Her gün Aşûra / Her yer Kerbelâ
Hz. Hüseyn Efendimizin Kerbelâ’daki şehadetinin üzerinden ne kadar uzun zaman geçerse geçsin, bu büyük mâtemin hissiyatı haşre dek kalbimizden, zihnimizden silinmeyecek.
Bindokuzyüzseksenli yıllarda biz gençler arasında dolaşıma giren, biraz hakikat, ama çokça da ‘uyarı’ gibi algıladığımız bir söz vardı: “Her yer Kerbelâ, her gün aşûra!”
Toplumsal gelenek içerisinde ‘aşure yerken’ bu sözü hatırlayıp yüksek sesle yanındakilere aktaran dostlar da vardı o zamanlar.
O zamanlar henüz Irak, Suriye, Mısır, Yemen, Libya böyle değildi. O zaman Türkiye de bir başka açıdan böyle değildi.
Şimdi her şey biraz değişti.
Gün geçmiyor ki müslüman coğrafyamızın bir kısmı müslüman kanıyla ıslanmasın. Gün geçmiyor ki batı dünyasında sözlü veya fiilî bir islamofobik saldırı vukû bulmasın.
Gün geçmiyor ki bir yer Kerbelâ gibi tütmeye başlamasın.
Gün geçmiyor ki o günü Aşûra gibi hissetmeyelim.
Zaman geçiyor, gün geçmiyor.
İstanbul’da dün başlayan Enerji Kongresi için dünyanın her yerinden etkili/yetkili binlerce insan ülkemize geldi. Anladık herkese enerji lâzım ve enerji yollarının kontrolü de çok önemli. Anlamadığım şey, bu meseleyle ilgili ‘saha çalışmaları’ yapılırken işgâl edilen, bölünen, yangın yerine çevrilen ülkeler. Ve öldürülen milyonlar, göçmen hâline gelen on milyonlar, hayatları bir cehennem hâlinde süren yüz milyonlar.
Enerji bu değil.
Çok iyi biliyorsunuz ki bu başka bir şey.
Ehl-i beyti yeniden ve yeniden rahmetle, saygıyla, sevgiyle anarken; tarihsel süreklilik içinde “her gün Aşûra, her yer Kerbelâ,” sözünün hiç günümüzdeki kadar gerçeklik kazanmadığını üzüntüyle fehmediyor, Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyn’e selam ediyorum.
“Kim bir bardak soğuk su içerse beni hatırlasın” demişti bir ses.
O sesin sahibine selam.
Mersiye
Geldi Muharrem ey dil û can ağlamaz mısın
Matem zamanı ruz û şeban ağlamaz mısın
N’etdi Yezid merdamek-i Fahr-i âleme
Yad eyleyip o vakti amân ağlamaz mısın
Gâhî Hüseyn’i geh Hasan’ı fikr edip gönül
Tâ gark edince çeşmini kan ağlamaz mısın
Zehr ile Hazreti Hasan’ı eyledi telef
Bu derd ü bu kederle her an ağlamaz mısın
Ya Hazreti Hüseyn’e neler etdi ol pelîd
Bilmez misin nihân u ayân ağlamaz mısın
Ser-çeşme-i hayat iken oldu susuz helâk
Edip sirişk-i âb-ı revân ağlamaz mısın
Yokdur iki cihanda yerin ancak ey Yezid
Oldu yüzünden iki ziyan ağlamaz mısın
(...)
Olmazsalar Şeref ol iki şâh eğer şefî
Hâlin olur senin de yaman ağlamaz mısın
Şair Şeref Hanım (Ölümü: 1861)- Tekke Kapısı / Yenikapı Mevlevîhanesi’nin İnsanları- Haz: Bayram Ali Kaya-Zeytinburnu Belediyesi Yayınları