6 Şubat depreminde yerle bir olan ve 24 kişinin ölümüne neden olan Sulayıcı Apartmanı davasında 618 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Mahmut Sulayıcı ilk duruşmada, "Kendi ailemle birlikte para karşılığında binayı Ökkeş K.'ye yaptırdım. Binanın altındaki traktör bayisi bana aittir, bu iş yerinde kolon kesme olayı olmamıştır" dese de 37 sayfalık bilirkişi raporunda kolonlardan birinin olmadığı belirtildi.
Mehmet Akif Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı'ndaki Sulayıcı Apartmanı, 6 Şubat 2023'te meydana gelen ilk depremde yıkıldı. Enkaz altında kalan 24 kişi hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı. Soruşturma kapsamında zemin katta traktör galerisi bulunan ve kolon kestiği iddia edilen Mahmut Sulayıcı, gözaltına alındı. Binayı da yaptırdığı belirtilen Sulayıcı, işlemleri sonrası tutuklandı. Soruşturma sürerken, Konya Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu da dosyaya girdi. 37 sayfalık bilirkişi raporunda Mahmut Sulayıcı asli kusurlu olarak gösterildi.
'SZ22 KOLONU TESPİT EDİLEMEMİŞTİR'
Raporda, binanın statik projesinde yer alan 50x50 santimetre ebadındaki kolonlardan birinin olmadığı belirtilerek, Teknik heyetimiz tarafındın Google Maps üzerinden yapılan kontrolde iş yerinde SZ22 kolonu tespit edilememiştir. Binanın enkaz görünümü incelendiğinde, yapının SZ22 kolonunun bulunduğu bölgeye doğru yıkıldığı görülmektedir. Bu durum da statik projede dikkate alınan kolonun veya üst katlarla birlikte kolonların bulunmadığı kanısını doğrulamaktadır.
2017 yılında yapıda çatı tadilatı yapılmış, daha sonraysa çatıda oluşturulan 4 bağımsız bölüme 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16'ncı maddesi doğrultusunda 6 Ağustos 2018 tarihli yapı kayıt belgeleri düzenlenmiştir. Yapılan dosya incelemesinde binanın yıkımının asli nedeninin statik projede SZ22 olarak isimlendirilen 50x50 santimetre kesit boyutlarındaki kolonun, inşaat sırasında yapılmaması veya sonradan zemin ve asma katta kesilmesi olduğu, tali nedeninin ise binada sonradan çatı bölümünde yapılan bağımsız bölümlere ait yük artırımı olduğu kanaatine varılmıştır denildi.
618 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
Rapor sonrası savcı, Mahmut Sulayıcı hakkında 'olası kastla kasten öldürme' ve 'olası kastla kasten yaralama' suçlarından iddianame hazırladı. Ayrıca Sulayıcı hakkında 618 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, statik projede yer alan kolonun olmamasının binanın yıkılmasında asli neden olduğuna dikkat çekilerek, Şüphelinin Kahramanmaraş ilinin deprem bölgesinde olduğunu, usulüne uygun yapılmayan ve tespit edilen eksikliklerin bulunması halinde yapılan yapıların meydana gelen depremlerde yıkılabileceğini öngörmesine rağmen; ne olursa olsun şeklinde hareket ederek iş yerinde bulunan binanın statiğini etkileyen ve binanın taşıyıcı unsuru olan kolonu kesmek suretiyle vefat ve yaralanmalara sebebiyet vererek üzerine atılı olası kast ile kasten öldürme ve olası kast ile kasten yaralama suçlarını işlediği belirlenmiştir denildi.
'KOLON KESME OLAYI OLMAMIŞTIR'
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşması görüldü. Sulayıcı SEGBİS aracılığı ile duruşmaya bağlanırken, ölenlerin yakınları ile depremde yaralananlar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Hakkında suçlamaları kabul etmeyen Mahmut Sulayıcı, inşaattan anlamadığını, binayı parasını vererek yaptırdığını belirterek, Kolon kesme olayı yoktur, burayı mimarlar yaptı, 2005 yılında traktör bayiliğini aldım. Kendi ailemle birlikte para karşılığında binayı Ökkeş K.'ye yaptırdım. Binanın altındaki traktör bayisi bana aittir, bu iş yerinde kolon kesme olayı olmamıştır dedi. Şikayetçiler Sulayıcı'nın cezalandırılmasını talep ederken, mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
EZGİ APARTMANI'NDAN SONRA 2'NCİ DEPREM DAVASI
Kahramanmaraş'ta Ezgi Apartmanı'ndan sonra 'olası kast'tan açılan 2'nci deprem davası olan Sulayıcı Apartmanı'nda yakınlarını kaybedenler, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Binada oğlunu kaybeden, eşi ve 2 çocuğu ile yaralı kurtulan Serdar Kömür, Bu bina, depremin ilk saniyelerinde, daha biz yataktan kalkamadan yıkıldı. Burada çocuğumu kaybettim. Bilirkişi raporunun gelmesi ile beraber eksiklikler kesinleşti ve ortaya çıkmış durumda. Onun için burada sonuna kadar hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz diye konuştu.
'ASLINDA CİNAYET İŞLENDİ'
Binada ağabeyi, yengesi ve 2 yeğenini kaybeden Yıldız Hacıbebekoğlu ise bilirkişi raporundaki tespitlerin çok önemli olduğunu belirterek Gencecik insanlar, çocuklarımız, hepsi öldüler ve aslında cinayet işlendi. Bilirkişi raporunda, eksik kolon olduğu zaten çıktı. Hukuksal mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Sorumluluğu olanlar, bunun cezasını çekmeli dedi.