Bugün son gün, yarın referandum günü.

Bahse girenler, ateşli tahminlerde bulunup tercih sonuçlarını şimdiden kendi şahsî tutanaklarına geçirenler var.

Herkes nefesini tutmuş bekliyor. Yarın ellibeş milyon seçmen oy kullanacak ve sandıklar açılınca muhtemel ki bazılarımızın da dili tutulacak.

Son tahlilde bu bir tercih meselesi ve bütün tercihler, tercih hakkı bulunduğuna göre meşru ve saygıdeğer.

Evet ya da hayır oylarının sandıktan eşit çıkmayacağı muhakkak.

İster istemez tercihlerden birisine ait oylar fazla çıkacak, bir pat durumu mevcut değil.

Fakat patavatsızlık yapıp sonuçlardan memnun olmayan tarafın patırtı çıkarması muhtemel mi muhtemel. Umarız demokratik olgunluk devreye girer ve bir tatsızlık çıkmaz.

Niye çıksın, zaten yapacak çok işimiz var.

Evet sonucunu da, hayır sonucunu da bu milletin fertlerinin tek tek tercihlerinin belirlediği unutulmamalı.

Pazartesi yeni bir siyasî algılar ülkesine uyanacak olsak da şehirlerin ve insanların güzellikleri de, sorunları da olduğu yerde olmayı sürdürecek.

Tahammül meselesi artık yalnızca siyasetin bir meselesi olmaktan çoktan çıktı. Tek tek insanların, grupların, kliklerin tahammül anlayışı da, nefes aldığınız atmosferin yaşanılır olup olmadığını belirleyen etkenlerden birine dönüştü. Sizin tahammül etmeniz yeterli olmuyor. Tıpkı trafikte sizin iyi bir sürücü olmanızın yeterli olmaması gibi.

Gelip birisi size çarpabiliyor.

Size tahammülü olmayan biri hayatınızı cehenneme çevirebiliyor.

Siyasetteki tahammülsüzlük biraz daha karmaşık bir zehirlenme atmosferini tetikliyor galiba.

Neyse yahu. Yarın 16 Nisan ve aylardır süren iki farklı kampanyanın taraftarları, etkilenenleri, karşıtları sandığa gidecek.

Akşamına da oturup açılan sandık sonuçlarını izleyeceğiz.

Haydi bakalım.

Yolun açık olsun Türkiye.

Memleket

Süleymaniye civarında dolaşırken iki kadın yüksek sesle konuştuğu için duymak zorunda kaldım. Şöyle diyordu birisi diğerine:

-Duydun mu bacı, Erzurum’a kar yağmış.

Ve diğeri şöyle cevap veriyordu:

-Yağar bacı, memleketin sahabı mı var?

Durdum. Sonra yürüdüm ve yine durup çay içerek kendime gelmeye çalıştım. Geldim ve bildiriyorum.

Süleymaniye’nin bahçesinden bakarken…Fotoğraf Aydın Ünlü

Yarın seçimler için oy kullanacağınız mekâna giderken lütfen memleketi düşünerek gidiniz, mümkünse arabayla değil yürüyerek gidiniz. Derin bir nefes alınız ve tercih mührünü geçerli olacak şekilde basınız. Sonra olay mahallini sessizce ve vakar içinde terk ediniz.