Tavuklar neler yumurtluyor

Neymiş? Artık tavuklar kanser ilacı yumurtluyormuş. Cimriliği üzerine sayısız fıkralar üretilen İskoçlar, tavukların genetiğiyle oynamışlar ve ilaçlardan daha ucuza gelecek olan bu yöntemi keşfetmişler. Evet tavuklar ilaçlı yumurta yumurtlayacak ve artık omlet mi, rafadan mı olarak yenmesinin daha sağlıklı olacağına henüz karar verilmeyen bu duruma acaba ilaç şirketleri ne diyecek? Yoksa bu tavukları onlar mı üretiyor? Değilse yeni nesil eczacı tavuklar tehlike altında mı?

*

Maduro’yu “diktatör” olarak gören Macron, Sisi ile görüşürken ne hissediyor acaba? Bazı şeylerin niteliğini değiştiren veya bazı açık durumları yokmuş gibi hissettiren, içselleştiren şey nedir acaba Monsieur?

*

Fransa’daki sarı yelekliler hareketine karşı nihayet karşıt bir örgütlenme başlamış. Kendilerini barışçıl bir hareket olarak tanımlayan bu yeni grubun adı ve görünümü de “Kırmızı Fularlılar” imiş. Etkin olup olmayacaklarını Fransa gösterecek.

*

Elektrik dağıtım şirketlerinin davranış biçimlerini sıkı takibe alan gazeteci Recep Yeter bir tesbit yaptı: “Elektrik dağıtım şirketleri zam geleceği zaman 40. günde, indirim geleceği zaman 20. günde elektrik saati okumaya geliyor. Vatandaş da faturayı hükümete kesiyor.” Bunun ortası normal olarak 30 ama neden denetlenmiyor, bilinmez.

*

Boy/kilo ölçüm araçlarının önüne arada bir götürülen çocukları herkes bilir. Ya peki ruh ölçümü? Onun bir çizelgesi, ölçüm aracı pek yok. Ama kimilerine göre şöyle kıstaslar varmış:

- İnsanların ayıplarını daha az görme.

- Soruna değil, çözüme odaklanma.

- Kişileri ve olayları daha az konuşma.

- Cahille tartışmaktan kaçınma.

- Daha çok dinleme ve daha az konuşma.

- Tepki verirken bağırmaktan çok susma.

Şimdi bu varsayılan kimi ölçütlere bakarak ruhumuzun ne kadar olgunlaştığını ölçmek mümkün mü? Sanmam. Çünkü herkes “haklı”, çünkü herkes “bence.”

*

Cioran ne demiş Fanatizmin Şeceresi’nde?: “Fikirlerin birbirinin yerine geçebildiğini kabullenmemekte ısrar edilince, kan akar.” Akmasın diyeceksiniz tabii ki, ama hep aktı, akıyor, akacak.

Çocukların markete girişi yasaklansın

Bunu ben söylemiyorum, tıp profesörü Ahmet Rasim Küçükusta söylüyor. Küçükusta neden böyle söylüyor, kulak verelim:

“Çocuklara verilen hazır mamalarda şeker var; bunları asla kullanmamak lâzım.

Şekerli, trans yağlı, katkı maddeli hazır gıdaların paketleri üzerine “sağlığa zararlıdır” ibaresi yazılmalıdır. Çocukları markete girmeleri yasaklanmalıdır.”

Evet radikal bir öneri bu. İnsanların sağlığını çok düşündüğünü söyleyenlere soralım: Sigarayla yapılan etkin mücadelenin çok küçük bir kısmını bu alanda yapabilir misiniz?

İslamofobi nereye kadar

Araştırmacı yazar/mütercim Zeliha Eliaçık geçtiğimiz günlerde ilginç bir veri tablosu yayınladı. Tablo şöyle:

Almanya nüfusu: 82.500.000

Cinayete kurban gidenler: 405

Trafik kazasında ölenler: 3177

Aşırı alkolden ölenler: 74.000

İslamçı motifli bir saldırıda ölenler: 0

Ev kazalarında ölenler: 9.000

İslamcı motifli bir saldırıda ölmekten korkan Almanlar: %70

Nasıl, epey tuhaf değil mi? Medyatik manipülasyon karşısında savunmasız bir toplum örneği daha…

19-01/28/ekran-resmi-2019-01-28-235533.png

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum