağına inanıyorum.

**

Öte yandan bu abartma meselesi, iktidar tarafında ikinci kez gündeme gelmiş oluyor. İlkinde Cumhurbaşkanı Erdoğan öğrencilerin barınma sorununun abartıldığını söylemişti. Şimdi de vatandaşın günlük iaşe çabasının abartıldığı Sayın Bahçeli tarafından söylendi.

Ben de daha önce barınma sorunu için yazdığımı tekrar söyleyeyim.

Bir ülkede muhalefet bazı sorunları abartıyor olabilir. Ancak abartı için ortada bir abartılacak sorun olması gerekir. İktidar ortaklarının bu açıklamaları sorunların varlığını kabul ettiklerini gösterir. İddiaları ise var olan sorunların olduğundan daha büyük gösterilmesi ile ilgili.

Unutulan bir şey var.

Devletimizin en önemli özelliklerinden biri "sosyal devlet" olması.

Sosyal devletin en önemli görevlerinden biri de varlığını kabul ettiği sorunu bir kişi bile yaşasa bunu dert edinmesi ve çözüm üretmesi gerektiğidir.

Hükümet hem iaşe sorunu hem de barınma sorunu gibi toplumun canını yakan sorunlarda bu sorunları bir kişi dahi yaşasa kimlerin yaşadığını tespit etmek, bu insanların sorunlarını çözmekle yükümlüdür.

Bu çözümleri hayata geçirdikten sonra hükümet çıkar der ki bu sorunları şu boyutta şu kadar insan yaşıyordu, bu vatandaşlarımızı bulduk, şu kadar kişiler, sorunlarını çözdük.

İşte o zaman biz de bakarız sorununun abartılıp abartılmadığına.

Yoksa kürsüye geçip muhalefeti, marketleri, uzmanları hepsini de geçtim kebapçıları sorunları abartmakla, bölücülükle, fahiş fiyatçılıkla suçlamak kolay!