Çin Rusya yakınlaşması
Çin’in Rusya politikasında Ukrayna savaşı başlangıcından itibaren sürdürdüğü ihtiyatlı sessizlik iki ülke liderinin 15 Haziran’da yaptığı telefon görüşmesinden sonra ihtiyatlı bir işbirliğine doğru ilerliyor. Çin Rusya’nın maruz kaldığı ekonomik yaptırımların günün birinde kendisine de uygulanabileceğini biliyor ve buna karşı önleyici tedbirler almak peşinde.
Şi Çinping ve Putin’in görüşmesi hakkında yapılan açıklamalara göre iki ülke enerji, finans, sanayi ve transport alanlarındaki ilişkilerini geliştirmek istiyor. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre ise askeri işbirliğinin gelişimi konusunda ve “Batı’nın hukuki olmayan yaptırımları dolayısıyla dünya genelinde kötüye giden ekonomik durum“ hakkında konuşuldu.
İki ülke arasındaki askeri iş birliğinin geçmişi var. Çin, Rusya’dan ordusunu modernize etmek için yardım almıştı ve bu iş birliği hala sürüyor. Çin, Tayvan’ı işgal etmesi durumunda ortaya çıkması muhtemel gerilla savaşları için Rusya’nın tecrübesinden istifade ediyor. Bu Batı için yeni bir bilgi değil.
***
Çin’in Rusya ile yeni yakınlaşmasının en önemli nedenlerinden birisi komşuları ile yaşadığı sorunlu durum. Çin 15 komşusu ile toprak ya da kıta sahanlığı sorunu yaşıyor. Bu sorunlar başta Tayvan olmak üzere her an bir savaşa evrilebilir. Rusya gibi hem işgaller konusunda tecrübeli hem de Batı dünyasını karşısına almış bir ortak her zaman işe yarayabilir.
Çin’in endişe ettiği diğer konu ise kendisine karşı oluşturulan birlik ve inisiyatifler. ABD de bu oluşumlara destek veriyor. Biden bölgeye yaptığı son ziyarette bu desteğini yineledi. Yeni kurulan Indo Pasifik Ekonomik Çerçevesi (IPEF) tamamen Çin’in bu bölgedeki gücünü kırmak amacıyla oluşturulan bir teşekkül. Hindistan, Vietnam, Endonezya, Tayland, Brunei, Filipinler, Japonya, Güney Kore, Avustralya,Yeni Zelanda ve Singapur gibi ülkelerin üye olduğu İPEF Çin karşısında sadece dengeleyici bir güç değil ciddi bir siyasi rakip olarak da kendisini gösteriyor
IPEF’in birinci hedefi Cin’in İpek Yolu projesine karşı projeler geliştirmek. Çin 2013 yılından beri İpek Yolu projesi altında geri ödenmesi çok güç krediler açarak kredi verdiği ülkelerde siyasi nüfuz oluşturdu. Projelere verilen krediler karşılanamayınca Çin bu projelerin işletme hakkını alarak bu bölgelerde kalıcı bir güç haline geliyor.
***
Çin’i Rusya ile iş birliğine yönelten diğer bir etken ise Şi Cinping’in ne pahasına olursa olsun uygulamak istediği Sıfır Covid stratejisi. Bu saplantı Çin’i bir ekonomik krize sürükledi. Mayıs ayı verilerine göre Çin’de gençler arasında işsizlik oranı yüzde 18,4 düzeyine çıktı.
Maliyetlerin arttığı Çin artık ucuz üretim merkezi olma özelliğini de kaybetmeye başladı. Birçok firma üretim merkezlerini Vietnam ve Kamboçya’ya kaydırdı. Japonya ve Tayvan da Çin’de yaptıkları üretimleri kendi ülkelerinde yapmaya başladı.
Zaten ekonomisi Hollanda ve Belçika’nın toplamı kadar bile olmayan Rusya’nın Çin için aslında önemli bir ticari bir cazibesi yok. Gerçi ucuz gaz ve petrol ile Rusya’nın işlenmemiş madenleri Çin için ekonomik bir fırsat olabilir ancak Rusya daha çok askeri ve siyasi bir ortak olarak önemli. Tam da bu potansiyel endişe duymak için yeterli bir neden.