Önümüzdeki ay belirleyici olacak…

Toplumsal uzlaşma için göstereceğimiz iyi niyetle elde edeceğimiz fayda, farklılıklarda ısrar ederek elde ettiğimizi düşündüğümüz faydanın kat kat üstünde.

Toplumsal uzlaşmamızın önündeki engeller, toplumsal uzlaşmasını sağlamış ulusların zamanında aşmış olduğu engellerden çok daha hafif ve anlamsız.

Farklılaşmayı bilinçli ya da bilinçsiz olarak korumak için harcadığımız enerjinin çok azını uzlaşma, farklılıklara rağmen birlikte yaşama imkanları için harcasak, aşılamaz olduğunu düşündüğümüz birçok engelin buharlaşıp kaybolduğunu göreceğiz.

Türkiye yüzyıllardır ihtiyaç duyulan böylesi bir toplumsal uzlaşmaya aslında her zaman hazırdı. Koronavirüsü dolayısıyla tarihi bir fırsat tekrar önümüze geldi. Herkesin gördüğü, hissettiği bir paradigma değişimi yaşıyoruz ve aslında herkes çözüm konusunda da hemfikir. Sadece alışkanlıklardan feragat etmek zor geldiği için kimse ilk adımı atmaya cesaret edemiyor.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, video konferans yöntemiyle yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında kamuoyunda fazla dikkat çekmeyen şu önemli açıklamayı yaptı: “Türkiye, 2. Dünya Savaşı’ndan beri ilk defa, küresel düzeydeki bir yeniden yapılanma sürecinin merkezinde yer alma fırsatı elde etmiştir. Bu imkanı değerlendirebilmenin yolu, şimdiden fikri ve fiziki hazırlıklarımızı yapmaktan geçiyor!” Yani devlet de geçilmekte olan eşiğin farkında.

Atılması gereken adımlar uzun uzun sıralanabilir. Hayatın her alanında bizi yenilikler yapmaya zorlayan değişimler, konunun uzmanları tarafından sıkça dile getiriliyor. Türkiye’nin bilgi ve uzman potansiyeli yenilikleri hızla hayata geçirmeye zaten müsait. Yani sorunumuz aslında teknik değil zihinsel, daha doğrusu ahlaki.

Bütün dünya aynı darboğazdan geçiyor. Kimisi bu sınavı başarıyla geçecek, çoğu telafisi yılları süren hasarlar yaşayacak. Korona sonrası başarısı, korona esnasındaki sarf edilen eforla alakalı. Bu efor yalnızca virüse karşı verilen teknik mücadeleyi değil, korona krizi esnasında gösterilen toplumsal uzlaşma kabiliyetini de kapsıyor. Toplumsal uzlaşmaya sahip uluslar ve sahip olmayanlar, korona sonrası oluşacak uluslar hiyerarşisinde yine belirleyici olacak.

***

Siyasi olarak da, virüsü bir araç olarak kullananlar değil eylemleri ve söylemleri ile topluma umut veren, şefkat gösteren liderler kazanacak. Bütün liderlere görev düşüyor özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a. Ramazan ayı içinde olduğumuz için bir iletişim mucizesi olarak gördüğüm şu hadisi şerifi hepimiz için hatırlatmak isterim: “Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin…“

Virüs nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, bu hastalığa yakalananlara şifa dilerim. Ramazan ayımız mübarek olsun!

YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum