Ben bilmem merkez bilir

Dış politikadaki yeni yaklaşım ve kararlar ‘içimizdeki’ kimi tartışmaların da fitilini ateşledi.

Keskin bir dille sorulan sorular, yöneltilen ithamlar tavzih edilmezse; doğrusu buna tartışmadan çok bir kırılma, bir inhiraf, bir çökme de denebilir sanki.

Evet, İHH’dan söz ediyorum.

Kurulduğu günden bu yana büyük coğrafyamızın her yerine yetişmeye çalışan, daha ‘devlet refleksinin’ uyanmadığı yakın geçmişte, adını bile ilk defa duyduğumuz ülkelere gidip çalışmalar yapan İHH’dan.

Mükemmel bir organizasyonla yıllardır sahada olan, yüzlerce ülkede binlerce bereketli ayak iziyle, onlarca yardım kuruluşuna ilham kaynağı olan İHH’dan.

Hani şu gururla bahsettiğimiz dünyadaki ‘donör’ sıralamasında birinci olmamızın arka planındaki temel aktörlerden birinden bahsediyorum.

Bir şuuraltını harekete geçiren iyilik yapılanmasından.

Karınca gibi gençlerle, bir derdin peşinde yeryüzüne dağılıp bir dertliyi bulan ve hepimiz adına ona şifa olmaya çalışan bir eylem tipinden sözediyorum.

Hatasız mıdır? Böyle bir iddiamız yok ve olamaz.

Ama el insaf, bazı güçlerin her fırsatta terör listesine eklemek için can attıkları bir kuruluş hiç değil.

Bu ülkenin geleneksel iyilik ve diğergamlık damarını iyi bir organizasyonla gerçekleşebilir, uygulanabilir hâle getiren ve bütün çalışmalarını şeffaflık içinde yürüten bir STK, ne oldu ki hedef tahtası gibi anılmaya başlandı?

Hayır ne oldu? Dünyadaki mazlumların bütün sorunu bitti ve İHH işlevsiz bir yapıya mı dönüştü?

Yoksa bizim hiç bilmediğimiz ‘hikmetler silsilesi mi var?

Reel politikin de sınırları yok mu yani?

Belki de artık güneydeki ülkenin taşeron şirketi gidecektir mazlumların yardımına aheste aheste kim bilir?

Ben bilmem merkez bilir.

16-07/02/2krr14-mevlana.jpgSevgili Dostum Mustafa, Hasan ve Mikdat Karaalioğlu’nun kıymetli babası Hâfız Ali Karaalioğlu merhumun vefatını müteakip eve gelen o beyaz güvercin... Merhumun sağ iken yattığı odaya, yatağın başucuna gelen ve hiç gitmeyen o güzel kuş...Bir hâfızın taşıdığı mukaddes yüke zarif bir selam. İyi insan olma onurunu ve emanetini kaybetmeden bu dünyadan ayrılabilme güzelliğine hususî bir işaret. Ürkekliğiyle bilinen kuşcağızın rahmet yurduna uğurladığımız merhumun devlethânesindeki cesur mevcudiyeti. Ramazan, beyaz kuş, cennet müjdesi. Bu ne güzel bir vedâ. Ne saadet...

Namaz kılan bir adam görsem

(...) Başka nasıl ibadet edebiliriz ki Allah’a? O bedeni de ruhu da birlikte yaratmadı mı? Böyle olunca da insanın ruhuyla olduğu kadar bedeniyle de dua etmesi gerekmez mi? Bakın biz müslümanlar duamızı niçin böyle yaparız anlatayım size. Yüzümüzü Kâbe’ye, Allah’ın Mekke’deki Beytü’l-Haremine çeviririz ve biliriz ki, o anda dünyanın neresinde olursa olsun, namaz kılan bütün müslümanlar hepsi yüzlerini Kâbe’ye çevirmişlerdir; bir tek vücut gibiyizdir ve düşüncelerimizin merkezi de O’dur.

(...) Sonra o herşeyden yüce Allah’a duyduğumuz saygıyı, bu yüceliğin önünde eğilerek gösterir, onun gücünü, celal ve azametini övgüyle anarız. Ve O’nun önünde bir toz zerresinden, yokluktan hiçlikten başka bir şey olmadığımızı; O’nunsa bizim yüceler yücesi yaratıcımız ve Rabbimiz olduğunu duyarak alınlarımızın üzerine coşkuyla yerlere kapanırız. (...)

Şüphesiz yaşlı adam anlatırken aynı sözcükleri kullanmadı, ama anlayabildiğim kadarıyla söylediklerinden çıkarılabilecek anlam buna yakındı. Yıllar sonra anladım ki, bu yalın açıklamalarıyla, benim İslam’la ilk tanışıklığımı sağlayan kişi Hacı olmuştu. Ne var ki İslam’ı bir din olarak seçmek yolunda herhangi bir eğilim duymadığım o günlerde bile, bir câmide ya da işlek bir caddenin kenarında ne zaman çıplak ayaklarıyla halı ya da hasır bir seccade üzerinde ya da toprakta, ayakta dikilip, elleri birbirine kenetli, başı öne eğik, çevresinde olup biteni unutarak bütünüyle kendi içine gömülmüş, kendi kendisiyle barış içinde namaz kılan bir adam görsem, alışılmadık bir alçakgönüllülük, tuhaf bir boyun eğme duygusu kıpırdanırdı içimde. Muhammed Esed-Mekke’ye Giden Yol- İnsan yay.-Çeviren: Cahit Koytakt

Gitti işte. Kutlu misafirimiz gitti.

Bıraktığı boşlukta beliren bayrama bakıp tesellî olma vakti.

Hoşgeldin Bayram!

ANONS

Cuma günü Akdenizde mübarek bir gemi kalkar limandan

Kadir Gecesi’nden süzülüp ulaşır Gazze’ye yed-i müslüman

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.