Dünya Demokrasi Günü
Önümüzdeki Salı günü Dünya Demokrasi günü olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler bundan 13 yıl önce 15 Eylül gününü Uluslararası Demokrasi Günü olarak ilan etti. Neredeyse her gün bir dünya günü mevcut. Eylül ayında ayrıca ilk yardım günü, ozon tabakasını koruma günü, Alzheimer günü, turizm günü, kalp günü ve çeviri günü gibi BM tarafından onaylanmış günler bulunuyor.
Bu günlerden hemen hemen hiçbiri dünyada gündemi belirleyecek bir yoğunlukta kutlanmıyor. Çoğu medyada bile konu olmuyor. Zaten önemli bir olayın sadece belli bir güne sıkıştırılmasının doğruluğu da tartışılır.
Türkiye için bir demokrasi günü belirlenecek olsa akla gelecek tarihler 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz olurdu. Bu günler demokrasimiz adına kara bir leke olarak anılacak günler aynı zamanda.
* * *
Demokrasi bir kurum olmasının yanında her an korunmak zorunda olan bir değer. Yukarıdaki tarihler bu değere meşru olarak sahip olanlarla, bu değeri silahla gasp etmek isteyenler arasındaki bir erdem mücadelesi. 15 Temmuz’a kadar bu mücadele, silahlı güce sahip olanların lehine sonuçlandı.
Demokrasisi oturmuş olan ülkelerle oturmamış ülkeler arasındaki fark, kurumların ve halkın demokrasiyi gasp etmek isteyenlere karşı toplumsal uzlaşmayı sağlamış olması. Türkiye belki bu noktaya gelmedi ama çok uzağında değil. 15 Temmuzla birlikte askeri darbe ihtimali, anti demokratik bir tehdit olarak yok denecek düzeyde azalmış durumda.
Şimdi aşmamız gereken eşik toplumsal uzlaşma eşiği. Bu da hiç kimsenin kendini dışlanmış, dezavantajlı hissetmediği bir siyasi iklimle mümkün olur. Hiçbir tehdidi küçümsemeden ve abartmadan, güvenlikten ödün vermeden işler bir demokrasi kurmak mümkün.
* * *
Siyasallaşmış gündem, ilkesel ve kurumsal tartışmalara izin vermiyor. Ama toplum bitmez tükenmez polemiklerden yorgun. Siyasetteki yüksek gerilim, bu hassasiyeti kavramayı engelliyor. Oysa toplum demokrasiye hazır, her zaman hazırdı.