Seçim ve sonrası

31 Mart 2019 yerel seçimleri ülkemize tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun. Korkulanın aksine kitlesel hiçbir kargaşanın olmadığı, 80 milyon ülkede vaka’i adiyeden sayılacak sadece bir iki olayın yaşandığı huzurlu bir seçimdi.

Seçimin hiç kuşkusuz en ciddi sonucu ülkenin en büyük illerinin Millet İttifakı adayları tarafından kazanılmasıdır. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Adana., vb. Nüfusu ilk beşin içinde olan illerden sadece Bursa’da iktidar partisi seçimi kazandı. Bu satırların yazıldığı dakikalarda İstanbul ve Ankara’daki neticelere itirazlar sürüyor ve bazı ilçelerde oylar yeniden sayılıyordu. Biz şu an için YSK (Yüksek Seçim Kurulu) açıkladığı en son sonuçları baz alarak yorum yapacağız.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi büyük illerin neredeyse tamamının Millet İttifakı bloğunun yani muhalefetin eline geçmesi -sonuçlar değişmezse- iktidar açısından bir yenilgidir. Hem nüfus hem de ekonomik güç açısından çok önemli kitlelerin muhalefet tarafından yönetilecek olmasıdır. Bu noktada özellikle İstanbul’da belediye meclisinde çoğunluğu iktidar partisinin elde tutması sorunlara yol açacak gibi görünmektedir.

İstanbul’un kaybedilmesinin Ak Parti ve Sayın Erdoğan açısından bir de sembolik anlamı vardır ki, bu da kendisinin de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan gelmesi ve bu şehrin kazanılmasına özel önem vermesidir. Hatırlarsınız seçimden iki gün önce yaptığı bir mitingde kendisi “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi de kaybederiz” mealinde bir ifadede bulunmuştu. Üstelik de muhalefetin bu zaferi, karşısındaki iktidar bloğunun elindeki orantısız medya, belediye ve devlet kurumları gücüne rağmen oldu. İktidarın elindeki imkanlar ile muhalefetin elindeki imkanlar kıyaslanamazdı bile. Bunu seçim gecesi Anadolu Ajansı’nın tutumunda bile görüyoruz.

Ancak, bu kadar basit değil. Sayın Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın da seçimde başarı kazandığı alanlar var. En önemlisi bu ittifakın oy toplamının %52’lerde bulunması. Bu oran 2018 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan oy oranı ile yaklaşık aynı seviyede. Bu, hem halkın ittifaka olan desteğinin sürdüğünü hem de Sayın Erdoğan’ın bugün de ilk turda cumhurbaşkanı seçilebilecek bir gücünün olduğunu göstermektedir. Bu noktayı es geçmemek gerekir. Sayın Erdoğan halen halkın güvendiği bir liderdir, üstelik 17 yıllık iktidar yıpranmasına rağmen.

Bir önemli ayrıntı da Sayın Erdoğan’a atılan diktatör iftiralarının ve ülkemizde seçim güvenliğine dair kaygıların boşa çıkmış olmasıdır. Bu seçimler göstermiştir ki muhalefet partileri halkı ikna ettiklerinde gayet de seçim kazanabilmektedirler, hem de ülkenin en büyük illerinin yönetimini bile. Dolayısı ile bundan sonra da hiçbir siyasi partinin bahanelerin ardına saklanmaması gerekir.

Seçimin bizce en net kaybedeni İyi Parti’dir. Bu parti bir tek ilde bile belediye başkanlığı kazanamamıştır. Sayın Akşener, 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerine de iddialı girmiş ancak altı adayın arasında dördüncü olmuştu. Üstelik, hapishaneden seçim kampanyası yürüten Sayın Selahattin Demirtaş’tan bile az oy almıştı. Bundan sonra İyi Parti’nin nasıl bir siyaset izleyeceğini tabii ki biz bilemeyiz ama daha başlangıçta ve bir yıl içerisinde alınan bu iki net seçim yenilgisinden sonra işlerinin çok zor olduğunu söylemek zor değil.

Dikkat çekmek istediğim bir diğer parti ise HDP. Ekseriyet oylarının Kürt kökenli vatandaşlarımızdan geldiği HDP, özellikle İstanbul ve Ankara seçimlerinde belirleyici oldu. Bu parti resmi olarak Millet İttifakı’nın içinde bulunmamakla birlikte seçmenlerinin bir büyük bir kısmı Ankara’da bir ülkücüye (Mansur Yavaş), İstanbul’da ise bir kemaliste (Ekrem İmamoğlu) oy verdiler. Bunu biz büyük bir, bir arada yaşama vurgusu olarak görüyoruz. Zaten her iki adayın da seçim sonuçları açıklandıktan sonra yaptıkları konuşmalarda bunu ima eden vurgular yapması da bu tespitimizi doğruluyor. Ayrıca HDP’nin güneydoğuda aldığı oyların önceki seçimlere göre düşmesi de abartılarak yanlış okunmamalıdır. Bu parti hâlâ daha güneydoğunun en hâkim partisidir, ülkenin batısında da son derece belirleyici olmaktadır.

Seçimin bir kazananı da TKP’dir. Türkiye Komünist Partisi, tarihinde ilke defa bir ilde belediye başkanlığını kazandı. Bu anlamda İyi Parti’yi bile geçti.

Peki bundan sonra?

Yazının başında dediğimiz gibi bu satırlar kaleme alınırken henüz İstanbul, Ankara ve başka beldelerde itirazlar neticelenmemişti. Dileğimiz bu itirazların kısa süre içinde sonuçlandırılarak, bu seçimin de tamamlanmasıdır. Zira ülkemizin gündemindeki en kritik sorun ekonomidir. Giderek ağırlaşan şartların nasıl düzeltileceğine dair ciddi bir yol haritası gerekmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 8 Nisan günü bu yol haritasının açıklanacağını ilan etti. Şu an için içeriğinin ne olduğunu bilmiyoruz ve açıkçası sosyal medyada okuduğumuz dedikoduları buraya taşımaya niyetimiz yok.

Bizce yapılması gereken en acil iş, ülkemizde hukukun üstünlüğünü ve tarafsızlığını bir an önce tesis etmektedir. Özellikle yabancı sermaye için en kritik eşik hukuk ve uluslararası yargı standartlarının o ülkede mevcut bulunması, serbest piyasanın siyasi baskı altında olmamasıdır. Bu güven duygusu kısmen kaybedilmiş durumdadır ve yeniden tesis edilmeden ülkemize para girişi -gerek sıcak para gerekse yatırım sermayesi- mümkün görünmemektir. Bunu müteakiben ise hızla ekonomide gereken yapısal reformları yapmak gerekecektir.

Küresel sermaye kaç zamandır Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve siyasi çok sesliliğin olmadığını ileri sürerek Türkiye’den kaçıyordu. Seçimde büyük illeri muhalefetin kazanması bu yanlış iddiaya bir son verecektir. Buna bir de bahsettiğimiz yapısal reformlar eklenirse, o zaman ülkemizin ekonomik olarak rahatlaması mümkün olacaktır.

Aksi halde, Türkiye ekonomik anlamda yalnız kaldığında kur yükselişi, para basma, enflasyon, devalüasyon ve ardından ekonomik kriz sarmalından çıkamamaktadır.

Seçimler tekrardan milletimize hayırlı olsun.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum